ANLIK | TEXTİNG

20.

Zilini çaldıktan birkaç saniye sonra bir elinde telefon diğerinde pizza dilimiyle Bahadır çıktı kapıya.

Elindeki pizzaya bakarken hafif gülümseyip: "Senin inanılmaz güzel, harikulade menemeninden önce bir şeyler atıştırmak istedim sadece." Dedi.

Kapının eşiğinden ayrılıp bileğimden tutarak beni içeri çekti. Ayakkabılarımın bağını çözerken: "Aç değilsen neden beni çağırdın?" Diye sordun.

"Yemin ederim açım, Tolga yemem için pizzayı mikrodalganın içine koymuş ama bana söylemeden çıktı evden."

Dilini damağına değdirerek cık cık sesleri çıkardı ben sporlarımı ayakkabılığa koyarken.
"Demek yanıma gelmen için bir sebep olması lazım..öyle olsun Berra. Ben de daha başımda yerin var maksatlı taç takacağım diyorum."

"Menemen yapacak mıyım?" Mızmızlanmasını gözmezden geldim, ona kafamın içinde dönüp dolaşan şeylerden bahsetmek istiyordum.

Başını salladı hevesli bir biçimde. "Tamam o zaman."
Diyerek hemen gözümün önünde olan mutfağa girdim.

Dolaptan malzemeleri çıkarırken Bahadır'a yabancı numaradan bahsetmeye başladım. Aksiyon filmi izler gibi tepkiler veriyordu. "Aga bana yazsalar ne güzel ayak uydururum. Senin gibi eğlenceden anlamayanlara yazıp engeli yiyorlar."

Menemenin pişmesi için tavanın kapağını kapatıp telefonumu isteyen Bahadır'a döndüm. Mesajları okumak istediğini söyleyince ilk, ilk yazdığı numaradan daha sonrada yazdığı ikinci numaradan konuşmalarımızı okumaya başladı. Karşısına oturup tabaktaki cipsten yemeye başladım.

Arada kahkaha atıp bana bakıyordu. Bir ara durup: "Hem seninle dalga geçiyor hemde sevdiğini söylüyor." Dedi.

Cevap vermeden bitirmesini bekledim. Okumayı bitirince telefonu geri verdi. "Şüphelendiğin birisi var mı?"

Var. Yok.

"Yok." Dedim.

"O zaman sende istekli yaz, konuşun. Kim olduğunu kısa sürede öğrenirsin."

"Olur mu öyle?"

Kafasını olumlu anlamda sallayarak ayağa kalkıp menemenin kapağını açtı. "Oh oh mis!" Dedi yüzüne doğru gelen buharı koklarken.

Masaya koyduğu menemeni yemeye başladı. "Ya bu çocuk salak mı, durduk yere samimiyet gösterirsem altında bir şey aramaz mı?"

"Menemen çok güzel olmuş." Ağzı dolu dolu konuşan Bahadır'a bakarak elimi alnıma vurdum.

"Ya kızım, o zaman sende onun takdiğini uygula, dalga falan geç samimiyetini sorgulamaz." Durup: "Hem seni seviyorsa hiçbir şeyi sorgulamaz." Dedi.

Bahadır'ı dinlerken engelini kaldırdığım Mal'a yazdım.

Berra: engel yemek nasıl bir duygu?

"Harika bir giriş yaptım, bak." Telefonu Bahadır'a doğrulttum.

"WhatsApp'da mı yatıyor mu çocuk?"

Tekrar ekranı kendime çevirdim.

Mal: iyi

"Bu mu sadece?" Diye tepki verdim. Sadece iyi miydi?

"Yer misin?" Bahadır elindeki yumurtalı ekmeği ağzıma doğru uzatınca telefonu kapatıp masaya bıraktım. Ağzımı kocaman açıp ekmeği dişlerimin arasına aldım.

Görüldü yemekte iyidir o zaman dedim kendi kendime.

Bu kez de Özgür'den bahsetmeye başladım Bahadır'a. Yabancı numaraya nazaran daha dikkatli dinliyordu bu konuyu. Bahadır'a karşı hayrete düşürüncü bir güven duyuyordum, inanılmaz bir samimiyeti vardı ve bana karşı davranışları ona güvenmem için zorluyordu bir nevi.