4

9.8K 956 524
                                    

"Sence tarzımı değiştirmeli miyim?" Diye sordum sevgilime.

Ondan fikir almak veya beni onaylaması hoşuma gidiyordu. Beni yönlendirmesi, arkamda durması, desteklemesi... ihtiyacım olan şeyi bulmuş gibi hissediyordum onda.

Kolları belime dolanırken beni kucağına çekti.

"Hmm. Neden?" Diye sordu yanağımda dudaklarını gezdirirken.

"Okulumuzda bir çocuk var." Diye ona Taehyung'u anlatmaya başladım.

Taehyung'u resmen çekmiyordum. Çocukluk edip kıskanıyordum. Bunun farkındaydım ancak yemin ederim bu duygularımı bastıramıyordum.

"Biliyorsun okula bir sene erken başladım. Kendisi bir üst sınıfım."

Tişörtünün yakasıyla oynuyorken gözlerimi benden daha koyu olan beyaz  teninde gezdiriyordum.

"Ona Afrodit diyorlar. O gerçekten güzel. Aynı zaman da yakışıklı. Vücudu benden biraz daha gelişmiş durumda. Saçlarımı kırmızıya boyattı bir kaç gün önce. Ona o kadar yakışmış ki herkes dönüp ona bakıyor. Beni yok sayıyorlar. Bilmiyorum. Kırılıyorum sanırım."

"Jungkook..." dedi. Adımı o kadar yoğun bir şekilde söyledi ki gözlerimi gözlerine çıkarmak zorunda kaldım.

"Sen çok güzelsin. Yemin ederim gördüğüm tüm kadınlardan, tüm erkeklerden her şeyden daha güzelsin. Sen de istersen saçlarını boyatabilirsin. Bir fikir sadece bebeğim. Değişik şeyler farklı tarzlar insanların dikkatini çeker istemsizce. Bu normaldir."

Kalın ve olgun sesi bana gelince yumuşacıktı. Ona bu yüzden bu kadar bağlıydım. Dudaklarımı birbirine bastırırken dolan gözlerim yüzünden kafamı eğmiştim.

Bir eli kafama çıktı ve beni sakince boynuna yasladı. Sert erkeksi kokusunu ciğerlerime doldururken o da belimi okşuyordu parmaklarıyla hafif hafif.

"O bir model. O etrafta olduğu sürece hiç kimse bana dikkat etmiyor. Bundan bıktım."

"Jeon. Miniğim. İstersen herkesin dikkatini çekebilirsin. Bunu yapman çok kolay. Ama bana özel kalmalısın." Dedi kollarını daha da sıkılaştırırken.

Onun yanındayken kendimi daha da çocuk gibi hissediyordum. İnanın bu öyle hoşuma gidiyordu ki... onun küçüğü, miniği olmak.

Burnumu çekip boynundan doğruldum.

"Sana onun fotoğrafını göstereceğim." Dedim arka cebimden telefonumu çıkarırken.

Ardından geçen aylarda çekim yaptığı dergideki fotoğraflarını açtım telefondan. Ellerim buz gibi olmuştu nedense.

Ona doğru gösterdim. Tek eline telefonu alıp baktı ona. Ben de boynuna yaslanıp onunla birlikte bakmaya başladım Taehyung'a.

"Kim Taehyung. Senin stajyer olduğun eğlence şirketinin sahibinin oğlu değil mi?" Diye sordu.

Kafamı salladım.

"Yakışıklı çocukmuş. Ancak ilgimi çekemedi."

Yakışıklı olmasının nesnel olduğunu söylemiştim.

"Kendinin farkında değilsin. Belin incecik Jungkook. Beline basit bir kemer takıp onu ortaya çıkarsan saçlarını düzleştirmek yerine doğal hafif dalgalı haline bıraksan, kulaklarındaki küpelerin yerlerini hafif taşlı küpeler alsa... seni değiştirmeye çalışmıyorum. Bu şekilde de çok güzelsin. Seni bu şekilde de çok seviyorum. Hatta özün bu olduğu için bu şekilde daha çok seviyorum. Sadece sende olan güzellikleri ön plana çıkarıp aynı onun gibi diğer insanların dikkatini çekmek istiyorsan yapabilirsin bunları."

Aphrodite ~TaekookWhere stories live. Discover now