En büyük pişmanlığımsın 12. Bölüm

Start from the beginning
                                    

Kolumu o kadar sıkıyordu ki morardığına yemin edebilirdim. Ağlamamak için kendimi çok zor tutuyordum. Çünkü kolumu sıkan, Cellat şerefsizi o kadar kötü sıkıyordu ki canım çok yanıyordu. Ama ağlayıpta onun yanında kendimi küçük düşürmek istemiyordum.

Gözlerimi Cellat'ın gözlerinden ayırmadan elimi Cellat'ın kolumu tutan eline koydum ve elini kolumdan zorda olsa çektim. Gözleri kolumdaki eline takılsa da umursamadan yine gözlerime baktı.

"Sana dünde söyledim bugünde söylüyorum. Bir daha bana sakın dokunma."

Dememle sinirle derin bir nefes alıp geri vermeye başladı. Sakinleşmeye çalışıyor gibiydi. Tam ağzını açıp bir şey diyecekken Barlas'ın bağırması ile dönüp ona baktık.  Beni direk arkasına aldı ve Cellat'ın gözlerinin içine baktı.

"Ben sana dün, demedim mi kız kardeşimden uzak dur diye."

"Bende sana, o kız umrumda bile değil demiştim."

"O zaman neden yanındasın."

Barlas'ın dediği şeye Cellat gülümsedi ama bu gülümseme sinirlendiği içindi. Çünkü Cellat kimseye hesap vermeyi seven bir insan değildi.  En nefret ettiği şeyden biriydi hesap vermek! Cellat birden gülmeyi kesti, yüzü eski sert ve sinirli halini aldı. Barlas'a bir adım attı.

" Sanane lan! Hesap mı vereceğim sana."

"Kimle konuştuğuna dikkat et Cellat."

"Etmezsem ne olur lan it."

Bağırıp Barlas'a kafa atmasıyla Barlas dengesini kaybedip yere düştü.

"Barlas!"

Diye bağırdım tam yanına gidecektim ki, Barlas hemen kendine gelip yerden kalktı. O da Cellat'a yumruk atmasıyla Cellat sendeledi ama düşmedi. Hemen kendine geldi. Hızlı bir hamleyle  Barlas'a bir yumruk attı. Barlas'ın yere düşmesi ile Cellat Barlas'ın üstüne çıkıp yüzüne bir yumruk daha geçirdi.

"Sen dünki köpek, gelmiş bana kafamı tutuyorsun lan. Kimse bu okulda seni s*k*ne takmazken, ben herkesin senden korkmasını sağladım. Şimdi gelmiş herkesin içinde bana kafamı tutuyorsun."

Tam bir tane yumruk daha Barlas'a atacakken Cellat'a bağırdım.

"Tamam yeter! "

Dememle Cellat bana bakmadan bağırmaya başladı.

"Kes sesini Cemre."

"Ne yaparsın! Şuan abimi dövdüğün gibi beni demi döversin."

"Sana hemen kes sesini dedim.!"

Ona bağırmamla oda bana bağırdı. Ne kadar kalpsiz ve vicdansız, desem de önceden de böyle bir insan olduğu aklıma geldi. Bir insan hep mi böyle kötü olabilirdi. Bana yaşattığı şeyler yetmiyordu, bu sefer de abime kafa takmıştı.

Ne istiyordu bizden! Almadığı ne kalmıştı acaba. Bu adamı nasıl sevmiştim, hâlâ bile nasıl sevebiliyordum ben.

Gözüm abime kaydı. Dudağı, burnu, kaşı patlamıştı. Ama inatla gülüyordu Cellat'ı daha sinir etmek için. Başarıyordu da. Buna dayanamazdım abime her attığı yumruk benim canımı acıtıyordu kim bilir Barlas'ın canı nasıl yanıyordur.

Buna dayanamazdım. Herkes durmuş film izler gibi kavgayı izliyor ve aralarında fısır fısır konuşuyorlardı. Mert'in bir adım atması ile elimle kolunu tuttuğum an, durup bana baktı.

"Dur ben halledicem. Baksana Cellat'ın gözü dönmüş."

"Ya sana bir şey yaparsa."

"Yapmaz merak etme."

CELLAT Where stories live. Discover now