Siyah,Beyaz Ve Sarı

59.1K 3.9K 686
                                    

(Okuyan ve vote'ye tıklayan herkese teşekkürler.Seviliyorsunuzz :)) )

Bölüm 4

Siyah,Beyaz ve Sarı

"Gülme." diye uyardım ama yok! İlla beni çileden çıkaracak!Tatlı tatlı gülmeye devam etti.O gülerken onu bol bol inceledim ve melodik kahkahalarının her bir notasını zihnime kazıdım.Onlar hep benimle olacak :) 

O öyle gülmeye devam edince bende dayanamayarak gülmeye başladım.Biraz fazla ses yapmış olmalıyım ki öğretmen iki dakikaya kalmadan  

sınıftan attı.Kapıdan çıktıktan sonra tekrar gülmeye başladık.Her nekadar güleç bir ortamda olsamda onun gözlerine her baktığımda karnımda kelebekler uçuşuyor,gülücükler yerini aptalca bir sırıtışa bırakıyordu. 

"İstersen sana yiyecek bir şeyler ısmarlayayım.Hem biraz konuşuruz." dedi göz kırparak.Allahım o göze,o kaşa,bu çocuğa hayır denir mi şimdi? Zor kız ol laflarının hepsi bir yerime kaçmış olacak ki hemen kabul ettim.Kantinimiz en alt katta ve yemekhane formatındaydı.Oturmam için bir sandalyeyi çekip kendisi bir şeyler almaya gitti.Ben yine nefes alma egzersizleri yapıyordum.Sakiin olll... 

Geri döndüğünde gözlerim kocaman açılmış elindekilere kalakaldım.Kantini söküp getireydin!Yuh abi bunların hepsini nasıl yiyeceğiz biz?  

"Aras yıllık aldın galiba?" dedim kendimi tutamayarak.Bir gün acı biber süreceğim valla.Ne patavatsız bir kulunum ben yarebbim??? 

"Ne sevdiğini bilemedim bende hepsinden iki tane aldım." dedi şeker şeker.Ay ben seni yerim ya! Ne düşünceli çocuk! Bu lafın üzerine sıcacık gülümsedim. O da gülümsememe mükemmel harika tebessümüyle karşılık verdi ve karşımdaki sandalyeye oturdu. 

"Biraz kendinden bahseder misin?" diye sordu.Hayır sen sorarsın da ben bahsetmez miyim? Pamuk şeker gibi çocuk ya allahım şeker başlangıcına neden olacak bu çocuk bende!  

"Hmm...18 yaşındayım.Kitap okurum ama sıkıcı romanları pek sevmem.Yapmacık davranmam ve davrananı da sevmem.İstanbulluyum ve yarışmaya balıkesirden katılıyorum." dedim gülerek.O da ufak bir kahkaha attı.Onun kahkahasını duyunca ben hemen sindim tabi.Okadar güzel gülüyor ki! 

"Aslında ben daha özel şeylerden sözediyordum.Seni tanımama yardımcı olacak şeylerden." dedi.Duruşumu bozmamaya çalışıyordum ama içim kıpır kıpırdı.Beni tanımak istiyor...yuppi :) flash tv ye çıkıp halay bile çekebilirim şuan! 

"Ne gibi?" diye sordum.Ben biraz anlama özürlüsüyümdür de bazen. 

"Mesela en sevdiğin iki renk nedir?" diye sordu.Dayanamayarak ufak bir kahkaha attım.Bu muydu yani özel şey? 

"Basit bir soru gibi görünür ama renkler insanların ruhunu temsil eder." dedi.Bu açıklama karşısında ben mal gibi kaldım tabi! 

"Siyah ve beyaz.Bazen de sarı." dedim. Üç renk oldu ama napayım? Bu renkleri seviyorum yani. 

"Siyahı ve beyazı bir arada sevmen çelişkide olduğunu gösterir.Ne tam olarak mutlu ne de mutsuzsun.Sarı renk ise arada kaçıp saklandığını çılgın tarafını temsil ediyor.Dışarıya karşı çılgın kızsın ama içinde sadece siyah ve beyazsın." dedi.Ağzım açık kaldı.Çocuk üç renge beni tarif etti ya!Nefesimi kesilmiş bir biçimde konuştum: 

"Bunu nasıl bildin?"diye sordum.Çarpık bir biçimde gülümsedi. 

"hakkında bir şey daha biliyorum." dedi.Hemen merakla gözlerimi açarak sordum: 

"nedir o? "  

"Karnın aç." dedi gülerek.Gözlerimi devirerek bende gülmeye başladım ve elime bir browni alarak paketini açtım. 

"Benim de senin hakkında bildiğim bir şey var." dedim.Tek kaşını kaldırarak kafasını salladı ve ağzına bir biskırem attı. 

"Galiba okuldaki kimseye pas vermiyorsun. Bunu senin yanına otururken üstüme atlayacak gibi bakan kızlardan anladım." dedim gözlerimi browniye dikerek.Gözlerini üzerimde hissedebiliyordum. 

"Evet." dedi.Gülümsememek için dudaklarımı ısırarak yüzüne baktım. 

"Şimdiye kadar." diye devam etti sözlerine.Kocaman bir şok dalgasıyla yutkundum ve gözlerimi tekrar brownime indirdim.Brownim bitince ne yapıcam acaba?!

Sıra Arkadaşım Bir Vampir!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin