Danger - Bölüm 15

32K 831 87
                                    

Bu bölüm düzenlenmiştir.

Asla kelimesini insan hayatından çıkarmalıydı. Asla yapmam dememeliydi. Çünkü eninde sonunda asla dediğiniz şeyi mutlaka yapıyordunuz.

Asla bir başkasının önünde bu derece ağlayacağımı düşünmezdim. Hele ki kucağında. Hem de pek tanımadığım bir erkeğin. Will ile şiddetli kavgalarımızda bile böyle ağladığımı hatırlamıyordum. Hemde onun gözünün önünde. Zayn bana ne yapıyordu bilmiyordum ama onun her hareketi, söylediği sözler, bakışları beni duygularımın ucunu kadar körüklüyordu ve en ufak bir şeyde çözülüyordum. Erkek arkadaşımla yaşadığım kavgalarda bile böylesine hissetmemiştim. Buna ne deniyordu? Literatürde falan adı neydi?

Kendime tam anlamı ile geldiğim zaman saatin on bir olduğunu görmüştüm. Zayn ben hazır olana kadar beklemişti. Salonda neredeyse iki saat oturarak. Başka hiçbir şey yapmadan. En azından Louis öyle söylemişti.

Ah Louis... Adı bile bugün onun kucağında oturup ağladığımı hatırlamama yetiyordu. Utanıyordum. Onun karşısında böyle davrandığım için.

En azından iş kısmı güzel gitmişti çünkü kendimi hiç de çalışacak hava da hissetmiyordum. Bayan Katy'i arayıp gecikeceğimi söylediğim zaman, sorun olmayacağını söylemişti. Claire onu aramış ve hasta olduğumu söylemiş, bu yüzden ben konuştuğum zaman bana iki üç gün istirahat etmem için izin vermişti. Bu kadını seviyordum. Ayrıca Claire'ı da en kısa zamanda aramam gerekiyordu. Onu fena özlemiştim.

Bu arada Will'den dünden beri ses yoktu. En son gönderdiğim mesajdan sonra hiçbir şekilde iletişime geçmemişti ve bu beni biraz endişelendiriyor, biraz da üzüyordu. O kadar mı değersizdim ki hala aramıyordu. Eve gitmediğimi şu ana kadar öğrenmiş olmalıydı. Beni hiç mi merak etmiyordu?

Yürümeyi kesip mağaza vitrininden kendi yansımama baktım. Dün gece güzel bir duş almıştım. Saçlarım temizdi ve kırılmaması için toplamamıştım ama bu durum uzun sürmezdi. Bedenim kendine gelmişti. Ayrıca baldırımda ki sıyrık cidden kötü görünüyordu. İz kalmamasını ümit ediyordum. Louis günde bir defa merhem sürmemi söylemişti. Aynı merhemden dün kaç kere düştüğüm için oluşan ufak sıyrıklara da sürebilirdim. Eve dönünce ilk işim o olacaktı. İyi görünüyordum. Sadece gözlerim solgundu. Ve ruhum yorgundu.

"İçeri geliyor musun?" O kadife sesi duyduğum zaman kalbim hızlandı. Yanımda olduğunu ne ara unutmuştum. Başımı sallayarak cevap verdim. Konuşacak gücüm pek yoktu.

Mağazanın içi oldukça elit ve kaliteli görünüyordu. Claire olsa kriz geçirebilirdi ve kıyafetlere baktığım zaman bir yıllık maaşını buraya gömmeyi kesinlikle tereddütsüz kabul ederdi.

Zayn biraz önümde yürüdüğü zaman onunda kıyafetlere baktığını fark ettim. Ah tabi buraya ne için gelmiştik? Benim için.

Bana bu akşam bir parti olduğunu ve benimle beraber katılmak istediğini, kendisine eşlik etmemi istediğini söylediği zaman elbette reddettim. Benim o tür yerlerde ne işim vardı? Arkadaşımın haftalık olarak gittiği partilere bile nadir katılırdım. Hoş bir kereliğine gitmiştim ve başıma şu an hala kıyafetlere göz gezdiren baş belasını almıştım. Sonuç olarak her zaman ki gibi benim isteğimi göz ardı etmişti ve şimdi buraya bana kıyafet almak için gelmiştik. O kırmızı kıyafetlerin yoğunlukta olduğu bir kısma göz atarken aklıma bir fikir geldi.

"Baksana." dedim. "Seninle başka bir anlaşma yapalım." İlgiyle ela gözlerini bana çevirdi. "Bir şey isterken hep bana soruyorsun ama yine de kendi bildiğini yapıyorsun." Kollarını göğsüne çaprazladı ve bir şey söylemeden devam etmemi bekledi. "Bu durum elbette ki çok adaletsiz." derken çok kelimesini uzatarak söyledim. "Benden bir şey yapmamı istediğin zaman buna itiraz etmeyeceğim."

DANGER *Düzenleniyor*Where stories live. Discover now