TESADÜF

34 3 0
                                    

~ Kadın; hayattaki en mükemmel enstrümandır. Ama ne yazık ki, her erkek, nota bilmez.~

Saat hala erkenken ben eve gelmiştim. Cebimdeki resim aklıma geldiğinde çıkarıp baktım. Çok güzel çıkmıştık gerçektende sanarsın gerçekten sevgiliyiz. Hiç olmayacak şey ne kadar güzel gözüküyor. Elimden resim hızla çekilirken karşımda ki kişiye baktım.

"Vay siz baya bir yürümüşsünüz." Ela'ya gözlerimi devirerek resmi elinden aldım.
"Hayırdır yine ne oldu?" omuz silkerek koltukta dikleştim.
"Nedense onunla bir anda mutlu olurken aynı hızla birbirimize sinir olup kavga edebiliyoruz." derin bir nefes çekip geri verdim.
"Sanki biri bize lanet okumuştu da her zaman mutlu olamuyorduk illa ki birşey olup kavga edicez." Ela karşımda ki sehpaya oturdu ve bana baktı.

"İnsan her zaman mutlu olamaz Melis. Bunu böyle istersen daha da mutsuz olursun şükretmelisin dünyada hiç mutlu olamayan insanlar var ve ufacık güzel şey onları o kadar çok mutlu ederken seni mutlu etmeye yetmez çünkü sen alışmışsın mutluluğa ufacık şey seni mutlu etmez. O yüzden her zaman mutlu olmak o kadar da iyi birşey değildir."

Ela şuan o kadar haklıydı ki diyecek bir şey bulamıyordum.
"Haklısın Ela küçük şeylerle mutlu olmayı öğrenmeliyim ama benim sorunum o değil ki benim sorunum Adnan'ın ne yapmaya çalıştığın anlayamamam. Sevgili değiliz diyorum kızıyor, abisi bir işler karıştırıyor anlatmıyor Ceyda öldü." Ela bana anlamamış bir ifadeyle bakıyordu haklıydı çünkü bende bir şey anlamadım. Ceyda kim? nasıl öldü? hala aklımı kurcalıyor bu sorular ama bir türlü soramıyorum cesaret edemiyorum.

"Ceyda mı o da kim be?" omuz silkerek boşver dedim.  Ben de bilmiyorum ki ona ne anlatıyım.

"Evet kızlar Fatih geliyor." bu sefer isteyerek ve içten bir şekilde göz devirdim.
"Nedense hiç şaşırmadım. Biliyor musun Dilara? Fatih'e bu evde bir oda ayarlasak ne iyi olur hemde parayla ayarlarız bizede yarar sağlar ona da yarar olur." diyerek koltuktan kalktım.

"Melis Fatih'e şöyle davranmayı kes. Evet eskiden beni çok üzmüş olabilir ama şimdi biz mutluyuz bu mutluluğumuzu bozma Melis. Beni düşündüğün için ona sinirlisin anlayabiliyorum ama ben şuan onunla mutluyum mutluluğumu paylaşmıyorsan bile saygı duy. Lütfen." Fatih'e olan sinirim geçmez yalandan da yüzüne gülümseyemem ki onu seviyormuş gibi yapamam da.

"Denicem." diyerek merdivenlerden yukarı çıktım. Evde yapacak hiç birşey yok Adnan bana sinirli Ercüment'de sinirli. Kimsem kalmadı Fatih yüzünden Dilara'yı da kaybedicem neden Adnan'ı bulunca hayatım rayından çıktı.

Tamam Fatih'le ilk iyi anlaşmamızı bugün yapabilirim. Yatağıma yatarak
Laptop'u elime aladım. Biraz sosyal medya sitelerimde dolaştıktan sonra hep beraber oynayacağımız bir oyun araştırdım. Birşeyler bulup Ercü ve Adnan'ı buraya çağırmam gerek. Ama nasıl?

Merdivenlerden inerek salonda oturan fatih ve Dilara'yı gördüm.
"Hoş geldin Fatih." sahte bir gülümseme atmak istedim ama nedense gerçek bir gülümseme gibi geldi bana.
"Neyin var Melis?" dediğinde gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum. Hayır bu çocuğa iyi davranmak da suç.

"Bişeyim yok Fatih. Eve gelen misafire hoş geldin denir değil mi?" diyerek tekrar gülümsedim. Dilara'ya baktığımda aferim der gibi kafa sallıyordu. Ama içimden 'tabi sen misafirlikten ev sahipliğine atandığın için hoş geldin demek saçma olur değil mi?' diye eklemek istemiştim ama demedim.

"Herkesi çağırıp birşeyler yapsak mı?" Dilara kaşlarını çatıp bir bana bir Fatih'e baktı.
"Gençler ben Ercü'yle buluşmaya gidiyorum." Ela'ya döndügümde bana gülümsüyordu.

Aşk YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin