Aşı Mı Olacağız?

60.4K 3.7K 228
                                    

Bölüm 5

Aşı mı Olacağız?!

"Ee...Senin en sevdiğin renkler neler?" Diye sordum.Konuyu değiştirmeye çalıştım çünkü gerçekten utanıyordum.Yanaklarım brownimin vişne rengine dönmeden konuyu kapatmalıydım.Hem neden üzerime alınıyordum ki?Belki başka birinden bahsediyor!Kimi kandırıyorum?Allahım nolur o kişi ben olayım...Nolur,nolur,noluuur!
Bu sorumla birlikte hafifçe tebessüm ettiğini ancak yüzüne baktığımda farkettim.
"Siyah ve kırmızı." dedi tebessümünü gülümsemeye çevirerek.'Hmm..."Gibi seler çıkararak yapmacık bir şekilde düşündüm.
"Siyah karanlı-"Dememe fırsat vermeden bir kız gelip Aras'ın yanağını sömürmez mi?! Allahım..! Bir anda söyleyeceğim her şey boğazıma düğümlendi sanki.Kıpkırmızı kesildiğimi hissedebiliyordum.Aras da kıkırdamaya başlayınca iyice siirlendiğimi hissettim.HAyır bari benim yanımda yapma.Gerçi ben kimsem?Aptal İlkim!
"Ben sizi yalnız bırakayım en iyisi." Dedim dişlerimin arasından ve sandalyeyi sesli bir şekilde çekerek ayağa kalkıp yürümeye başladım.
"İlkim!"
Aras'ın seslenişini duymuştum ama gözlerimi kapatarak yola devam ettim.Aslında arkamdan gelip durdurmasını ve o aşk filmlerindeki gibi romantik bir ambiyans oluşmasını isterdim ama dediğim gibi...Onlar sadece aşk filmlerinde olurdu.Gerçek hayatta ise romantizm kendini hüznün kollarına bırakıp üzerini de acıyla örtüyordu.Kalbimin sıkışırcasına atmasını umursamadan kızlar tuvaletine girdim.Derste oldukları için lavabo boştu.Aynaya baktım.Görünürde sadece çatık kaşlar ve hafif pembeleşmiş yanaklar vardı ama içte öyle miydi? İçimde öfke bulutları kol geziyordu.Hayır sevgilim değil sevdiğim değil ben neyin tribindeyim?Ama şu her seferinde işi berbat eden kalbe anlatamazsın ki!Anında atağa geçer.Bir sakin ol.Zaman geçsin...Yok! İlla adamı zora sokacak yani!
Ben kendi kendimi azarlarken tanıdık bir parfüm kokusuyla kafamı kapıya doğru çevirdim.Çikolatamı sömüren kız kapıda dikilmiş bana bakıyor.Yutkunarak kafamı çevirerek sanki işimi görmüş de yeni çıkmış gibi lavaboyu açıp elimi yıkamaya başladım.
"Az önce olanlar-" demesine fırsat vermeden lafını kestim.Kayıtsız görünmeye çalışıyordum ama içim içimi yiyiyordu doğrusu.
"Beni ilgilendirmez."Dedim.Hayır!Sesim fısıltıyla çıkmazdı!Bir de acıların çocuğunu mu oynayacaktım yani?Yapmaa....
"Bence ilgilendirir." Sencesi de beni ilgilendirmez sürtük!
"İlgilenmiyorum."Dedim daha ciddi çıkan bir sesle.
"Kardeşimi öpmeme bu kadar bozulacağını bilseydim önceden izin alırdım." dedi gülerek.
"Dediğim gibi beni ilgi...Kardeşin mi?"Dedim şaşkınlığımı belirtmemde hiçbir sakınca görmeyerek.Bu tepkime daha fazla güldü.Hayır bunlar ailecek melek! Baba,anne...Şu kromozomlardan bir kaç tane de bana yollayaydınız iyiydi ya!
"Evet Aras benim üvey kardeşim ama öz kardeş kadar yakınızdır."Dedi.Tekrar ağzım açık kaldı.Daha sonra yutkunarak kendimi toparlamaya çalıştım.
"Hımm."Diyebildim sadece.Tam kapıdan gitmek için hazırlanmıştım ki kolumdan tutarak beni durdurdu.Gzlerim istemsizce onun gözlerini buldu.
"İstersen sana yardım edebilirim."Dedi ciddi bir ses tonuyla.Bana yardım mı edeceksin?Yok artık! Halay başşı vurma vurma...Ahey ahey!
"Ne yardımı?"Dedim hemen.Strateji 1:Saf görünün,anlamamış gibi yapın.Çok sempatik olursunuz :) Tabi birazda şapşal.Ama daha çok sempatik.
"Aras'dan hoşlandığını inkar etme lütfen.Gözünden çıkan dumanlar koridorun başından görünüyordu." dedi yarım ağızla gülerken.
"Bana neden yardım edesin ki?"Diye sordum safça.Ama haklıyım.Benim diğer kızlardan ne farkım var ki?Beni daha iki dakikadır tanıyor yani.
"Aslında pek farkın yok ama abimi o aptal sarışına kaptırmak istemiyorum."Dedi dudaklarını büzerek.Aptal sarışın lafını duyunca istemsizce gülümsedim.Bu cephede bir yandaşım olması iyi olabilirdi ama ben gururuma yedirir miyim tabi? HAyıır!
"Gerek yok.Teşekkürler."Dedim sıcacık gülümseyerek.Bu kıza gerçekten kanım ısınmıştı.İnsanı kendisine çeken bir aurası var.
"Sen yine de bu telefon numarasını al ve sıkıştığında beni ara.Cidden yardım edebilirim." dedi o da benimkine yakın tabi benimkinden kat kat daha güzel görünen bir gülümseyişle ve elime bir kağıt parçası tutuşturdu.
Zil konuşmamızın ortasından beri çalıyordu.Hayır şimdi tam kıskanç ve aşık kız durumuna düşöüştüm.Çocuk beni diğer kızlardan sanacak yani.Öfleye pöfleye sınıfa girdim.Aras sırada oturmuş defterine bir şeyler karalıyordu.Sırama geçerken şu gıcık kızla karşı karşıya gelmiş kötü bir bakışma içerisine girmek zorunda kalmıştım.Bu kızın benimle derdi ne?!
Neyse bırakayım şimdi o kızı da keşke öfkeyle  kalkmasaydım.Hayır atasözünde de dediği gibi zararla oturdum yani. İçimde büyük bir tedirginlik var.Kalbim pıt pıt atmaya devam ederken sırama geçtim.Aras tam kafasını çevirmiş bir şey söyleyecekken sınıfa öğretmen girdi.Kalbim yavaş yavaş ağzıma çıkıp "Biraz da burada atayım" falan mı diyordu ne? Yolculuk nereye hemşerim?
"Günaydın."
Basit öğretmen selamlaması yani.Benim tedirgin olmaya başladığım nokta sınıfa buram buram sağlık kokan bir kaç beyaz önlüklü adamın girmesiyle başladı.
"Hiç oturmayın arkadaşlar.Sıra sıra gelin.Tetenoz aşısı olacaksınız.Daha önce olanlar olmayacak.Şu sıradan başlayarak tahtaya çıkın lütfen."
Demez mi adam?
"Aşı mı olacağız?!"Dedim.Dehşete düşmüş bir şekilde ağzımı açmış,gözlerimi kırpıştırıp duruyordum.Aras tek kaşını kaldırarak bana baktı.Bense ağzım bir karış açık öğretmene bakıyordum.Tamam 18 yaşındayım ama canım hala tatlı benim.Aşı falan olmak istemiyorum yani!Bikere özellikle okulda yapılan aşılar beni iyice gererdi.Bayılmak üzere olduğum günleri hatırlıyorum ben aşı olurken.
"Ben aşı oldum gidebilir miyim?" Diye sordu Aras düz bir sesle.Hoca başını onaylarcasına salladı.Hemen evet demesi beni biraz merakta bıraksa da sesimi çıkarmadım.Aras tam sıradan çıkacakken koludan tuttum.Kaşalarını çatarak bana baktı.Hayır,kızmamıştı sadece şaşırmıştı.Bir insana şaşırmak bu kadar mı yakışır yarebbim?
"Beni de götür."Dedim fısıltıyla.Ayaklarına bile kapanabilirdim.Ki şimdi ki halim de hafif bir küçük emrahı çağrıştırmıyor değil hani.Şaşkınlığın izlerini taşıyan çarpık bir gülümseme eşliğinde bir süre yüzüme baktı.Daha sonra gözlerimdeki korkuyu görmüş olacak ki elimden tutarak beni dışarı çıkardı.Koridorda yürürken ikimizde sessiz kaldık.Hayır kimse de demiyor ki nereye gidiyorsunuz?NE rahat okulmuş ya.Baba seni seviyorumm :)
Dışarı çıktığımızda elimi tuttuğunun yeni farkına varmıştım.Birden gözlerim büyümüş bir şekilde ellerimeze baktım.O da nazik bir şekilde elini elimden çekti.Hep orada kalabilirdi oysaki.Sonsuza kadar...
Karizmatik bir biçimde yüzüme baktı önce.Daha sonra dayanamayarak gülmeye başladı.Abi bu çocuk bana sürekli gülüyor.Şebek miyim neyim?Güleceğine öp,sarıl,elimi tut.Değil mi ama?
"Neye gülüyorsun?" dedim biraz bozulmuş bir ses tonuyla.Kızdığımı görünce daha çok gülmeye başladı.Tamam benim mallığıma gülüyordu ama çok güzel gülüyordu beee!
"Gerçekten öğrenmek istiyor musun?" Diye sordu.Kafamı onaylarcasına salladım.Cevabım üzerine boğazını temizleyerek kaşlarını acınası bir hale getirerek kıvırdı.Daha sonra dudaklarını hafifçe büzerek gözlerini kocaman açtı.
"Aşı mı olacağıız?" Dedi.Daha sonra sinir bozucu bir sakinlikle ona baktım,baktım,baktım.Sonra dayanamayarak kahkahalarla gülmeye başladım.Gerçekten öyle mi yaptım?Allahım ben öleyim ya...Tamam artık zaten yerin dibine girmişim.Öleyim ben ozaman! Tamam Aras yapınca çok tatlı oldu ama o hareketi ben yapınca kesin maymun gibi görünmüşümdür.
"Maymuna dönmüşüm." dedim dudaklarımı büzerek.Duruşunu düzelterek kaşlarını çattı.Allah beni davul etmesin!Benim patavatsız çeneme ben.Çocuğa maymun demiş olduk ya!Dudağımı ısırarak yarım ağızla gülümsedim.O kaşlarını çattıkça gülümsemem büyüdü,büyüdü...En sonunda dayanamayarak bir kahkaha daha attım.Ben öyle hayvan gibi gülerken uzaktan sarışın bir kızın bize doğru yaklaştığını gördüm.Önce bu kızın Aras'ın kardeşi-üvey kardeşi- olduğunu sandım ama yaklaştıkça bizim şu aptal sarışın olduğunu anladım.Gözlerimi kısıp üzerine atlamamak için kendimi zor tutuyordum.En son öfkeyle kalktığım da neredeyse aşı oluyordum yani! (Benim için aşı=ölüm kalım meselesi'dir de :D)
Kız bize doğru gelerek,sanki ben hiç orada yokmuşum gibi Aras'a doğru dönerek yılışık yılışık gülümsedi.Pislik,moron,sürtük!!! HAyır ben bu kızın saçını başını yolarım yani!
"Merhaba Aras.Duyduğuma göre eziklerle takılıyormuşsun.Buraya gelip kaliteni yükselteyim dedim bebeyim."Dedi.Bu kız tam sürtük ya.Bebeyim mi?Hay senin bebeyinin...Beşiğini sallayayım!Aras hafifçe kaşlarını çatarak aptal sarışına baktı.
"Kimseye seninle takılmıyor diye ezik etiketi yapıştıramazsın Melissa.Laflarına dikkat et." Dedi ve uyarıcı bir bakış atarak benim elimi tuttu.Dur bir dakika...O az önce benim elimi mi tuttu?Allahım bu bastığım şey pamuk mu yoksa bulutların üzerinde miyim neyim?!

Yorum ve votelerinizi esirgemeyin.Seviliyorsunuzz :)

Sıra Arkadaşım Bir Vampir!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin