TUZAK (TAMAMLANDI)

17-Misafirler

Nazlı gözlerinin içine bakarak büyük bir kararlılıkla kendisine evlenme teklif eden Fatih'in ciddiyeti karşısında ona şiddetle itiraz etti.

"Sen delirmişsin. Bu mu yani çözümün? Mustafa benimle evlenemesin diye seninle evleneceğim. Sonra tüm sorunlarımız çözülecek ve sonsuza dek mutlu yaşayacağız. Daha bir ay öncesine kadar peşine düştüğün, hapse atmak için açığını aradığın kızım ben senin. Kanlı bir mirasın varisiyim. Hakkımda açılmış soruşturmalar, yurtdışına çıkma yasağım var benim. Mesleğinden memnun değilsen git istifa et. Beni niye alet diyorsun?"

Fatih yeşil gözlerini kocaman açarak kendisine bağırmaya başlayan kızın sinirliyken nasıl bu kadar güzel görünmeyi başardığını düşünürken buldu kendisini.

"Açığını aradıysam ne olmuş yani? Bir şey bulamadım sonuçta. Ayrıca o mesele illegaldi aslında. Orhan amirim dışında birilerinin haberi yoktu diyelim. Resmi bir operasyon değildi peşinden yurtdışına gelmem. Hakkındaki diğer suçlamalara da gelecek olursak masumiyetin sonunda ispat edilecek."

"Ona bakılırsa Mustafa'yı da hapse atıyordunuz. Ama şimdi bana yaptıklarına rağmen elini kolunu sallayarak dışarıya çıkacak. Bu demek oluyor ki benim de masumiyetimi ispat edemeyebilirsiniz. O şirket dosyalarının bir kısmında imzam var. Babama vekalet vermiştim ayrıca. Sen daha iyi bilirsin, durduk yere yurtdışına çıkmam yasaklanmadı herhalde."

Fatih Mustafa'yla ilgili konu bu şekilde önüne getirilince yumruğunu sıktı. Nazlı haklıydı, ona bir söz vermişti ve kısa süreliğine de olsa tutamayacaktı işte. Mustafa'nın dışarıda aldığı her nefes için Nazlı'ya borçlanacaktı.

"O şerefsizin dışarıda geçireceği her gün bana uyku haram olacak. Sana verdiğim sözü tutacağım ben Nazlı. Adalet yerini bulacak. Sen de aklanacaksın. Belki kısa bir süre açığa alınabilirim ama sonunda suçsuzluğunu ispatladığımızda ben de işimin başına döneceğim."

"Ya ispatlayamazsan?"

"Yapacağım."

"İşinden olacaksın. Benden buna yardım etmemi bekleme. Beni korumak istediğini biliyorum fakat Mustafa'yla evlenmemek için seninle evlenmeyeceğim. Gerekirse gider kağıt üstünde başkasıyla nikahlanırım ama seni bu kadarına karıştırmayacağım."

Fatih koltuktan duyduğu şeyin beraberinde getirdiği anlık panik ve sinirle kalktı ve karşısında oturan Nazlı'ya doğru bir adım attı.

"Sen kimle evleneceksin ya?"

"Ne bileyim ben? Konumuz bu mu şu an? Son çare olması gereken bir şey zaten tartıştığımız şey."

"Öyle bir çare olamaz. Kime güveneceksin de saçma sapan anlaşıp evleneceksin? Ben buna izin veremem."

Bıkkınlıkla derin bir nefes alarak Nazlı da ayağa kalktı.

"Mustafa'nın karısı olmamanın çaresi başkasının karısı olmak mı yani? Benim gözüm parada pulda değil. Gerekirse reddi miras yaparım. Ama ben herkesin üstümde hak iddia etmesinden çok sıkıldım. Ne kendini sorumlu hissetmeni ne de benim yüzümden saçma kararlar almanı istemiyorum. Evlilikten bahsediyoruz. Bu çocuk oyuncağı değil. Öyle alt tarafı bir imza nasılsa atıveririz diyemem ben."

"İyi ki söyledin. Ben de ayda bir hobi olsun diye çaresiz kızları kandırıp onlarla evleniyordum. Artık yapmayayım bari. Nazlı ben o kadar kafasız bir adam değilim. Sonuçlarını düşünmeden sana böyle bir teklifle gelmezdim herhalde değil mi? Seni karım olmaya zorlayacak da değilim. Neler yaşadığını en yakından gördüm. Senden tek beklentim iyi olman şu an. Bunun için de elimden ne geliyorsa yapacağım. Çünkü sen iyi olunca ben de iyi olacağım biliyorum."