Aşk Yeniden

~1~

Duş almak için banyoya gireceğim sıra telefonuma mesaj geldi. Hemen telefonuma atıldım.
"Aşkım benim işim çıktı şehir dışına çıkmam gerek üzgünüm bugün buluşamayacagız seni seviyorum :*" her zaman aynısı oluyor ne zaman buluşmak istesek bir şey oluyor. Sinirle telefonumu yerine bıraktım ve banyoya girdim.

➿➿➿

Tam banyodan çıktım telefonumun çaldığını duydum yanına gidiyordum ki kapandı bende hiç takmayarak kurutma makinesini çekmeceden alarak banyoya tekrar gittim. Arayan tekrar arasın.

Kıyafetlerimi giyindim ve saçlarımı düzlestirerek uçlarını hafif kıvırdım. Göz makyajı yaptım ve kol çantamı koluma taktım. Telefonumu en sonunda elime aldığımda 4 arama 6 mesaj vardı. Hepsi Dilara'dandı mesajların sövme kısmını geçerek son mesaja baktım.
"Lan ne yapıyorsun bilmiyorum ama mesajımı görünce hemen hazırlan ve çarşıya gel." işte be istedigim sey tam da buydu. Hemen mesaj kısmına girerek "okey bebek nerde olduğunu söyle ben hazırım çıkıyorum." dedim ve hemen odamdan çıktım.

"Annee ben çıkıyorum öptüm bay" dedim ve kapıya doğru ilerledim.
"Kiminle buluşcan?" diye bir soru yöneltti annem bana ona dönerek
"Dilara annecim Dilara." dedim sevecen bir halde. Kafa salladı ve tekrar mutfağa geri döndü. Bende vanslarımı ayağıma geçirerek dışarı çıktım.

Cebimde telefonumun titrediğini hissettiğimde bir an irkildim. Cebimden çıkarttığımda Diloşumun aradığını gördüm.
"Efendim bebek?" dedim taksi durağına ilerlerken.
"Nerdesin lan?" dedi bana. Bu söylediğine karşın gözlerimi devirdim.
"Taksi durağına gidiyorum sen nerdesin?" dedim durağa geldiğim de.
"Bende cafede oturuyorum ne zaman gelirsin?" dedi bende,
"şimdi geldim durağa biner gelirim hemen." o sırada hemen taksi çevirdim. "Olbia'dayım çabuk gell" dedi ve kapattı. Taksiciye,
"Olbia'ya gidelim" dedim ve arkama yaslandım. O kadar uzak değilim oraya hemen gelince parayı ödedim ve indim.

Dilaraya kaçıncı kattasın diye mesaj attım ve cafe'nin içine girdim. 3. Katta olduğunu söyleyince hemen asansöre bindim.

3. Kata gelince etrafıma bakındım Dilara beni görünce hemen ayağa kalktı bende ona doğru yürüdüm sıkı bir sarılmayla masaya oturduk.
"Naber lan ne zamandır mesaj atmıyorsun. Tabi Enes'le çıkmaya başladın bizi unuttun." dedi trip atarak.
"Başlarım Enes'ine küfür etmiyim boşuna sal onu. Ela nerde o neden gelmedi." bir garson yanımıza gelince
"kahvaltılık birşeyler getirir misiniz?" dedim çocuğa bakarak kafasını salladı ve Dilara'ya baktı
"kahve alıyım ben sadece" dedi ve o şirince gülümsemesini yüzüne yerleştirdi. Çocuk tekrar bana bakarak
"siz içecek bir şey ister misiniz?" dediğinde "hmm çay alıyım bende açık ve şeker olmasın." dedim "peki" dedi ve yanımızdan uzaklaştı. "Ela'ya dedim ama uyur o bu saatte bilirsin belki öğleden sonra yanımıza gelirmiş." dedi arkasına yaslanarak.

"Ee Enes'le ne oldu anlat bakalım" dedi masada ki suyu içerek.
"Ne anlatıyım her zaman ki şey işte bugün buluşamayız işim var. Valla ben bu gidişle bu ilişkiyi sürdürmem. Pek de sevmiyorum zaten siz istediniz diye çıkıyorum ama yok istemiyorum ben" dedim arkama yaslanarak.
"Sende ne istiyorsun belli değil be. Onu önersek yok bunu önersek olmuyor sorun sende bence" dedi kollarını birbirine bağlayarak.
"Abi bana kimseyi ayarlamaya çalışmayın istemiyorum rahatım ben böyle tek." her zaman birilerini ayarlıyorlar ne gerek var niye özgür olmak varken birine bağlı yaşıyım ki? Boş iş bunlar.

"Sen hala Adnan'ı unutamadın dimi bu yüzden bu karşı çıkma." dedi bana gözlerini kısarak bakarak.
"Kaç sene oldu kızım hala o mu aklında be. Unut şunu bir şey olacağı olsaydı bu zamana kadar olurdu dimi." dedi masada ileri gelerek bana uzanmaya çalışdı ama ben kafamı başka bir yere çevirdim. Hala aklıma geldiğinde gözlerim doluyor. Kendime geldiğimde ona baktım.