:13: ryan ross

54 7 64
                                    

Hafta sonu gelince birinci ve ikinci sınıflar dışında herkes Londra’ya gitmişti. Şey, neredeyse herkes gitmişti desem daha uygun olur sanırım. Ben ve birkaç kişi daha Hogwarts’ta kalmıştı.

Buna Brendon ve çetesi de dahildi. Diğerleri Londra'da sıkılacaklarını söylemişti, ben ise daha farklı nedenlerden dolayı gitmemiştim.

Babam bir büyü-dışıydı ve annem de çalışmadığı için fazla iyi durumda olduğumuz söylenemezdi. Londra'da alabileceğim bir şey yoktu, ayrıca profesörlerden para almak gibi bir aptallık da yapamazdım.

Üstelik bu baloya gelmek zorunda değildik sanırım.

Büyük Salon'da kahvaltımı ederken zorunlu olsa bile kiminle gidebileceğimi düşündüm.

Kızlarla aram pek iyi değildi, ne Ilvermony'de ne de Hogwarts'ta birileriyle doğru düzgün anlaşamamıştım.

Brendon dışında, gerçi onu da yalnızca işime geldiği için yapmıştım. Ama Brendon bu arkadaşlığı ciddiye almış gibiydi. Bana karşı artık daha samimiydi ve bazen beni arkadaşlarıyla takılmaya çağırıyordu.

Gerçeği öğrenmesi onun için üzücü olurdu sanırım.

Kahvaltım bitince Büyük Salon'dan ayrılıp zindanların olduğu merdivenlere ilerledim. Ama duyduğum tartışma sesleri durmama sebep oldu.

"O KÜÇÜK PİÇİ ÖLDÜRECEĞİM!"
"Brendon sakin ol!"
"BIRAK BENİ PETE!"

Merdivenlerin sonunda Brendon ve sınıf başkanları vardı. Patrick Brendon'ın sağ kolunu tutuyordu, Pete de sol kolunu. Andy ve Joe ise onun önünde durmuş konuşmaya çalışıyordu.

"HARİTAMI ÇALMIŞ! ONDAN BAŞKASI YAPAMAZ BUNU!"
"Brendon-" Brendon bir an başını kaldırdı ve bana baktı. Bir iki adım geriledim, benden bahsediyordu.

"GEL BURAYA!" Brendon diğerlerini ittirip merdivenlerden çıktı ve yanıma vardı.
"Sana güvenmiştim!"
"Ben-" Yakamı tuttu ve yumruğunu kaldırdı.
"SENİ ÖLDÜRECEĞİM SENİ KÜÇÜK O-"
"Neler oluyor burada!?"

Profesör Mikey'nin gelmesiyle Brendon yakamı bıraktı.
"Bir şey yok, Profesör," dedi biraz daha sakin bir sesle, yine de bana öfkeyle bakıyordu.
"Arkadaşlarınla tartışmanız hakkında ne söylemiştim Bay Urie, hatırlıyor musunuz?" Brendon iç çekti.
"Tartışmamam gerektiğini..."
"Hatırlamanız güzel, lütfen bir daha böyle yaptığınızı görmeyeyim."

Brendon profesör Mikey gidince bana döndü.
"Seninle arkadaş olabileceğimizi sanmıştım, ama yanılmışım. Pisliğin tekisin Ryan Ross."

Arkasını döndü ve arkadaşlarının yanına gitti.

Onunla tartışmaya hakkım yoktu. Haklıydı, haritasını çalmış ve onu kandırmıştım.

En azından kavga etmemiştik...

♠♠♠

ryan

Londra gezisinin iyi olacağını düşünmüştüm çünkü Irene burada harika şeyler olduğunu söylemişti. Ama ikimizin de planlarında gruplara ayrılmak ve grubumuzda Tyler ve Josh'ın olması yoktu.

Sürekli garip imalarda bulunuyorlardı ve bir an ağızlarından bir şey kaçıracak gibi duruyorlardı.

Bu oldukça stresli bir durumdu, çünkü Dallon'a olan hislerimi Tyler ve Josh'ın ağzından duymak hiç de iyi bir fikir değildi.

Irene birkaç kez onları susturmaya çalışsa da pek işe yaramamış gibiydi.

Tek istediğim bir an önce bu berbat gezinin son bulmasıydı.

ChaosWhere stories live. Discover now