Özlem

57.3K 3.2K 1.3K
                                    

Medya - Eray

*

Bedenimi taşıyan güçlü kollar, burnuma dolan koku ve saçıma bırakılan öpücükler...

Mutluluktan ağlayabilirdim.

Dağra buradaydı, annemin aramasından hemen sonra uyuduğumu hatırlıyordum. Sonrasında bir anda sesini duymuştum, ateşimi kontrol etmiş, annemle hararetli hararetli konuşmuştu.

Tüm engelleme çabalarıma rağmen -gücüm yerinde olmadığı için sadece elini tutabilmiştim- üstümdeki hırkayı ve sweati çıkartmış, aynı şeyi eşofmanım içinde yaptıktan sonra sızlanmama aldırmadan beni kucağına almıştı.

Neden olduğunu anlayamadığım bir şekilde soğuk suyun altına getirdiği bedenimi sıkıca tutuyor ve arada saçlarımı okşayarak beni rahatlatmaya çalışıyordu. Üşüyordum, bu soğuk suyun altında tir tir titriyordum ve Dağra'ya sımsıkı sarılıp onu öpücüklere boğmak istiyordum. Buna rağmen hala kendime gelemediğim için sadece omzunda yaslanmakla yetinebiliyordum.

Havluyu sardıktan sonra dikkatlice çıkardı beni banyodan. Uzun zamandır kucağında taşıdığı bedenimi yata bırakıp dolaptan temiz kıyafetler aldı. Zorlukla araladığım gözlerim özlem duyduğum yüzünün her noktasında gezinirken gülümser gibi oldu. Islak saçlarımı geriye tarayarak alnımı uzunca öptü ve seçtiği ince giysileri üstüme giydirdi.

Neden bir anda böyle olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu. Başıma ağrılar giriyor, midem bulanıyor ve halsiz hissediyordum. Söylemek istediğim onca şeye rağmen sadece gözlerine bakıyor ve onun dokunuşlarına karşı gülümsemeye çalışıyordum.

"Merak etmeyin Esra Hanım, yanındayım ben." bir an için uzaktan gelen sesiyle yerimde sıçradım, yanımdan ayrıldığı iki saniyelik sürede uyuklamıştım...Tekrardan yanıma adımlayıp belimi tutarak kaldırdığında hemen boynuna sokuldum. Tam ihtiyacım olan şeyi yaparak kucağına almıştı beni.

"Güzeller güzelim." boynuma bastırdığı dudakları içimi gıdıklandırırken ince örtüyü üzerimize çekti. Belimi okşayan parmakları kalçama kadar indi ve kucağına iyice yerleşebilmem için yukarı kaydırdı beni. "Çok şükür ateşin düşmüş..." rahatlamış sesinin ardından elindeki dereceyi kenara bıraktı. 

"D-Dağra." uzun süre konuşmamaktan dolayı çatallaşmış sesimi işitir işitmez gözlerimize baktı. Ne diyeceğimi dikkatle beklerken dudaklarını çeneme bastırdı. Anında kapanan gözlerim yeni bir uyuklama olayının habercisiydi.

"Söyle bebeğim benim, iyi misin?" 

Boyun girintisine yerleştirdiğim başımı aşağı yukarı sallarken az önce kesik kesik gördüğüm rüyalar canlanıyordu zihnimde. Annemin 'boşanma' lafını geçirmesinden dolayı gördüğüm ve etkisinden kurtulamadığım rüyalar...Elimi yanağına çıkartıp pürüzsüz tenini okşayarak boynuna minik bir öpücük bıraktım.

"Sonunda toparladın, güzelim benim." içimi ısıtan sesi yeterince güzel değilmiş gibi örtünün içindeki eliyle kalçamı ve bacaklarımı okşuyor, dışardaki eliyle de saçlarımla oynuyordu. Gittikçe mayışan bedenim kollarının arasında huzurlu bir uykuya dalmaya hazırlanırken kucağımda duran elimi tutup dudaklarını bastırdı. "Bir daha evimiz dışında hiçbir yerde kalmıyorsun."

"Ama sen izin verdin..."

"İzin istememiştin." kanı kaynıyor olacak ki kolunu sıkılaştırıp beni boynuna hapsetti. "Durup dururken burada kalmak nereden çıktıysa." hafif sinirli sesinin ardından omzuma bir sürü öpücük bıraktı.

"Bir daha olmayacak." dedim bitkin bir tonda. "Ben çok üzüldüm, seni üzdüğüm için."

"Bunları boş ver şimdi, önce iyileşmen lazım." 

Kocacığım • [b×b]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin