Kaçmak

29.9K 1.5K 114
                                    

Bölüm 26

Kaçmak

Çaresizlik bir karanlık misali çökerken üzerime hafifçe başımı kaldırarak etrafa baktım. Yine yalnızdım. Bu seferki benim yüzümden mi olmuştu ondan bile emin değildim. O’nun giderken ki bakışları, söyledikleri, yüzündeki o üzgün ifadeyi hatırladıkça içim parçalanıyordu sanki. Kalbim hızını koruyarak sınırlarını zorlarken omzunda bir elin varlığını hissettim. Arkamı dönemedim. Hala o’nun gittiği yöne bakıyordum. Sağ gözümden bir damla yaş aşağıya doğru indi. Elmacık kemiğimden çeneme, çenemden de kalbime aktı sanki. Tuzu yaktı. Ne suyu geçirebildi ne de başka bir şey. Acıttı. Başımı hafiften yana eğerek bakmaya devam ettim.

“Gitme.” Dedim. Gözlerim hızla dolarken sesim beni izleyen herkesin gözünün dolmasını sağladı. Sesim öyle bir çatlamıştı ki, Öyle aciz…

“Yapma.” Dedi Emir. Gözlerimden yaşlar akarken bakmaya devam ettim. Emir önüme geçerek görüşümü kesti. Kollarını bana dolayarak sarıldı. Daha fazla kendimi tutamayarak ağlamaya başladım.

“Emir… Gitmesin.” Dedim i’ler uzatıp hıçkırarak ağlamaya devam etmiştim. Emir tek eliyle saçımı okşarken diğer eliyle de belimi daha sıkı kavramıştı. Hıçkırıklar bütün bedenimi esir alırken Emir beni eve doğru yürütüyordu.

                Evde yaklaşık bir saat ağladıktan sonra yavaş yavaş duygusuzlaşmaya ve acıya bağışıklık kazanmaya başladım. Bakışlarım donuklaştı. Sadece aptal aptal karşıdaki boş duvara bakıyordum. Ellerim hala titriyordu, kalbim hala acıyordu fakat bakışlarım… Her şeyi örtbas ediyordu.

“Daha iyi misin?” diye sordu Emir. Bakışlarım hala duvardaydı. Hafifçe bir tebessüm belirdi ağlamaktan kurumuş dudaklarımda.

“İyi değilim.” Diye mırıldandım. Normalde duyulmayabilirdi fakat ev çok sessizdi. Gözüm  kapalı televizyona kaydı. Aklıma O’nunla birlikte izlediğimiz film geldi. Gülümsedim. Gülümsemem yavaş yavaş silinirken yüzümden gözlerim tekrar doldu.

“İyi olacaks-“

“İyi falan olmayacağım Emir! Ben hep yarım olacağım. O hiç gelmeyecek ve ben de gitmeyeceğim. Biz hep ayrı kalacağız. “ dedim yanaklarımdan iki damla yaş daha aşağıya süzülürken.

“Ben hep yanında olacağım. Seni asla bırakmayacağım prenses.” Dedi. Kaşlarımı çatarak yüzüne baktım.

“Bir daha.Sakın.Asla.Deme.” Dedim her kelimeyi vurgulayarak. O defalarca “Asla” demiş ama yine de bırakıp gitmişti. Belki de sorun tutulamayacak sözler vermekteydi… Ya da tek sorun şuan benim onsuz olmamdı.

“Biliyor musun ? Sana neyin iyi geleceğini biliyorum. Saçma bir şey yapma ve beni bekle olur mu?” diye sordu Emir. Kafamı sallayarak onayladım. Burnuma dokunarak ayağa kalktı ve ceketini alarak dışarıya yöneldi. Kapının kapanma sesini duyduğum andan beri aklımda tek bir düşünce vardı.

“Saçma bir şey yapmalı mıydım?”

Saçma olan zaten benim bu yaşadıklarım değil miydi? Ben her şeyi onun için yaşamıştım ama o her seferinde kaçmıştı. Belki de kaçış sırası bendeydi. Mutfağa yönelerek en son bize sandviç yaparken kullandığım bıçağı alarak sivri tarafına dokundum. Gülümseyerek elimde tuttuğum bıçakla birlikte banyoya doğru ilerleyerek küvetin içine oturdum. Bir veda mektubu falan yazmalı mıydım?  Ya da öylece gitmeli miydim? Bilemiyorum ama şuan tek düşündüğüm şey kaçmaktı. Her şeyden, herkesten ve bir an önce.

Küvetin tıpasını deliğe tıkayarak suyu ılığa ayarladım. Gözlerimi kapatarak bir süre sadece suyun rahatlatıcı akış sesini dinledim. Daha sonra gözlerimi açarak bileklerime konsantre oldum. Bıçağı sol bileğime dayayarak bastırdım ve aşağıya doğru çektim. İnleyerek dişlerimi sıktım. Bu kadar acıyacağını düşünmüyordum. Kan bileklerimden boşalırken bıçağı diğer bileğime dayayarak  ikinci bir iniltiyle aşağıya doğru çektim. Kan bileklerimden akıp suya karışırken gözlerimi kapatarak Aras’a çekildim. Kanın kırmızısını, onun çikolata rengi gözlerini düşünerek zihnimden atmayı düşünüyordum. Bilincim yavaş yavaş kaybolmaya başlarken dudağımdan iki sözcük döküldü.

“Seni seviyorum.”

 Gelecek Bölümden

“Hayır! Bunu ona yapmana izin veremem!” diye kükredim. Kaşlarımı çatmış, yumruklarımı sıkıyordum.

“Onun için yapılacak tek şey bu. Göremiyor musun? Ölüyor!” diye bağırdı.

“Hayır!” diye inledim.Bütün vücudum gerçekle birlikte sarsılıyordu.

“Hayır,hayır…Onun da benim gibi bir canavar olmasını istemiyorum, hayır!”

“Artık çok geç. Bir karar vermen gerek. Ya sonsuza kadar kaybolacak ya da seninle birlikte arafta kalacak. Hangisi?”

Biliyorum biliyorum bölüm kısa oldu ve yine bana kızacaksınız ama içimde yazma isteği yoktu ve sırf siz daha fazla beklemeyin diye böyle bir şey yazmayı düşündüm. Yorumlarınızı çok merak ediyorum J Yine voteler düştü L  üzülüyorum aslında bu bölümde,diğer bölümlerden eksik ne hata yapmış olabilirim diye düşündüğüm olmuyor değil hani ama neyse J Kalan sağlar bizimdir. 

Sıra Arkadaşım Bir Vampir!Where stories live. Discover now