29.Bölüm

15.1K 645 65
                                    

Kerem'le bir süre birbirimize boş gözlerle baktık. Açelya Kerem'le yatmak istiyordu öyle mi? Ne tepki vereceğimi bilemedim bir an. Ne yapmalıydım? Kerem'e bağırmalı kızmalı mı yoksa hiçbir şey olmamış gibi mi davranmalıydım. Ya da her şeyi öğrenmesi için Açelya'yla birlikte olmasına göz mü yummalıydım?

Bu düşünce karnıma kramp girmesini sağladı. Kerem ve Açelya. Yatakta Kerem Açelya'nın üzerinde, Açelya Kerem sıkıca tutunmuş ve midemi bulandıracak derece inliyor. Ah!

Kerem'in bakışlarından ne düşündüğünü anlayamıyordum. Kaşlarını çatmış dikkatli bir şekilde bana bakıyordu. Bir anda gelen dürtüyle kahkaha atmaya başladım. Kafamı arkaya doğru atıp sesli bir şekilde kahkaha atmaya devam ettim. 

Gözlerimden yaş gelene kadar kahkaha atmıştım neredeyse kendime gelip bakışlarımı Kerem'e çevirdim. Yüzünde ki kocaman gülümsemeyle bana bakıyordu.

"Seninle yatmak istiyormuş, ha?" diye sordum. Yüzünü buruşturup beni sıkıca kavradı uzun zamandır kucağındaydım yorulmamış mıydı?

"Daha kendini ne kadar düşürebilir acaba?" dedi. Kollarımı boynuna dolayıp kafamı omzuna yasladım. "Böyle bir şeye asla izin vermem biliyorsun değil mi?" Kerem'in eli belimdeydi, başparmağıyla yavaşça hareket etmeye başladı.

"Bir daha böyle bir şey duymak istemiyorum senden. Senin izin verip vermemen hiçbir şeyi değiştirmez. Asla böyle bir şey yapmam bunu biliyorsun değil mi? Senden başka hiçbir kadını görmek dahi istemiyorum. Düşüncesi bile iğrenmeme yetiyor. Ne yaptın bana böyle? Ben eskiden böyle değildim. Endişelenmezdim, önemsemezdim, gördüğüm her kadınla birlikte olmak isterdim."

Derin bir nefes aldı. Boynuna tüy gibi bir öpücük kondurdum. 

"Şimdi ise tamamen değiştim. Ben eski Kerem Sayer değilim bebeğim. Beni sen değiştirdin. Senin ve bebeğimiz için endişeleniyorum, bir öğün yemek yeme huzursuzlaşıyorum, seni üzgün görmeye dayanamıyorum."

"Yaaaaa seni seviyoruuum." Diyerek daha sıkı sarıldım Kerem'e. Kaşlarını çatıp bana baktı. Gözlerimi dolmuştu? Yoksa bana mı öyle geldi?

"Yeter sana bu kadar romantiklik hadi içeri üşüyeceksin." Gözlerimi devirip beni taşımasına izin verdim içerde ki koltuğa yavaşça bıraktı beni ve yanıma gelerek televizyonu açtı.

"Ne kadar idare edersin? 2 ay yeterli mi?" neyden bahsediyordu bu? Bu sefer kaşlarımı çatıp ben ona baktım. Gülümseyip bir kolunu boynumdan geçirerek beni kendine yasladı.

"Yani şu romantik konuşmamı bir daha ne zaman yapmalıyım?"

"E yuh Kerem! Yemin ediyorum odunsun. Göt lalesine bak sen ya! Yok arkadaş senden adam olmaz! Gelmiş birde bana soruyor. Öküz seni. Ama aptallık bende seviniyorum salak gibi. Seni tanımıyorum sanki. Geri zekâlı çocuk. Görüyorsun değil mi annecim? Aptal baban daha cinsiyet-

Bir hışımla Kerem'in kollarından ayrılıp gözlerimi kısarak ona baktım. Yüzünde allak bullak bir ifade vardı. Bu ani çıkışımdan dolayı şoka girmiş gibiydi. Omzuna bir tane geçirdim.

"Sen bana hala cinsiyetini söylemedin bebeğimin! Söyle çabuk yoksa senin gözünü oyarım. Bak yaparım valla beni sinirlendirme!" 

Şaşkın şaşkın bana bakması daha çok sinirlerimi bozmuştum. Bir nebzede olsa rahatladım. Arada böyle yapmam gerekiyormuş meğersem. Umarım Kerem sonra acısını çıkarmaz diye içimden geçirirken sürtük -ki artık sürtük değil tam bir fahişe- iç sesim bana gözlerini devirip baktı. Ardından "Umarım acısını yatakta çıkarır." Diyerek daha çok sinirlenmeme yardımcı oldu.

Yeşil Peri (Peri Serisi 1) ASKIDAWhere stories live. Discover now