2.Yeni Hayat

1.6K 118 6
                                    

Yeni bölüm,
Yeni olaylar.
Yaslanır arkasına,
Okumaya başlar.

Muhteşem şiirimle size iyi okumalar diliyorum...

Muhteşem şiirimle size iyi okumalar diliyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♡♡♡


Size böylelikle Türkiyeden ayrılma hikayemi kısaca anlattım. Şimdi ise Türkiyeden ayrıldıktan sonra başıma gelen iyi kötü olayları yine kısaca anlatmaya çalışacağım.

Bir kaç gün benim İtalya'ya gelmeme yardımcı olan Osman amcanın akrabalarının evinde misafir olmuştum. Aradan geçen bir haftanın ardından 3 çocukla bu ailede artık istenmediğimi hissetmeye başlamıştım. Benim yüzümden gizli gizli tartışan karı koca benim hiçbir şeyi duymadığımı zannediyorlardı. Bana bu yabancı ülkede giyecek kıyafet , yiyecek yemek, kalacak oda vererek misafir ettikleri için çok memnundum onlardan. Ama artık burada daha fazla kalamazdım. Benim yüzümden daha fazla kalp kırıklarının yaşanmasını istemiyordum.

Bir gün herkesten erken kalktım. Önce bana verilen kıyafetleri bir çantaya yerleştirerek kısaca hazırlık yaptım. Bu iyi insanlara veda etmeden gidemezdim. Evdeki malzemelerden doyurucu bir kahvaltı hazırladım ev sakinleri uyanana kadar. Ev halkı uyanınca benim kahvaltıyı hazırladığımı görünce şaşırmışlardı. Kahvaltı esnasında onlara çok minnettar olduğumu söyleyerek veda ettim. Osman amcanın kardeşi kalmam için ne kadar israr etsede bunu kabul etmemiştim.

Tüm gece düşündüğüm planım ise şükürler olsun ki öğrendiğim İngilizcemle bir işe girmekti. Turistlerin en çok uğradığı caddeleri sırtımda bir çanta cebimdeki az miktar parayla gezmeye başlamıştım.

Sonunda lüks bir kafenin girişinde hem İtalyanca hem İngilizce bir şekilde eleman aranıyor yazısını görünce çok heyecanlanmıştım. İçimden dualar ederek içeriye girdim. Üzerime giydiğim beyaz tişört ve kot pantolonumla fena görünmüyordum. Buradaki turistlerin çoğu zaten sırtlarında çanta taşıyorlardı. Lafa direk giriş yapmamak için elimde olan az parayı tevekkül ederek bir kahve için harcamıştım. Etrafı incelerken bitirdiğim kahvenin ardından yavaşça tekrar kasaya giderek , İngilizce bir şekilde dışarıdaki iş ilanı için geldiğimi söylemiştim. Beni başımdan aşağıya kadar inceleyen kadın tek kelime etmeden kasanın arkasındaki kapıdan içeriye girip gözden kaybolmuştu. Biraz daha bekledim ve tam beklediğim gibi kapıdan bana içeriye gel gibi işaret yaptı eliyle.

İçerisi küçük bir ofisi andırıyordu. "İş için mi geldiniz genç bayan?" Dedi önde oturan adam İngilizce İtalyan şivesiyle. "Evet bayım. Kapıda bir elemana ihtiyacınızın olduğu yazıyordu." İngilizcem evet iyiydi ama daha önce çok az yabancılarla konuşmuştum onlarda zaten ingilizce konuşan Asyalılardı. Patron olduğunu düşündüğüm adamda beni baştan aşağıya bir inceledi. "Tamam. Bir garson olarak işe başlayabilirsiniz. Ama genç bayan İtalyanca biliyor musunuz?" Diye sorduğu anda tedirgin olmaya başlamıştım. "Henüz bilmiyorum bayım.ama İngilizcem gayet iyidir. Emin olun bu işte sizi asla pişman ettirmiyeceğim." Sırıtarak söylediğim cümlem adamında hiç etik olmayan gülümsemesini susmasına neden olmuştu. "Sanada uygunsa detayları akşam konuşalım. Hemen işe başlayabilirsin." Dedi çapkın gülümsemesiyle sarışın adam. Açıkçası şansım yaver gitmişti. Bu kadar kolay olacağını hiç düşünmemiştim.

Yanındaki kadına İtalyanca söylediği şeylerin ardından kadın beni gel işareti yaparak arkasından gitmemi söylemişti.

Garsonların dinlenme odası olduğunu düşündüğüm bir odaya getirdi beni kadın. Bana İngilizce olarak sorduğu soruya cevap olarak beden numaramı söyledim. Bir dolabı karıştırarak çıkardığı paketi bana uzattı ve odada beni yanlız bırakarak çıkıp gitti.

Paketin içinden bir şort etek ve beyaz v yakalı bir tişört çıkmıştı. Ek olarak eteğin boyunda damgalı bir önlük. Ablam hep istediğini giyerdi. İster şort ister kısa etek ama bana asla yeni kıyafetler almazdı. Hep ablamdan kalan eski kıyafetlerle geçmişti 17 senem. Sadece yüzme derslerime giderken kendi parama aldığım kıyafetleri gizlice giyerdim. Üzerimdikilerden hemen kurtulup bana verilen kıyafetleri giydim. Zayıf vücuduma bu kıyafetler gerçekten çok yakışmıştı. Annemden aldığım güzelliğim ise doğal bakır renkli saçlarımdı. Ablamın saç rengi kahverengiydi aynı babamın ki gibi. Ama kardeşim Arda ve benim saçlarım bakır rengindeydi.

Hemen odanın içinde bulunan tuvalete aynaya bakarak saçımı sıkı topuz yaptım ve muhtemelen garsonlar için bıraktıklarını düşündüğüm bir kaç makyaj malzemeleri sayesinde kendimi biraz güzel hissetmiştim. Aniden gözüme çarpan bacağımdaki morluklar morelimin bir anda uçup gitmesine sebep olsada fondötenle kapatmıştım.

Sonunda hazırlığım bittiğinde dışarı çıktım ve yine o kadın bana neler yapmam gerektiğini hızlıca anlatmıştı. Yakama taktığım İngiliz garson rozeti sayesinde İtalyanca bilmeyen müşteriler benden yardım istiyeceklerdi.

İlk günüm gayet güzel geçmişti. Müşterilerin istediği şeyleri mutfağa bildirmek ve onları müşterilere teslim etmek olmuştu tek yaptığım. Artık kafenin kapanma saati gelmişti ve bence yorucu olmamıştı. Sabah ki kadın gelip bana müdürün beni çağırdığını söyleyince müdürünün odasına gittim.

"İralya'ya yeni gelmiş gibi görünüyorsunuz genç bayan. Söyleyin bakalım nerelisiniz?" Dedi adam sırıtarak. "Evet efendim. Sadece bir kaç hafta oldu. Ve ben Türküm." Türk olduğumu duyunca sırıtması dahada büyümüştü sanki. "Birçok Türk müşterilerimiz var. Bu bizim için iyi oldu. Nasıl geçti ilk iş gününüz zorlandınız mı?" Diye sordu sarışın adam. "Hayır efendim bu iş tam bana göre hiç zorlanmadım." Maaş konusunu ben mi açacaktım yoksa kendisi mi söyliyecekti? "Efendim bu biraz yanlış bir hareket olacak ama lütfen bana avans verebilir misiniz? Buraya yeni taşındım ve kalacak bir yere ihtiyacım var." Bunu çok utanarak söylemiştim ama buna gerçekten ihtiyacım vardı. Adam biraz düşündü ve sonra "Vermesine tabi ki verebilirim ama istersen kendimin işlettiği bir apartmanım var. Birkaç daire boş. Sizin gibi çalışkan güzel bir bayana vermekten mutluluk duyarım." Duyduklarıma resmen inananamamıştım. Bu adama gerçekten güvenebilirmiyim diye düşündüm.

Maaş konusunu anlaşmıştık. Beklediğimden daha yüksek maaşı vardı. Yeni hayatım beni dışlamamıştı diye düşündüm tabi daha başıma neler geleceğimden haberim olmadığı için. Her neyse işte o gün patron beni iş çıkışında kendi arabası ile kendisinin olduğunu söylediği apartmanına getirmişti. Bu yabancı adama be kadar güvenmesemde bunu yapmıştım. Gerçekten bu apartman ona aitti ve en üst dairesi boştu. "Size ne kadar teşekkür etsem az olacak efendim. Size evin parasını az daha olsa ödeyeceğime söz veriyorum." Hiç beklemediğim bir anda bir işim ve bir evim olmuştu. "Siz sadece iyi çalışmanıza bakın genç bayan."

Her şey sorunsuz hatta mükemmel gidiyordu. Hafta sonları İtalyanca öğrenmek için kursa gidiyordum. Ahmet amcanın akrabası Hakan bey benim pasaport kimlik işlerim için durmadan çabalamıştı. Eli kolu uzun arkadaşları sayesinde 7,8 aya kalmaz artık bir İtalyan vatandaşı olmuştum. Gerçekten imkansız gibiydi ama gerçekti. 1+1 evimi çok güzel tutmuştum. İşimde çok güzel gidiyordu. Acaba ailem beni merak ediyormudur diye düşünmeden edemiyordum. Hatta Arda'nın doğum günü olduğu gün tüm gece ağlamıştım ona hediye alamadığım için. Belki de beni çoktan unutmuşlardı. Acaba beni aramışlar mıydı?

Ama o gün düzenli giden bu hayatımı en kökünden değiştirecek o kişiyle tanışacaktım. Ama bundan tamamen habersiz her sabahki gibi uyanıp işe gitmek için hazırlanmıştım.

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○

Bölüm sonu

Tadatat umarım ki beğenmişsinizdir. Ah üzümlü kekim Simanın hayatını değiştirecek o kişi sizce kim??

Yeni bölümde görüşmek üzere hoşçakalın , sağlıklakalın , mutlu kalın.

🙋‍♀️🫶🏼

HAYATIN SİMASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin