Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
HASNA
Sırakla Şehri
Par Köyü
Gündüz
"Sanırım başka bir seçeneğimiz yok," dedi Almakay elindeki satırı, kanı hâlâ daha akan ete sallarken. "Adalar planını gözden çıkardın." Başını kesme tahtasından çevirmeden konuştu. Soru olmayan cümlesi ablasına yönelikti.
Serbevne'nin bakışları ahşap zemine takılı kalmıştı. Yüzünden ne düşündüğünü okumak zordu ama Hasna, kadının neler hissettiğini görüyordu. Soğuktu eski Hanım. Alevi sönmüş gözlerinin ardı buz gibi soğuk ve hissizdi. Hatta biraz da tekinsiz olduğunu düşündü Hasna.
"Kaçmayacağız, yardım isteyeceğiz. Kendi iyilikleri için bunu kabul edecekler," dedi Hasna.
"Etseler bile Marseha bunu ihanet olarak görecektir. Zaten sarsılan itibarım daha da yok olur."
"İtibarının sadece ufacık bir sarsıntıya uğradığını düşünüyorsan büyük yanılıyorsun Bevne." Almakay elindeki bıçağı havada salladı konuşurken. Ayırdığı eti emaye tepsinin içine yerleştirip tezgahı temizlemeye girişti.
Serbevne cevap vermedi. Bakışlarını kaldırıp pencerenin dibinde oturan cadıya baktı. "Kaçmak istemiyorum," dedi tekrardan. "Kaçarsam korktuğumu düşünecekler. İhanet ettiğimi düşünecekler. Bunu istemiyorum. Fikri bile midemi bulandırıyor." Yüzünü buruşturdu.
"Bin kere sordum sanırım bin kere daha soracağım: Talu'ya nasıl güveneceğiz? O manyağı Etşenya'ya süren sendin Bevne. Yani en azından senin döneminde oldu." Almakay sesini yükseltti.
Kan kokusuna daha fazla dayanamayan Hasna uzanıp pencerenin kilidini açtı. Temiz hava içeri dolarken açık dış kapıdan esen rüzgar cereyan yapıp eteğini hafifçe kaldırdı. Örtmek için uğraşmadı kadın.
"Beni sevmiyorsa Kaytun'dan nefret ediyor demektir. Ki ettiğine de eminim. Benim yaptığım sadece verilen kararı onaylamaktı. Talu'dan kurtulmak için uğraşan Kaytun'du. Ben de salak gibi istediği her şeyi yaptım." Serbevne derin bir nefes alıp yaslandığı yerden doğrulunca odanın ortasına doğru yürümeye başladı. Göğsünde birleştirdiği kollarıyla bir o yana bir bu yana volta atıyordu.
"Hem sen neden devamlı bizli konuşuyorsun Alma?" Kardeşine dönüp durakladı.
"Neden mi?" Kadın sırtını döndü. Kaldırdığı kaşları yaylandı. "Ee ben de geleceğim de ondan. Bunu yeterince belli ettim sanıyordum."
