9.Bölüm ~Güzelim~

24.6K 659 9
                                    

Öncelikle bölüm +18’dir. Rahatsız olacaklar okumasın o yüzden. Soma’da olan son olaylardan sonra bölüm yazmayacaktım keyfim yoktu fakat yarısını yazdığım için tamamlayıp yükledim.  Hatalar olabilir bu bölümlük mazur görün utana sıkıla yazdım çünkü bölümü.  İyi okumalar.

Başımız sağ olsun.

#Soma..

Kokusunu içime çekip biraz daha sokuldum Kerem’e. Neredeyse 1 saattir yatakta sarmaş dolaş yatıyorduk. Konuşmuyordu belki de konuşmak istemiyordu. Bu durum canımı sıksa da bende konuşmadım ve onun kalp atışlarını dinlemeye devam ettim.  Onu o kadar çok özlemişim ki..

Cesaretimi toplayıp birkaç defa konuşmaya çalıştım ama hepsi başarısızlıkla sonuçlandı. Neden burada olduğumuzu, neden bu kadar sinirlendiğini merak ediyordum Koray’la aralarında ne olduğunu sormak istiyordum ama Kerem bu her an beni tersleyebilirdi. Derin bir nefes alıp kollarımı Kerem’in boynuna sardım.

“Söyle.” Dedi buz gibi çıkan sesiyle. Nereden anlamıştı ki konuşacağımı? Ayrıca hala neden bu kadar sinirliydi?

 “Hiç. Hiçbir şey.”  Yattığı yerden yavaşça doğruldu kollarımı boynundan çekmek zorunda kaldım. Yüzümün asıldığını görmemesi için kafamı öne eğdim.

“Koray’dan hoşlanıyor musun?” Aniden sorduğu soru karşısında bir anda afalladım. Hızlı hareketlerle kafamı kaldırıp yüzüne baktım.  Bana bunu nasıl sorardı? Onunla öpüşmüştüm az önce onun kollarının arasında yatıyordum. Beni ne zannediyordu bu herif?

“Ne saçmalıyorsun sen ya?”

“Duydun Zeynep. Lafı dolandırma cevap ver.”

 Bu tanıdığım kollarında uyuduğum adam olamazdı değil mi? Gözlerimde ki ifadeyi gördükten sonra çok kısa bir an yüzü yumuşar gibi oldu ya da ben uydurdum bilmiyorum. Kerem’ hala cevap vermediğimi hatırlarken dudaklarımı araladım ve titrek bir nefes aldım.

“Bak Kere-

“Koray’a yanaşmak için beni kullandın değil mi Zeynep?”  Söylediği cümleler hançer gibi kalbime saplanırken gözlerimden düşmesine izin verdiğim damlalar yanağımı ıslatırken Kerem’e baktım. Bana bunu nasıl söylerdi?

“Zey-Zeynep bak ben öyle demek istemedim. Ah! Lanet olsun ağlama lütfen.”  Yanıma doğru yaklaşırken elini bütün gücümle ittim ve yataktan aşağıya indim. Ayakkabıları ararken görüşüm bulanıklaşmıştı. Öyle demek istememişmiş şerefsiz! Öyle demek istedi. Onu kullandığımı ima etti. Benden nasıl beklerdi böyle bir şeyi ya nasıl?

Topukluları elime alıp koşar adımlarla kapıya doğru yöneldim. Sahi bu saatte nereye gidecektim?

Kerem kolumu tutup bedenimi kendisine çevirdi. “Bırak kolumu.” Diye tısladım.

 “Dinleyeceksin beni.” Aniden bağırınca yerimden sıçradım.

Hayır dinlemeyeceğim bırak kolumu seninle konuşacak hiçbir şeyim yok!”

Konuşacak bir şeyimiz yok öyle mi?” diye sordu. Hızlıca kafamı çevirdim. Kolumu bıraktı ve bir adım geri çekildi. İşte tam da Kerem Sayer’lik hareket. Israr bile etmiyor konuşmak için ah! Ben ne bekliyordum sahiden? Derin bir nefes aldım ve gözyaşlarımı silip arkamı döndüm.

Gitmeme izin mi vere-

Bir an havalandığımda küçük bir çığlık attım. Düşmemek için Kerem’e yapışırken şaşkın gözlerle ona bakıyordum. “Seni bırakacağımı mı zannettin cidden?” gülümsemeye başladığında hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Beni ne yapacağımı bilemez bir şekilde ona bakarken beni yavaşça yatağına yatırıp yanıma uzandı.

Yeşil Peri (Peri Serisi 1) ASKIDAWhere stories live. Discover now