20-Plan

8.7K 1K 56
                                    

Nazlı dolma tenceresinin altını kapatıp heyecanla duvardaki saate baktı ve aynı anda da kapı çalınca koşarak mutfaktan çıktı. Tüm gün Efsun'la beraber temizlik ve yemek yapmış, çocuklarla vakit geçirerek bu saate kadar oyalanmıştı. Şimdiyse tüm gün uslu durmanın ödülü olarak Fatih'i görecek olmanın mutluluğuyla doluydu. Umduğu gibi kapıyı açar açmaz Fatih'i ve Hasan ağabeyini karşısında görünce kocaman gülümsedi. İkisini de içeriye buyur edip terlik uzattı, montlarını alıp dolaba astı. Hasan ağabeyi ilk defa üç gün önce görmüştü. O zaman zavallı adam Nazlı'nın karşısında utançla başını eğmişti ancak genç kız ağzını açıp ona kötü hiçbir şey dememişti. Nasıl söyleyebilirdi ki? Babasından fazlaydı üstündeki emeği. Üstelik Mustafa yüzünden ölümden dönmüştü. Belki de Nazlı olmasaydı yıllar önce kurtulacaktı bu beladan.

"Hoş geldiniz ağabey. Nasılsın? Daha iyi gördüm seni."

"Çok şükür iyiyim Nazlı. Allah'ın izniyle iyi haberlerle geldim sana. İçeri geçelim anlatacağım. Sen nasılsın?"

"Siz geldiniz daha iyi oldum."

Salona geçmeleri için gülümseyerek kenara çekildi Nazlı ve Fatih'le göz göze geldiler.

"Eline sağlık, mis gibi kokmuş tüm ev."

"Tadı da güzel olmuştur inşallah. Afiyet olsun şimdiden."

Hasan ağabey de Nazlı ve fatih arasındaki ilişkinin farkındaydı. Üç gün önce ilk gelişinde Nazlı'yı Fatih'in evinden götürmek için ısrar etmişti ancak burada Fatih'le ve onun ailesiyle ne kadar mutlu olduğunu görünce durumu kabullenmişti. Salonda tüm aile bir araya geldiğinde Efsun kahve yapmak için mutfağa girdi ve Nazlı da ciddi meseleler konuşacak olmanın gerginliğiyle koltuğun ucuna oturdu.

"Sizi dinliyorum."

Derin bir nefes aldı Hasan ve onu ağır yaralı halde hastanenin kapısına bırakıp kaçan Mustafa'nın adamından bahsetti. Kirli çamaşırlarının bir kısmını bilecek kadar ona yakındı ve içinde hâlâ insanlık olduğu için son zamanlarda yaşananları kaldıramayıp Hasan'a yardım etmişti. Bunun üstüne Hasan da hastaneden çıkar çıkmaz ona ulaşmıştı. Belki daha fazlasını da yapardı ve Mustafa'yı durdurmak için onlara yardım ederdi. Başta korkup itiraz eden adam sonrasında Nazlı'nın başına gelenler de kendisine hatırlatılınca ve bu yaşta bir genç kızın hayatının Mustafa yüzünden tehlikede olduğundan bahsedilince Mustafa'nın Şahin'den ayrı oluşturduğu bağlantılarının bir kısmını öğrenebilmişlerdi.

"Başka bir muhbirimiz var yani."

Nazlı'yı onayladı Fatih fakat hepsi bu değildi. Bu yüzden Hasan'ın bıraktığı yerden konuşmaya devam etti.

"Bir operasyon planlanıyor. Aslında Mustafa'nın tüm gözler üzerindeyken bir süre rahat duracağını düşünmüştük fakat ya müşterilerini, bağlantılarını kaybetmemek için ya da bize meydan okumak adına kaçakçılığa devam etmeye çalışıyor sanırım. Belki de paraya ihtiyacı vardır. Malum, hesaplarınıza el koyuldu. Onu suçüstü yakalayacak Orhan ağabeyler. Operasyon hakkında benim de çok bir bilgim yok, dışında tutuluyorum. Muhtemelen sana anlatmamı ve bu meseleye bulaşmamı istemedikleri için kendilerince önlem alıyorlar. Umutlandırmak istemiyorum fakat suçüstü yakalanırsa hele bir de bu sevkiyatı bizzat yönetirse Mustafa'yı içeri tıkabiliriz Nazlı."

"Beni aklayabilecek miyiz peki?"

"Yıllardır burada bile değildin. Sen arkasından iş çevrilen masum evlat, Mustafa da kirli işler için kullanılan evlatlık. Yani evet, onun suçunu ispatlamak seni aklayabilmek için elimizi güçlendirecek."

Planın işe yaraması için içinden dua etti nazlı ve gelişmeleri kendisine de anlattıkları için iki adama teşekkür etti. Fakat bu sırada Fatih'in telefonu çalınca konuşmaya ara vermek zorunda kaldılar. Genç adam yanlarına geri döndüğündüyse yüzünün halinden kötü haber aldığı anlaşılıyordu.

TUZAK (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now