Aphrodite ~Taekook

36

Hazırladığım bavulu kapının önüne taşıdım. Bir aylık uzun bir tatil yapacaktık. Geçen yaz tatili vakasından sonra bunun bana iyi geleceğinden emindim.

Pantolonum uzun bacaklarımı sararken üzerime beyaz bir tişört giymiştim. Tişörtü içime tıkıp siyah kemerimi de hızlıca belimden geçirdim. Kulağımdaki taşlı küpelerin yerini küçük gümüş halka küpelerim alırken bir tanesi zincirdi. Sallandığında hafifçe kulağımın altına çarpıyordu.

Parmağıma yüzüklerimi geçirdim. Tatile gitmeden önce kestirmeye karar verdiğim saçlarımla Taehyung'tan azar işitsem dahi daha erkeksi bir görüntü kattığı gerçekti. Parmaklarımın uçlarıyla hafifçe düzelttim alnıma dökülen saçlarımı.

Siyah çantamı takıp içine cüzdanını ve pasaportumu koymuştum. Hazırdım işte.

Odanın kapısı tıklatılarak açıldığında oraya döndüm. Jimin çabucak önüme geldi.

"Bizim için iki tane etek de götürüyorum. Söz verdiğin partiyi orada yaparız." Dedi heyecanla.

"Olur." Dedim ben de gülerek.

"Vaov bugün erkeksi duruyorsun tabi nu incecik belin ortada olmasaydı." Dedi eliyle hafifçe karnıma vurup.

"Hmm etkiledin mi yoksa?" Dedim bir elimi beline koyup yüzüne eğilirken.

Yüzünü buruşturmasına güldüm.

"Bana bu kadar yakın olduğunda 15 yaşında yaptığımız hata geliyor aklıma." Dedi.

Gözlerim şokla açılırken onu ittim. Kahkaha atarken odadan çıktı.

"Unutucağız demiştik." Diye seslendim arkasından.

Sadece kahkahası daha çok gelirken kafamı iki yana sallayarak bavulumu aldım. O sırada karşı odadan Taehyung çıkarken gülümsedim. Üstündeki kırmızı gömleğinin esmer teninde oldukça seksi durduğunu söyleyebilirdim.

Yanıma bırakıp ona ilerledim. Dudaklarına uzandım. Bir eli belimi bulurken gülümsedim. Sonrasında dudaklarımız birleşti.

Ellerim omzuna çıkarken içimden çıkarmaya çalıştığı tişörtümle kaşlarım çatıldı. Geri çekilerek ona baktım.

"Fazla zorlayıcısın." Dedi gülerek ve tamamen içimden çıkardı. Ona göz devirirken bavulumu alıp ilerledim. Ne belmiş arkadaş gelen geçen azıyor.

Jimin bu olaya şahit olduğu için gülerken kolumu omzuna atıp kafasını eğdim.

"Taehyung'un bu kadar kıskanç olduğunu bilmiyordum." Dedi.

"Ben biliyordum sanki" dedim merdivenlere geldiğimiz için onu bırakırken.

Birlikte inerken arkamızdan Taehyung geliyordu.

"Sonunda bir an hiç gelmeyeceksiniz sandım." Dedi Seokjin Hyung.

Sonrasında arabalara dağılarak havaalanına gelmiştik. Jimin durmadan bir şeyler anlattığı için Taehyung'la ilgilenememiştim. Onun benle konuşacak her zaman bir şeyleri oluyordu. Heyecanlı anlattığı için de bölemiyordum.

"Sonrasında beni belimden yakaladı. Kelebek hissini gerçekten yaşadım. Beni sık sık arıyor. Ben de onu arıyorum. Hatta buluşuyoruz. Derslerle ilgisi olmadan. Flörtleşiyoruz yani. Bir keresinde üzerine su döktüm. Kasları var." Dedi heyecanla koluma vururken.

"Herkesin bizim gibi düz göbekleri yok Jiminie." Dedim.

"Sen bi ara kas yapıyordun. Eğer devam etseydin sana yürüyecektim." Dedi dudak büzerek.