58. Bölüm

9.8K 719 536
                                    

Ben geldimm. Bölüm biraz aralıkla geldi biliyorum ama MEB'in ne yapacağı belli olmuyor. Kafam karıştı benimde sınavlar yüzünden.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı ihmal etmeyelim.

İyi okumalarrr 🖤

Toplantı salonundaki herkes bana kaşlarını çatmış bakıyordu. Buna kenarda sessizce bizi dinleyen Mira da dahil...

Tanımadığım bir kaç adam daha toplantıdaydı. Sanırım onlarda Alp gibi ordu da çalışıyorlardı. Salonda büyük yuvarlak bir masa vardı. Masanın üzerinde de krallığı gösteren devasa bir harita. Toplantı o kadar aceleye gelmişti ki doğru düzgün düşünmeye vaktimiz olmamıştı. Ama yaptığım planın işe yarayacağına inanıyordum.

Planımı bir kaç saniyede yapmış olsam bile bence güzel bir plandı.

"Pekala..." dedi tanımadığım adam ve masaya kollarını yasladı. Haritaya kısa bir bakış attıktan sonra gözlerini Savaşla ikimizin arasında gezdirdi. "Planını bizimle de paylaşır mısın koruyucu?"

Duruşumu hiç bozmadan dudaklarımı ıslattım. Dik durmam gerekiyordu çünkü birazdan söyleyeceğim sözler salonda büyük bir şaşkınlık yaratacaktı. Hatta deli olduğumu bile düşünebilirlerdi.

Boğazımı temizleyip üzerimdeki bakışları umursamamaya çalışarak direk adamın gözlerinin içine baktım. "Bütün krallıklara davetiye göndereceğiz" dedim ve duraksadım. Yanımda duran şeytan hareketlenip masaya yaklaştı. Derin bir nefes alıp tekrar konuştum. "Buna Ateş'te dahil"

Son sözleri söylemem üzerine toplantı salonunda bir karışıklık çıkmıştı. Bana soruyu soran adam kaşlarını kaldırdı ve konuştu. "Bizden Ateş'i baloya davet etmemizi mi istiyorsun?" Dediğinde son bir umutla başımı salladım.

Adam başımı sallamam üzerine dudaklarını ıslatıp bakışlarını benden çekti ve krala yönlendirdi. Kral gözlerini kısmış bana bakıyordu.

Ne yalan söyleyeyim, Saraya geldiğimden beri Savaş'ın babası olsa bile krala ısınamamıştım. Sanki ona kötü bir şey yapmışım gibi bana karşı çok ön yargılıydı. Kraliçenin aksine.

Ve gözlerini kısıp bana baktığında biraz tırsmış olabilirim.

Yutkunarak kralın yüzünde bakışlarımı gezdirdim. Herkes kraldan gelecek yanıtı bekliyordu. Bu yüzdende salonda sessizlik olmuştu.

"Çok fazla ileri gidiyorsun" dediğinde kaşlarımı çatıldı. "Bu özel bir balodur, böyle bir baloyu Ateş'i çağırarak mahvedemeyiz" dedikten sonra mavi gözlerini benden çekti ve Savaş'a yöneltti. "Savaş, sevgiline sahip çık"

Son söylediği sözlerle sakin olmaya çalışarak gözlerimi kapattım. Neden beni dinlemiyordu ve bu kadar ön yargılıydı?! Daha planımı bile söylememiştim.

Ağzımı açıp tam konuşacağım sırada şeytan araya girdi. "Ona kendini açıklaması için bir şans bile vermedin baba" dedi ve ciddi bir ses tonuyla devam etti. "Bırak konuşsun"

Kral kararsız bir şekilde bakınca Kraliçe bana destek vermek için araya girdi. Bu kadını seviyordum. "Bende merak ettim ne söyleyeceğini" dedi ve bana gülümseyerek baktı.

Ayaz da kraliçeye, yani annesine katıldığında gülümsedim ve krala baktım. Başını sallayıp konuşmama izin verdiğinde derin bir nefes aldım. "Hiçbir krallığın yanımızda olmadığını söyleyen sizdiniz..." dedim ve başımı bana soru soran adama çevirdim. "Ateş baloya davet edildiğine şaşıracaktır ama merak ettiği için gelecektir, baloya geldiğinden diğer krallıkların haberi olmayacak" deyip konuşmaya devam ettim. "Baloya tek başına gelecektir, yani diğer krallıklar Ateş'in tek başına olduğunu anlayacaklar, ona yardım eden kimsenin olmadığını bilecekler" dediğimde şeytan geri kalanını anlamış olacak ki sözlerimi o tamamladı.

Dolunayın AltındaWhere stories live. Discover now