16.Bölüm ~Nefret~

19.1K 674 90
                                    

Herkese merhaba. Bölümü erken yükledim. Sizden istediğim ufak bir şey var. Bölümün sonuna kadar okuyun ve anlamaya çalışın. Bana kızmayın Kerem'e de kızmayın. Anlaya çalışın diyeceğim ama..

Bu bölüm için yorumlarınızı çok merak ediyorum lütfen eksik etmeyiniz.

Keyifli okumalar..

Kasıklarımda hissettiğim müthiş ağrıyla gözlerimi hafifçe araladım. Kerem yanımda yoktu. Dün geceyi hatırlamak yanaklarımın kızarmasına sebep olurken kafamı yorganın altına soktum. Dün gece Kerem'in gözlerinde gördüğüm şehvet ya da farklı bir şey değildi, acımaydı. Acıma duygusu..

Bana acıyor muydu? Ama neden?

Kafamda ki düşünceleri bölen açılan kapının sesi oldu. Kafamı yorganın altından kaldırıp Kerem'e baktım. Elinde tepsi ile yatağa doğru geliyordu. İstemsizce gülümsedim. Kuruntu yapıyordum işte bana neden acısın ki? Beni sevmeyen bir insan bunları yapar mıydı?

"Günaydın, güzelim."

"Günaydın, bu aralar öküzlük modundan çıktın bakıyorum da." Diyerek gülümsedim.

"Kendine dikkat etmek lazım, artık." Kaşlarım çatılırken Kerem'e bön bön baktım. "Yani.. Şey işte fark ettim de hiç yemek yemiyorsun, kendine bakmalısın o yüzden yani." Kerem bakışlarını kaçırıp yanıma yatağa oturdu. Orta da bir şeyler dönüyordu ama çözememiştim. Aslında önemsememiştim.

"Önce süt iç." Yüzümü buruşturup ekmeğe uzandım. Kerem elimde ki ekmeği alıp avucumun içine ağzına kadar süt dolu olan bardağı bıraktı.

"Sevmiyorum."

"İçeceksin, itiraz yok." Yüzümü ekşiterek midemin bulanmasını önemsemeden tek dikişti sütü içtim.

"Oldu mu?" imalı bir şekilde sorduğum soruya Kerem gözlerini devirerek karşılık verdi.

"Oldu, bundan sonra her sabah süt içeceksin anlaşıldı mı?"

"Sen yanımdayken içmemek mümkün mü?" yüzünde ki gülümseme solup yerini ciddi bir ifadeye alırken bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım ama sormaya korkuyordum. Aslında alacağım cevaptan korkuyordum.

Kerem cevap vermeyip tabağıma yumurta, peynir, zeytin, reçel koyarken dikkatle onu incelemeye başladım. Yaptığı her işi ciddiye alırdı ama onu ilk böyle görüyordum. Neden bu kadar üzerime düştüğünü anlayamıyordum.

"Kerem." Bakışları hala tabağımdaydı ve kafasını kaldırmamıştı. Neler oluyordu böyle? Neyi bu kadar kafaya takmıştı ki?

"Kerem."

"He, efendim." Bakışları gözlerimi bulurken gözlerinden birçok anlam çıkarabilirdim ama yapmadım. Korktum.

"Neyin var?"

"Biraz yorgunum. Bugün geri dönüyoruz ona göre hazırlanırsın." Yarım ağız güldü. Dün geceyi ima ettiğini biliyordum ama tepki vermedim o da zaten üstelemedi. Sustu ve kahvaltısını yaptı. Sadece sustu.

~~

Kerem, Zeynep, Açelya. Arabada. İstanbul'a geri dönüş.

Evet, evet yanlış duymadınız hep beraber İstanbul'a dönüyorduk. Kerem'e ne kadar ısrar etsem de ayıp olacağı ile ilgili bir şeyler zırvalamış ve beni ikna etmişti. Kollarımı göğsümde birleştirmiş, kaşlarımı çatmış bir şekilde camdan dışarısını izliyordum.

Yeşil Peri (Peri Serisi 1) ASKIDAWhere stories live. Discover now