34.Bölüm ~Başlangıç~

9.1K 367 25
                                    

Bir sonraki bölümde işler karışıyor sevgili okuyucularım. Aileler araya giriyor, Koray, arkadaşlar, tanıdıklar derken olay iyice çıkmaza giriyor. O yüzden ZeyKer arasında ki kırgınlık ya da küslüğü uzatmak istemedim.

Bölümler her hafta Cumartesi günü gelecek erken yazarsam elbette yüklerim.

Keyifli okumalar!

Aynanın karşısında ki Zeynep'e baktım. Bu ben değildim. Uzun zamandır böyle olmamıştım. Uzun zamandır böyle hissetmemiştim.

Gözlerim ağlamaktan şişmiş ve gözaltlarım morarmaya yüz tutmuştu. Dudaklarım çatlamış ki dün geceden beri hiçbir şey yiyemiyordum. Üzerimde ki havluyu daha sıkı kavradım. Üşümeye başlamıştım.

Dün akşam Keremle birlikte Can ve Tuana ile vedalaşmıştık. O yüzden tekrar gelme gereği duymamışlardı. Gelmemeleri benim için daha iyi olmuştu beni bu halde görmelerini istemezdim.

Kerem'e gelecek olursak. Bütün gece gelmesini bekledim ama gelmedi. Bir kere olsun aramadı ve telefonlarıma çıkmadı. Ahh. Evet, onu üzmüştüm hem de çok üzmüştüm ama onun üzüldüğü kadar bende üzüldüm. Sinirliydim ve o sözleri söyledim. Ama onlar gerçek düşüncelerim değildi ki. Kerem'in beni anlaması lazımdı.

Üzerimi giyindikten sonra hazırlamış olduğum bavulu almak için eğildim kasıklarımda ki sızıyla hafifçe nefes aldım. Dün geceden beri kendini sürekli tekrarlıyordu ve bununla başa çıkmaya çalışıyordum.

Elimi karnıma götürüp yavaşça okşadım, bebeğimi üzüyordum böyle olmamam lazımdı. Derin bir nefes daha aldım. Yatağın üzerinde duran uçak biletini alıp küçük odayı arkamda bırakarak havaalanına doğru yol aldım.

--

Karşımda oturan yaşlı teyzeye kısa bir bakış atarak derin bir nefes aldım. Uçağa bindiğimden beri konuşuyordu. Pardon yanlış oldu, uçağa bindiğimden beri hiç durmadan konuşuyordu, kafayı yemek üzereydim. Elim karnıma gitti yavaşça okşadım, gülümsemem yüzümde büyürken Nermin teyze yine konuştu.

"Kız yoksa sen hamile misin?" sorduğu soru üzerine burukça gülümsedim ve kafamı sallamakla yetindim.

"Dur bakayım." Diyerek parmaklarıma bakındı ardından "Aaa sen evli de değilsin kızım." Gülümsemem yüzümden silinirken derin bir nefes aldım. Kerem'in ela gözlerindeki hayal kırklığı gözlerimin önünde canlanınca ağlamamak için kendimi zor tuttum.

"Evli değilim." Dedim kuru bir sesle. Nermin teyze çok konuşmasına rağmen sevecen ve cana yakın bir bayandı. Yüzündeki samimi gülümsemeyle elimi sıktı.

"Üzülme sen kızım, o seni ve bebeğini istemeyerek kaybetti. Sana erkek mi yok. Bak güzelsin gençsin hamile olman bir şeyi değiştirmez ki." Diyerek beni teselli etti.

Olayı biraz farklı yorumlamıştı ama onu düzeltmekle uğraşmadım şuan konuşacak halim yoktu çünkü. Aklımda sadece Kerem vardı. Acaba bütün gece neredeydi ne yaptı?

Nermin teyzenin gözleri biran da parladı. Allah'ım! Kim bilir aklına neler geldi. Derin bir nefes daha aldım. Bu aralar çok fazla ihtiyacım vardı derin nefes almalara.

"Sen gelmeden önce burada hemen senin yanında ki koltukta bir delikanlı oturuyordu ama kayboldu ortalıktan gerçi gelir birazdan uçak kalkmak üzere. Bak valla tam senlikti." Nermin teyze umutla bana baktı.

"Yok, Nermin teyze sağol ama benim sevdiğim var zaten." Iyyk. Ne garip bir cümle oldu bu böyle liseli aşıklar gibi. Ya ben kaç yaşına gelmiş kadınım ama Kerem benim bütün dengemi alt üst ediyordu.

Yeşil Peri (Peri Serisi 1) ASKIDAWhere stories live. Discover now