Büyüdüğüm YOL ' 1

Start from the beginning
                                    

Kayıt anında, koca okul yönetimi karşısında, bu gerçekle yüzleştiğimde her şey için çok geçti. Kayıt günümde, çirkef eniştemle böyle bir tartışma yaşayarak sivrilip, kıçımı yırtarak olduğum yerin temeline su veremezdim.

Tırnaklamaktan jelatinini parçaladığım paketi bu defa içindekilerin dökülmemesi için kucağımda tutarak duran arabadan indim.

Teyzemin arabası garaj yolunda duruyordu ve bu bile beni diken üstünde hissettirmeye yetmişti

. Evleri, okul ile şehir merkezi arasında birbiriyle iç içe geçmiş villaların olduğu bir mahalledeydi. Yapılar eskiydi ama etrafındaki yeşillikler arasında göze güzel geliyordu. Bu bile, dört duvar arasında vakit geçirmek için bu kadar masraf edip, hiç kullanılmayan bahçesi için bu kadar para vermenin saçma olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

Asıl saçma olan, burada olman Zeynep.

Kapı eşiğinde göz göz geldiğim teyzemin bakışlarınki kin, aynen bu cümleyi kuruyordu.


aylar önce

"Zeynep..! Lan Zeynep!"

Duymamak için kafamı gömdüğüm yorganın altında verdiğim son sabırlı nefeslerdi bunlar. Sinirden o kadar hızlı soluyordum ki, değil örtünün altındaki küçük delikte, odamın içinde bile temiz bir nefes tanesi bırakmamıştım.

"Kime diyorum kız ben! Zeynep!"

Kapıma, kafamda zonklayan bir yumruk yediğimde, yorganımı tek bir tekmeyle üzerimden atacak bir sinirle fırladım yataktan.

Pencereye bitişik yatağımın sarsıntılı gıcırtıları geçmeden, ben iki adımda fare deliğimin kapısını açmıştım.

Keşke annem, kapımı yumrukladığı yerde bekleseydi de, hızımı alamayıp kafamı gömseydim suratına.

"Gelsene kız buraya!"

Ses hemen sol çaprazımdaki banyodan geldiğinde daha uykusu açılmamış gözlerimi kapatarak ağlamaklı bir ses çıkardım.

Sabahın kör vaktinde banyodan gelecek tek haber tıkanan lavabo gideri olurdu zaten ve benim narin midem... Ellerimi üzüntüyle karnıma koyup açık banyo kapısına yaslandım, acıklı bir sahneyle bayılmamak için.

Kokudan bile içim acıyordu şu an. Annen üzerinde giyilmekten kırk beden incelip genişlemiş kapri ve tişörtüyle baştan aşağı su içindeydi ve zayıf ama kaba bedenini bir ileri bir geri bükerek şekilden şekile sokuyordu.

"Ne yaptın Allah aşkına!" Diye çıkıştım yaptığı aptallığı izlerken.

Lavabo ağzına kadar pis su doluyken içimdeki suyu bir tasla alıp, akıntı yaratmak için hızla tekrar lavaboya döküyordu. Deli karı, pisi yine pisle temizlemeye çalışırken ortalığı da kendini de mahvetmişti.

"Tuvalet yerine buraya sıçtım!" Diye çıkıştı hemen.

"Dedim, götüm azıcık kalksın, rahat görsün. Rahat benim neyime be!?

Hala işini yanlış yapıyordu. Elini öğürerek lavabodan çıkardığında kendime engel olamayarak güldüm. Kıvırcık saçları kurutulup taranmış gibi tiftiklenmiş, öğürme refleksini bastırmak için ağzına kapattığı elini az önce biriken sudan çıkardığını farkettiğinde iki büklüm olarak geri kaçmıştı.

O kadar aptal görünüyordu ki...

Artık kendimi sıkmaktan bir gözümden yaş geldiğinde, işaret parmağımı göz pınarıma bastırıp nefeslenerek güldüm.

Büyüdüğüm YOLWhere stories live. Discover now