2-Güven

16.3K 1.3K 135
                                    

Nazlı uykusuz geçen bir gecenin ardından otobüsü Prag'a ulaştığında sabah serinliğine adım atıp küçük bavulunu henüz aydınlanmış şehrin sokaklarında sürümeye başladı. Dükkânlar henüz açılmamıştı. Oteline giriş yapabilmek için de saat üçe kadar beklemesi gerekiyordu. Telefonunun saatine bakarak yeni uyanmaya başlayan şehirde bir süre gezindi. Ardından saat dokuzu bulduğunda basit bir kahvaltı ve kahve için bir kafeye girip oturdu. Önce şehirdeki bazı ünlü yerleri gezip sonrasında saat üçe geldiğinde otele yerleşmeyi ve akşamüstü yeniden dışarı çıkmayı planladı.

Beraberinde getirdiği paranın büyük kısmını Çek Cumhuriyeti'nin para birimine çevirterek tramvayın geçtiği ana caddeyi geçip dar sokaklarda yürüdü, renkli tarihi binalara, kiliselere hayranlıkla baktı. Yeni yıl zamanı olduğu için şehir çok hareketliydi ve her yerde turistler vardı. Yan yana dizilmiş hediyelik eşya dükkânlarını gezip hatıra amaçlı birkaç parça bir şeyler aldı. Sokaklarda bu kadar çok Türkçe konuşan insan bulmayı beklemiyordu fakat anlaşılan yeni yıla Prag'ta girmeyi planlayan tek Türk kendisi değildi. Her yer öyle kalabalık ve gürültülüydü ki saat on olduğunda bu insan kalabalığının başını döndürdüğünü hissetti. Yaşlı bir adamın seyyar arabasını gezdirerek magnet, kartpostal satmaya çalıştığını görünce gülerek ona yaklaştı ve yardımcı olmak için birkaç tane magnet satın aldı. Bu sırada nereli olduğunu merak eden adam İstanbul'dan geldiğini duyunca Atatürk Havaalanı'na başka bir yere giderken uğradığını, aktarmasını beklerken oranın şimdiye dek gördüğü en pahalı havaalanı olduğunu anladığını söyledi. Birkaç kelime Türkçe konuşmaya çalışarak iyi dileklerini dile getirerek Nazlı'yla vedalaştı.

Genç kız bu kısa sohbetin ardından iyice keyiflendiğini hissederek bu tatilin umduğundan da güzel geçeceğini düşündü. Meydana ulaştığında kocaman çam ağacına, çeşitli yiyecekler satan minik tezgâhlara baktı. Aslında geceyi uykusuz geçirdiği için yorgun hissedeceğini, dilediği gibi gezemeyeceğini düşünmüştü ama garip bir şekilde enerji doluydu. Hava Aralık ayının son günü olmasına rağmen çok soğuk değildi. Şehir çok kalabalıktı evet ama insanlar mutluydu. Cep telefonunu çıkarıp fotoğraf çekmek için elini cebine atmadan önce eldivenini çıkardı ve bu sırada önceki gece tanıştığı adamı, Fatih'i düşünürken buldu kendisini. Gözlerine bakışı, ağzından çıkan her sözü dikkatle dinleyişi, ellerini ısıtma çabasının doğallığı ve bu çabanın ardındaki şefkati, koruma güdüsü... Onu bir daha hiç göremeyecek olmak Nazlı'nın canını beklediğinden fazla sıkmıştı.

Nehre doğru yürüyüp o meşhur, turistlerle dolu köprüye çıktığında manzaranın güzelliği karşısında yüzüne buruk bir gülümseme yerleşti. Herkesin yanında ailesi, arkadaşları, sevgilisi yani onlar için önemi bulunan birileri vardı. Haliyle Nazlı ilk defa yeni yıla yalnız gireceği için bu kadar buruk hissetti. Evet, bu tek başına geçireceği ilk özel gün değildi ve son da olmayacağının farkındaydı ama yine de bu defaki fazla etkilemişti. Belki de gelecek yıla evli bir kadın olarak gireceğini bildiği içindi üzüntüsü. Son özgür günlerini tek başına, keyifli anlarını paylaşacak kimsesi olmadan geçirmek üzücüydü. Allah'ım ne olur bana güç ver diye içinden geçirip dua etti. Nasıl Mustafa'yla evlenebilecekti? Onunla her gece aynı yastığa baş koymak, aynı sofraya oturmak... İnsan sevilmediğini bile bile sırf malı mülkü için babasına yaranmak uğruna kendisiyle evlendiğini bildiği bir adamla nasıl bir ömür geçirebilirdi ki? Şahin Bey Mustafa'ya kızıyla evlenmesini buyurmuştu, o da kendisini büyüten adamın isteğini ikiletmeden kabul etmişti. Sırf Şahin Bey'in damadı olabilmek için Nazlı'yla evlenecekti. Tüm bunların farkında olmak ve hiçbir şey yapamamak Nazlı'nın çok ağırına gidiyordu. Resmen babası ona koca satın alıyordu üstelik bunu yaparken Nazlı'ya tenezzül edip sormuyordu bile.

Başına gelecek olanları düşündükçe içine çöken kasvetin eşliğinde yürürken çevresinin normalden kalabalıklaştığını fark etti ve ne olduğunu anlayamadan bir arbedenin ortasında kaldı. Çantası hâlâ kolunda olmasına rağmen biraz ardında kaldı ve genç bir kadın erkek arkadaşıyla ikisinin fotoğrafını çekmesini Nazlı'dan rica edince genç kızın dikkati iyice dağıldı. Her ne kadar kendisini hemen toparlayıp elini çantasına atsa da fermuarı sonuna dek açıktı ve cüzdanının yerinde yeller esiyordu.

TUZAK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin