"Selim. Kızmadın mı? Yani bunun benim hata-"

"Teşekkür ederim."

"Ne?"

"O gece evime gelmeseydin ve sana kapılmama sebep olmasaydın, asla anneme yaklaşamazdım. Tek başıma yapamazdım."

Kafasını hafif geri çekince bende ellerimi suratından çektim.

"Şey bu çok onure edici ama ben kendimi affedemem sanırım."

"Ablanın günahlarının bedelini sen ödeyemezsin."

Heyecanlanmıştım. İlk defa istediğim her şeye sahiptim. Peşinden koşabileceğim güzel bir kız vardı. Ailem diyebileceğim arkadaşlarım ve gerçek ailemden kayıp birine ulaşma şansım.

"Peki. Nasıl yapıyoruz?"

"Neyi?"

"Anneni kurtarmayı tabii ki. Ancak sen ona kavuşursan vicdanım rahatlar."

"Çok takıntılısın."

"Dalga geçme. Ne yapıyoruz dedim?"

Omuzlarından tuttum.

"Biz bir şey yapmıyoruz."

"Anlamadım?"

"Bak eğer Demir kaçtıysa buraya ortalığı karışık bırakıp gelmiş demektir. Biraz zaman tanısak iyi olur."

"Ama bu annene ulaşmak için... Hemde o kadar uzun zamandan sonra-"

"Yirmi yıl boyunca annem olmadan yaşadım bir kaç gün daha onsuz yaşayabilirim."

Burukça gülümsedi. Bu en güzel gülüşüydü. Hüzününü saklamaya çalışan yarım akıllı bir kız.

"Bak inan bana şu anda heyecandan duramıyorum ama zamanin uygun olmadığını da biliyorum. Önce Demir'e güvenebilmemiz gerek. Yoksa bizi bir tuzağa sürükleyebilir."

"Kusura bakma ama tuzak olduğunu sanmıyorum, Selim."

"O neden? Siz bi gecede ne yaşadınız ya? Ne bu korumacılık? Ne yani?"

Demir midir nedir? Nerden çıktıkysa bir gecede met etmiş kızı. Ayıp ya.

"Ondan değil. Çakıroğlu ve adamları bizim kim olduğumuzu bilmiyorlar ki. Eğer bilselerdi bunun için Demir'den fazlasını gönderirlerdi. Ufak tefek oyunlarla uğraşmak yerine silahla evimizi basarlardı. Ve bunu söylerken mübala yapmadım."

"E sen benden daha iyi bilirsin tabii."

"Bunu kabul etmiş olman ne büyük incelik."

"Dün gece seninde kabul ettiğin bazı şeyler vardı ama ben bunu senin yüzüne vurmadım."

"Ne diyosun sen ya?"

Cebimden telefonu çıkarıp dün kaydettiğim kısmı açtım.

"Sorun değil bence. Sonuçta her kadın beni ilgi çekici bulur. Gerçi ben hala ilginin orda gereksiz bir hos gizleyici olduğunu düşünüyorum ama neyse."

Suratı utançla kavrulmuştu. Dudaklarını ağzının içine çekti ve kafasını eğdi. Sonra bana baktı ve ciddileşti.

"Sil şunu."

"Efendim? Bir şey mi dedin?"

"Sil şunu dedim Selim!"

"Annemi bulduğumuzda silerim. Seni göreve odaklamak için bir teşvik edicide bulmuş oldum. Ne güzel dimi?"

"Ben sana bunu ödetirim, Selim."

Yanına yaklaşım ve ona dikleştim.

"Öyle mi? Bunu nasıl yapacaksın peki?"

Tehlikeli Güzel (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now