:8: brendon

73 9 57
                                    

Dün geceki macera esnasında asamı düşürmüştüm. Bu da yetmiyormuş gibi dersimiz Biçim Değiştirme'ydi. Profesör Way beni öldürecekti.

"Bugün evcil hayvanlarınızı ev eşyalarınıza çevireceksiniz."
"Ne-"
"Sakın 'AmA hOcAm BuNu İkİnCi SıNıFtA yApMıŞtIk' demeyin bu yıl illet bir SBD'ye gireceksiniz. Ya da o size girecek, her neyse."

Sarah'ya baktığımda bana dik dik baktığını fark ettim. Bana öyle bakma dercesine baktım, asamı düşürdüğüm için bana tavırlıydı. Şunu fark ettim ki tavırlı olmak sadece dişi insanlara özgü değildi, kendi yılanımdan bile trip yiyordum şu anda.

(y/n: Sarah)

Sarah başını çevirip kısa bir şekilde tısladı, bu onun dilinde "sen bir geri zekâlısın ve seninle konuşmaya tenezzül etmiyorum" demekti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sarah başını çevirip kısa bir şekilde tısladı, bu onun dilinde "sen bir geri zekâlısın ve seninle konuşmaya tenezzül etmiyorum" demekti. Ya da bana öyle geliyordu.
"İyi," dedim, "Öyle olsun, ama işin düşerse şunu bil ki ben de aynısını sana yapacağım Bayan Atarlı!"
"Sen kiminle konuşuyorsun?" Ryan'a döndüm. Elinde asayla bana garip bakışlar atıyordu.
"Yılanımla tabii ki, sırf asamı unuttum diye bana tavır yapıyor!"
"Sen... Çatalağız mısın?"
"Hayır... Ama Sarah bizi anlayabiliyor ve bizim gibi tepkiler verebiliyor. Utanmasa insanca öğrenecek."

Sarah bir kez daha tısladı, bu seferki kızgın bir tıslamaydı.
"Bak, dedim işte."
"Brendon, asan yok."

Profesör Way'e baktım, Dallon ve Ryan'ın masasını geçmiş, tavşanını ev terliğine çeviren Kaira'yı izliyordu. Daha bana gelmesi için vakit vardı sanırım.
"Keşke sözsüz büyüleri öğrenseydim." diyip iç çektim.
"Şey... Asamı sana verebilirim." Bakışlarını kaçırdı.
"Gerçekten mi? Teşekkürler."
"... Rica ederim."

Hoşnutsuz bir şekilde bakıyordu, keşke bunu reddetseydin der gibi. Aslında onu anlıyordum, sonuçta asasını başkasına veriyordu, rahatsız olması normaldi.
"Evet Bay Urie, neyi bekliyorsunuz?"

Bir anda dibimde beliren Profesör Way'e baktım, adam vampir gibi her şeye anında damlıyordu. Boğazımı temizledim ve asamı Sarah'ya sallayıp büyülü sözleri söyledim. Ama asa bana tepki vermedi.
"Sanırım biraz daha çalışmanız gerekecek Bay Urie."
"Hayır durun yapabilirim-"
"Evet Bay Ross, başlamak için davetiye falan mı bekliyorsunuz?" Ryan yutkundu.
"Ben, şey..."

Sınıf kapısının açılmasıyla hepimiz gelen kişiyle baktık, uğursuz Filch ve iskelet kedisi gelmişti.
"Dersinizi böldüğüm için üzgünüm profesör, ama bahçede bu asayı buldum." Elindeki asayı kaldırdı.

O benim asamdı...

"Ve Bayan Norris bana dün gece sesler duyduğunu söyledi, sanki bir grup öğrenci gece dışarı çıkmış gibi..." Yüzündeki o pis sırıtışa lanet yağdırmak istesem de bir şey yapmadım. Ryan'a döndüğümde onun benden daha gergin olduğunu gördüm. Elleri hafifçe titriyordu.

"Herkes asasını yukarı kaldırsın." dedi Profesör Way. Herkes asasını kaldırdı, ben ve Ryan hariç. Ryan bana bakıp yutkundu. İçimde kötü bir his oluştu, şimdi asasını ona veremezdim ki, üstelik en ön sıradayken...
"Bay Ross..."

ChaosWhere stories live. Discover now