Karanlık Taraf

21.6K 1.2K 78
                                    

Bölüm 37

Karanlık taraf

"Ne demek Ilkim gitti Güneş?" Diye gürledim. Öfkeden her yerim zangır zangır titriyordu. Bu aptal plandan haberim olmadığına inanamıyordum. Güneş' e bu güne kadar sesimi yükseltmediğimden tepkim karşısında gözleri kocaman açılmıştı.

"Sakin ol Aras. Yapılacak tek şey buydu. Bizim herhangi bir şey yapamayacağımız ortadaydı ve Emir'e gelen zarar size de gelmiş olacaktı. Hem Ilkim artık bir vampir ve kendisini,biz ona yardıma gidene kadar koruyabilir. O ellerinde bir koz ve ona zarar vermenin sonları olduğunu olduğunu biliyorlar. Şimdi kafanı topla ve bizimkileri hazırla."

Dişlerimi sıkarak yanımda duran duvara yumruğumu geçirdim. Güneş nefesini tutmuş beni izliyordu.

"Anlamıyorsun!" Diye bağırdım. Bir kez daha yumruğumu sıktım ve tüm gücümle bir kere daha vurdum.

"O yeni dönüştü Güneş. Kendisini koruyamaz. Korunmasız bir çocuktan farkı yok. Duygularını kontrol edemez ve sen onu bana sormadan bir düzine eğitimli vampirin arasına gönderiyorsun. Bize ne olacağı umurumda bile değil! Eğer Ilkim'e herhangi bir zarar gelirse Emir'i kendi ellerimle öldürürüm! Heyetin karşısına çıkar ve öleceğimi bilsem bile öldürebildiğim kadarını öldürürüm!"

Elimi sert bir şekilde çatlak duvara vurarak Ilkimin odasına açılan deliğe baktım. Sinirle nefesimi üfleyerek duvardan uzaklaştım. Güneş' e doğru ilerleyerek bileğini tuttum.

"Ben Anıl' ı o lanet yere göndermezdim." Dedim soğukça. Kocaman açılan gözleri yaşlarla doldu. Ona ihanet ederek kaçan aşkını ortaya sürmek kendimden nefret etmeme neden oluyordu ama bunu düşünemeyecek kadar kontrolden çıkmıştım.

"Koloniye haber ver. Ortak salonda buluşacağız." Dedim aynı soğuklukla ve odadan hızla çıktım. Güneşe fazla yüklendiğimi biliyordum. Onun kalbini daha sonra onabilirdim. Tabii kendi kalbime, yani Ilkim'ime ulaştıktan sonra...

Benim bile öldürmekte güçlük çektiğim koruma vampirleri düşününce endişeyle ve korkuyla irkildim. Onu bir daha işkence görmüş ve tükenmiş bir halde bulmanın canımı ne denli yakacağını düşünmeden edemiyordum. Emir' i kurtarmak için tabii ki plan yapıyordum ve işe yarayacağından da emindim fakat Ilkim benden önce davranmış ve hayatını tehlikeye atmıştı. Yumruklarımı sıkarak ortak salona yürümeye devam ettim. Benim saf, güzel ilk'im yine başını belaya sokmuştu. Yutkunarak kapıdan içeri girdim. Ne pahasına olursa olsun onu oradan kurtaracaktım.

Salonun ağzına kadar dolduğuna emin olduktan sonra boğazımı temizleyerek mırıltıların kesilmesine sebep oldum. Herkes meraklı ve keskin gözlerle beni inceliyordu.

"Neredeyse hepinizin olaylardan haberdar olduğunun farkındayım kardeşlerim. Elizabeth bana bir savaş açarak masum bir insanı dönüştürdü ve heyet sırf benim zarar görebilmem için onu kolladı. O masum insanın tutulduğu yeri ve içinde bulunan koruma vampir sayısını biliyorum. Hepinizi teker teker taşıyıcı kanımla besleyip hayatınızı kurtarırken sizden hiçbir şey istemedim. Şimdi hesaplaşma vakti geldi. Aranızdan yalnızca otuz tane gönüllü istiyorum. Kim bu yolda benim yanımda yürümek istiyor?"

Diye bağırdığımda bütün vampirler hep bir ağızdan "Ben!" Diye kükredi. Kulaklarıma dolan ses içimdeki özgüveni ikiye katladı ve tekrar sordum;

"Kim istiyor?"

"Biz istiyoruz!" Diye kükrediler bu sefer. Zaferle gülümseyerek başımı salladım.

"Öyleyse hazırlanın dostlarım. Heyetin kıçına, bize yönlendirdiği kazığı sokmaya gidiyoruz." Diye bağırdığımda herkes hep bir ağızdan "Evet!" Diye haykırdı. Hala sesler ve savaş nidaları sürerken odamdaki derin dondurucuya doğru ilerledim. Olacaklar için güçlü olmalı ve beslenmeliydim. Eline bir A rh+ kan torbasını alarak ağzını elimle kopardım. Kan serin dudaklarımdan aşağıya doğru inerken tehlikeli gözlerimi duvara sabitledim. Içimdeki karanlık yan baskın çıkmış,beni etkisi altına alıyordu. Elimdeki torba bitmişken ağzımdan çektim ve soğuk kanın dudaklarımdan aşağıya doğru akmasına izin verdim. Tıpkı cansız koruma vampirlerin elimden kayıp, kanlarla kaplı zemine düşmesine izin vereceğim gibi. Bu düşünce dudaklarımda tehlikeli bir gülümseme oluştururken Ilkim'in saf gülüşü gözlerimin önünde belirdi. Eğer o gülüş hıçkırıklara dönüşürse karanlık, buna neden olan herkese karanlık yüzümü göstermekten geri durmayacaktım. Elime bir torba daha alıp ağzını açarken dudaklarımdan tek bir cümle döküldü.

"Ne pahasına olursa olsun geliyorum güzelim, seni kurtarmaya geliyorum."

BOLUM KISAYDI EVET AMA ANCA BUKADAR YAZABILDIM. ARASTAN BIR BOLUM DUYGULARINI ANLATABILMISTIR SANIRIM SIZE. COK KIZGIN VE ORTALIGI YAKACAK GIBI DURUYOR :D YAPACAGINIZ YORUMLARI OKUMAK ICIN CAN ATIYORUM! SIZI SEVIYORUM :) VE BU ARADA DIGER BOLUMDE BAHSETMEDIGIM ICIN KENDIMDEN COK UTANDIGIM BIR SEY VAR. HIKAYE KAPAGI ICIN Belkıs Sezgibaş' A SONSUZ TESEKKURLER :) OPUYORUM HEPINIZI :*

Sıra Arkadaşım Bir Vampir!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin