20.Bölüm ~Tecavüz~

22.4K 707 59
                                    

Ben neden bölüm yüklemeden duramıyorum bilemiyorum. Bu bölüm baya inişli çıkışlı oldu aslında bakarsınız. Son kısım acayip hoşuma gitti. Umarım beğenirsiniz. Geçen bölümde Zeynep rüyasında kız bir çocuk görmüştü hatırlasanız ama ondan bir önce ki bölümde doktor bebeğin erkek olduğunu söylemişti birkaç kişi bu durumu sormuş fakat spoi içerdiği için cevaplayamıyorum. Sadece bekleyin ve görün(:

Bölümde ufak bir detay var orayı hızlıca geçtim bilerek umarım yakalayabilirsiniz o kısmı. Sizleri çok seviyorum.

Bölümü, her bölüm yorumlarıyla beni mutlu eden “yosunn” a ithaf ediyorum.

Siz bölümü okurken bende geçen bölüm ki yorumlara cevap vereyim..

İyi okumalar!

Yanımdaydı, susuyor ve ona sarılmamı bekliyordu. Bende onun ban sarılmasını bekliyordum. Ne kadar garip değil mi? Onun kollarında uyumaya ihtiyacım vardı, kokusunu içime çekmeye ihtiyacım vardı.

“Git yanımdan.”

Düşüncelerim ve sözlerim birbirine o kadar zıttı ki. Ama bunu yapmak zorundaydım, bunu hak ediyordu. O beni bir kere olsun düşünmedi. Ne hissedeceğimi düşünmedi. Amacına ulaştı. Beni yerle bir etti. Şimdi neden yanımdaydı?

“Biraz daha kalayım, lütfen.”

Bana yalvarmasını sevmiyordum. Bana muhtaç değildi. O beni sevmiyordu, onun için değersizdim. Ama sanki onun için çok önemliymişim gibi davranıyordu. Onun sevgisine inanmıyordum.

“Bana ihtiyacın yok Kerem, git. Seni istemiyorum.”

Derin bir nefes aldı. Yüzünde ki ifadeyi merak ediyordum ama sırtım hala ona dönüktü. “Ben sana yemek yapayım.” Diyerek yavaşça yatakta doğruldu. Odanın kapısı kapanınca bu sefer ben derin bir nefes verdim. Cenin pozisyonunu bırakıp bacaklarımı iki yanıma açtım ve sırt üstü yatağa uzandım.

Dikişlerim sızlıyordu, pansuman yapılması gerekiyordu ama bunu Kerem’e söyleyemezdim. Kendim yapmalıydım. Bu evde daha ne kadar Kerem’le kalabilirim bilmiyorum.  Sanki her geçen gün ona karşı imde ki nefret ya da kızgınlık yok oluyordu. Bunu nasıl başarıyor?

Yavaşça yataktan kalkıp ayaklarımı sarkıttım. Kafamı dağıtmak için bir şeyler yapmam gerekiyordu. Kerem buradan gitmeme izin vermeyecekti. Hastanede bile beni bayıltıp buraya getirmişti. Psikopat, katil, şerefsiz.

Merdivenlerden aşağıya yavaş adımlarla indim. Beni fark etmesini istemiyordum. Salona baktığım da yoktu, mutfağa doğru ilerledim orada da yoktu. Evin bütün odalarına baktım ama yoktu. Bakmadığım tek bir oda vardı. Yatak odasının hemen yanında ki beyaz renk olan kapıydı. Evin bir tek o kapısı beyazdı. Nedenini merak ediyordum ama içeriye girmeye korkuyordum. Yavaş adımlarla odaya doğru ilerledim birkaç tıkırtı duymamla kendimi direk lavaboya attım. Kapının ağzından Kerem’in o odadan çıkışını izledim.

Gözleri yaşlıydı, ağlamamıştı ama dokunsan ağlarım kıvamındaydı. O odada ne odluğunu merak ediyordum. Hem de çok. Kerem odadan çıkıp kapıyı kilitledi ve anahtarı cebine attı. Mutfağa doğru ilerledi.

O anahtarı nasıl alacaktım ki ondan? Bir şekilde onu oyalama lazımdı. Bu planımı geceye bırakarak rahat adımlarla mutfağa doğru ilerledim.

Kerem elinde bıçakla domates doğruyordu. Yüzünde çok garip bir ifade vardı o odada ne vardı bilmiyordum ama o odaya girmek onu mutlu etmiyordu anlaşılan. Acı çekiyordu. Kerem’in telefonu çalınca elinde ki bıçağı bırakarak ellerini suyun altına soktu ardından cebinde ki telefona uzandı. Cebinden telefonu çıkarıp ekrana kısa bir bakış attıktan sonra kulağına götürdü.

Yeşil Peri (Peri Serisi 1) ASKIDAWhere stories live. Discover now