23ஜ "Bekle bizi Ağva, biz geliyoruz."

Bắt đầu từ đầu
                                    

"Kerem bir şeyler alalım mı?" diye heyecanla soludum.

"Tabii ki de güzelim." dedi.

Elime hem pembe hem de mavi zıbınlıklarda almaya başladım. O kadar güzellerdi ki. Zıbınlıklara baktıktan sonra, tulumlara bakmaya başladım.

"Kerem, bu mu güzel yoksa bu mu?" dedim elimde ki yeşil tulum ile turuncu tulumu göstererek.

"İkisi de güzel." Dedi. Tulumlara tekrardan baktım.

"Bencede."

"O zaman ikisini de alıyoruz." Dedi Kerem elimde ki tulumları eline alarak.

Sırıttım.

Bir süre daha alışveriş yaptıktan sonra, mağazadan çıktı. Tüm poşetleri Kerem taşıyordu. 

"Kerem ben acıktım." diye mızmızlandım.

Kerem, kafasını bana çevirip, "Tamam, ne yemek istersin?"

"Balık istiyorum ben."

"Tamam ama AVM'den çıkalım. Güzel bir yere götüreceğim seni." Dedi.

Karnım guruldamaya başlamıştı. Acıkmıştık.

Arabaya bindiğimiz de, hafif bir müzik arabanın içini dolduruyordu.

"Kerem, bir şey soracağım."

"Sor, güzelim." Dedi, Kerem yola bakmaya devam ederek.

"Beni ilk gördüğün de ne hissettin yani ilk düşüncelerin nelerdi?" diye sordum merakla.

"Hımmm, bu cadı da neyin nesi diye düşündüm."

Alayla konuşmasının üzerine, hafif kıkırdadım.

"Dalga geçme! Doğruları söyle."

Kerem, kısık bir şekilde kahkaha attı. "Aslında doğruları söylüyorum. Ama bir yandan da bakarsan, hayatımda ki gördüğüm en güzel kadın olduğunu, bu kadar nasıl cesaretli olabildiğini, karşında ki baban olmasına bile rağmen ona nasıl diklenebildiğini, ve buna benzer çok şey düşündüm. Hoş, seni gördükten sonra senden başka birşey düşünemez oldum ya."

Utançla başımı eğdim. "Gerçekten mi?" diye sordum, birşey deme ihtiyacı duyarak.

"Gerçekten." dedi.

Başımı kaldırdım.

"Peki sen beni görünce, ne düşündün?" diye sordu, Kerem. Hâlâ yola bakmaya devam ediyordu.

Gözlerimi kıstım. "Bu hödük herif de kim diye düşündüm."

Ah, tabii ki de bunu düşünmemiştim. Onun ne kadar yakışıklı olduğunu söylemeyeceğim. Bunu söyleyince bana bunu en az beş sene hatırlatacağı için hiç almayayım daha iyi.

"Öyle mi hanım ağam?"

"Öyle ağam." dedim hafif kıkırdayarak.

"Göstereceğim ben sana hödüğü."

"Ay ne hödüğü, dilim sürttü benim. Yoksa, hödük falan olduğunu düşünmedim."

Aşiretin HanımağasıNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ