4.Bölüm ~Kimseyle öpüşmez~

24.6K 779 17
                                    

Merhaba olayları biraz hızlandırmayı düşünüyorum.

Bölümü Ayşe'ye (Ayse-KB) ithaf ediyorum :)

İyi okumalaar!

İçinde bulunduğumuz durumdan mı havadan mı yoksa Kerem’in dudaklarının benim dudaklarımın üstünde olmasından mı bilmiyorum başım dönmeye başladı ve bir an Kerem’e tutundum.

Ve ah! Zevkten bunu yaptığımı düşündüğü için alt dudağımı daha sert emmeye başladı. Olayın şokundan hala çıkamadım ve Kerem’e karşılık veremedim. Son anda gelen cesaretle Kerem’e karşılık verecekken birden benden ayrıldı.

Yüzüne yerleştirdiği –her zaman ki gibi- piç bir gülümsemeyle bana baktı bir süre. Nefes alışverişlerimi düzene sokmaya çalışırken gözümün önünde düşün bukleyi ağır hareketlerle kulağımın arkasına attı.

Nefesimin düzene girdiğine emin olduktan sonra:

“Bir daha bunu yapma.” Dedim sesimin kızgın çıkmasını umarak.

“Neyi? Bunu mu?” deyip buklemi gösterdiğinde homurdandım.

“Yoksa bunu mu?” Tam cevap verecekken Kerem’in sıcak dudaklarını dudaklarımın üstünde hissedince titrememe engel olamadım. Ah! Bir gece de iki kere mi?

Bu sefer ki öpüşü daha yumuşaktı. İçimi ısıtıyordu dudaklarının sıcaklığı. Bir an için ne yapacağıma karar veremedim?

Kafam da ki bütün düşüncelerden kısa bir süreliğine bile olsa sonradan pişman olacağım bir şeyi yapmalımıydım yoksa..

Yoksa pişman olacağım şey-

Ahhh! Yine ne saçmalıyorum ben. Dudaklarımı aralayıp Kerem’e karşılık verdim. Bundan memnun olacak ki gülümsedi ve dilini devreye soktu. Ben kendimden geçmiş bir şekilde inlerken Kerem bir anda durup yüzüme baktı. Yanaklarımın kızardığına bahse girerim. Tuhaf bir bakış atıp hiçbir şey olmamış gibi yanımdan ayrılıp salona girdi.

Gitti. Beni burada tek başına bırakıp gitti. Gitti.

Cidden mi?

Ne bekliyordum ki? Yanımda durup bana sarılmasını falan mı?

Bir günde kim bilir kaç kızı öpüyordur. Öpüşmek onun için çok basit olmalı ve bende.

Hah!     

Kaç dakikadır burada böylece durduğumu bilmiyorum ama üşüdüğümü hissetim. Kerem’in getirdiği hırkaya biraz daha sarındım. İçeri girsem iyi olacaktı.

Yavaş adımlarla salona doğru ilerledim. İçeri girdiğimde babamla Ahmet Bey maç izliyor annemle Sevim Hanım ise dedikodu yapıyordu. Her şey bıraktığım gibiydi. Bir tek Kerem yoktu, nereye gitmişti?

Yanlarına oturmadan çantamı koluma taktım. Bugün fazlasıyla yorulmuştum eve gidip rahatlatıcı bir duşun ardından uyumak ve olanları unutmak istiyordum.

 Tabi mümkünse!

“Ben gitsem iyi olacak çok yorgunum tanıştığıma çok memnun oldum.” Deyip gülümsedim. Onlarda aynı şekilde karşılık verince kapıya doğru yürüdüm. Annemin arkamdan geldiğini anlamamak için aptal olmak gerekirdi. Ve yine başlıyoruz.

“Ne yaptın çocuğa. Niye apar topar gitti birden?” Ne mi yaptım? Ben mi? Ah! Kafamı yemek üzereyim.

“Tecavüz ettim anne. Rahatladın mı?” annemin yüzü şekilden şekle girerken sırttım. Aslında anneme saygısızca davranmazdım ama bu sefer cidden kızdırmıştı beni. Belki de kerem’e olan kızgınlığım -tamam kırgınlığım- hala geçmedi bilemiyorum.

Yeşil Peri (Peri Serisi 1) ASKIDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin