44

5K 534 82
                                    

Kim Taehyung

Yarı uykulu bir biçimde hareketleri hissetsem dahi pek algılayamıyordum. Yalnızca üşüdüğümdü tek odaklanabildiğim. İçeride Jungkook'un kokusunu hissedememek mızmızlanmama sebep olurken yavaşça oturur pozisyona getirildim.

İlacı içip suyla yuttum. Kahve kokuyordu. Jungkook'un üzerine sinmiş olan kahve kokusu kadar güzel çok az şey vardı.

Bedenimde dolanan ıslak beze karşı ağlar ifadelerde bulunsam da Jungkook'un kulaklarımı dolduran sesi beni sakinleştiriyordu. Ses tonu ne kadar da sakinleştiriciydi. Oldukça nazik bir tonu vardı.

Uyumuş muydu acaba? En son ben uyuduktan sonra uyuyacağından bahsetmişti. Eğer benim yüzümden uyumamışsa kendimi kötü hissedecektim.

...

Gözlerimi açtım yorgunlukla. Gözlerim Jungkook'u ararken kahveden ufak bir yudum daha aldı. Çizdiği şeyde gözlerimi gezdirdim. Gece lambası defterinin üzerine vuruyordu.

"Güzelim?" Dedim. Sesim kuru kalın ve çatlaktı.

Kafasını anında bana çevirirken gülümsedi.

Dizlerinin üzerinde bana doğru bir kaç adım emekliyip dikildi.

"Nasılsın?" Diye sordu dudaklarını alnıma bastırırken.

"Uyumadın mı?" diye sordum.

İki berbat halde olan sevgili olarak birbirimizi düşünmeden edemiyorduk.

"Ateşin hala var. Biraz daha uyu. Burdayım."

Sesi uykumu açmak istemediğini belirtir biçimde fısıldar haldeydi.

"Sen de uyu." Dedim.

"Uyuyacağım." Dedi dudakları yanağımda dinlenirken.

Onu çekip uyutmak isterdim ancak çoktan onun aldığım kahveyle karışık kokusu eşliğinde uykuya dalıvermiştim.

...

"Hyung 2 saate geleceğim. Onunla ilgilenirsin değil mi?"

"Jungkook beni de uyandırmalıydın. En azından bir kaç saat uyurdun."

"Alışığım sorun yok."

Sonrasında alnımda başka bir el hissettim. Gözlerim titreyerek açılırken Seokjini gördüm.

"Nasılsın Tae?" Diye sordu eliyle emin olamayınca dudaklarını alnıma değdirirken.

"Hiç uyumamış mı?" Diye sordum.

"Ona da kızacağım sonra. Uyumaya devam et sen." Dedi.

Aklımda Jungkook'la yatıp Jungkook'la uyanıyordum ve artı olarak rüyamda da onu görüyordum. Kutsanmış falan olmalıydım gerçekten.

Saat kavramı tamamen kaymıştı. O kadar sık uyanıp uyuyordum ki saatler geçmiş gibi gelse dahi bazen bir kaç dakika geçmiş olabiliyordu.

Yine de hafiften güneşin doğmaya çalıştığını algılayabilmiştim.

...

"Hyung teşekkür ederim. Hadi git hazırlan sen. Dersine geç kalma."

"Ateşi düştü tamamen. Çok az var. O da uyuduğundan dolayı normal. Sende uyu. Başında dikilip durma."

"Tamam uyurum." Dedi soğuk dudaklarını alnıma bastırırken.

"Ah sanırım ölçsem daha iyi. Üşümüşüm." Dedi.

Ardından montunu çıkardı. Gözlerim yine aralanırken onu izledim. İncecik beline yine lanet olası bir kemer takmıştı.

Benimle göz göze gelirken gülümsedi.

Aphrodite ~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin