toss | kagehina

it called love

hinata,

bugün uzun zaman sonra yachi ile görüştüm. eskisi gibi beraber vakit geçirdik. senin aksine.

uzun zamandır ilk defa bu kadar güldüğümü hatırlıyorum. yachi ile ayrıldıktan sonra, lise yıllarımızı ne kadar çok özlediğimi hatırladım. keşke her şey eskisi gibi olsa.

ama bugün, sana bunları anlatmayacağım. anlatacağım şey birazcık farklı.

yachi'ye senden bahsettim. atsumu ile oynamanın beni ne kadar sinirlendirdiğini, midemin bulandığını falan anlattım. çevremin aksine, yaptıklarımı çocukça karşılamayan, hatta gülümseyerek dinleyen tek insandı. HERKESE SENİ ANLATTIĞIMDAN DEĞİL TABİİ Kİ!

bana, ''ben de ne zaman fark edersin diye düşünüyordum, yıllar oldu.'' gibi bir cümle kurdu. hayır yani, anlamadım gitti. NEYİ FARK EDECEKMİŞİM Kİ??????????

sonra ben anlamadığım için, bana açıklamaya başladı. liseden beri aramızdaki bağın iki arkadaşınki gibi olmadığını söyledi. ben de partner olduğumuzdan bahsettim. gülümsedi ama beni onaylamadı.

bana bunun, 'sevgi' olduğunu söyledi. 

şaşırmadığımı söyleyemeyeceğim. ama büyükbabam sevginin farklı yolları olduğunu söylerdi. yachi'ye bunu sorduğumda sadece gülümsedi. bazen bu kız beni korkutmuyor değil.

sana sevgi(?) duyan, kageyama.