Arafta Kalan Ruhlar...

En başından başla
                                    

"Bir sözün ah yeter anlasana
Gönül hasret bir dokunuşuna
                           
Hasretim ah beni yormasana
Ölürüm sebep olmasana

Bir yemin ah bi dua gibisin
Yüreğim bilir yüreğimsin
Sen benim ah ecelim gibisin
Ne zaman bana geleceksin....
    Aaah yüreğim yanar,ah dokunma..."
Gözlerim yavaş yavaş dolarken nakaratta sesim çatladı...Boğazımdaki yumru şarkıyı söylememe engel oluyordu.Gözlerim bir anda barın kapısına takıldı.Kapıda gördüğüm kişi...Bu mümkün müydü?Hayır...
"Anıl?" diye seslenerek kapıya doğru koştum.O ise arkasını dönmüş uzaklaşıyordu.Gözlerimden yaşlar boşalırken ufak bir umudun peşinde koşuyordum.Anıl beni ona götürebilecek tek kişiydi.Adımlarımı hızlandırarak dışarı çıktım fakat caddede kimse yoktu.Ne Anıl ne de başka biri...Miğdemin bulanmaya başladığını hissediyordum.Tam o sırada karnımı tutarak barınduvarına doğru içimde ne var ne yoksa çıkarmaya başladım.Öksürüklerim boğazımda takılıyor nefes almama engel oluyordu.Alnıma dokunan bir el ile kafamı çevirdim.Emirdi.

"Neler oluyor İlkim neden fırlayıp gittin?" diye sordu.Yüzünde yine endişe vardı.
"Be-Ben...Ben Anılı gördüm Emir." dedim.Gözleri şaşkınlıkla büyürken gözlerime bakakalı.Nefes alışım artık imkansız hale geldiğinde kapalı olan bilincim yavaş yavaş karanlığa doğru ilerledi.Buğulu gözlerim yeveş yavaş kapanırken ağzımda tek bir sözcük vardı. "Anılı gördüm."...
                                             
                                                      ******
Gözlerimi zorlukla açabildim.Başım matkapla deliniyormuş gibi acıyordu.KArşımda görmeye alıştığım Emir vardı.
"Dün geceye dair neler hatırlıyorsun İlkim?"Diye sordu.Kndimi zorlayarak hatırlamaya çalıştım.Daha sonra hatırladığım şeyle birlikte birden ataktan fırladım.Emir büyümüş gözlerle beni izliyordu.
"Ben...Ben dün gece Anıl'ı gördüm Emir." dedim hızlıca.Emir bilgece kafasını salladı.Yüzünde küçümsercesine bir gülümseme vardı.
"Bak dün gece fazlasıyla içtin ve-"
"Ne demek istiyorsun?" diye bağırdım.Deli falan değildim.Onu görmüştüm işte!
"Demek istediğim halüsinasyonlar görmen gayet doğal."
"Halüsinasyon felan değildi Emir.Tam karşımdaydı...Ne gördüğümün farkındayım."
Dedim ciddi bir sesle.Yutkunarak sözlerine devam etti.
"Peki diyelimki oydu...Sonuç?"
"Ne sonuç?"
"Yani o ise ne olacak?"
İşte bu sorunun yanıtını bende bilmiyordum.Anıl benim umrumda bile değildi.Aras'a ulaşmak istiyordum.Beni bırakıp giden bir adama ulaşmayı arzulamak,gururunu tamamen ayaklar altına almaktır.Biliyorum...Ama aşk bazen gururunu ayaklar altına almaktır.Yüreğindeki ateşi söndürmek için kişiliğine savaş açmaktır...Yapmam dediklerini yapmak ve bunlardan zerre kadar pişmanlık duymamaktır.Ben ruhsuz kaldım.Dört sene boyunca bir kere içten gülmedim.Sürekli ağladım.Ama ondan kalan hatıralar hep gülümsetti.Ben hiç pişman olmadım.Bugünden sonra yapacaklarımdan da pişman olmayacağım.
"Bilmiyorum...Ama Anıl'ı bulacağım." dedim.Sesim yine ciddi ve itiraz kabul etmediğini belirtir bir şekilde çıkmıştı.
"Ben de sana yardım edeceğim." dedi Emir.Gözlerimi büyüterek ona döndüm.
"Nasıl yapacaksın onu?" diye sordum tedirginlikle.
"Polis bir dostum var.Eğer üzerine kayıtlı bir arabası varsa bulabiliriz.Soy ismi ORKUN de değil mi?"
evet manasında kafam salladım.O gece gözüme uyku girmedi.Şansıma Emir'in polis arkadaşı bugün nöbetçiydi.Sabaha kadar araştıracağını söylemişti.Emir bu gecede bende kalacağını,iyi olmadığımı söyleyip durmuştu.Ben de kabul etmek zorunda kalmıştım elbet.Yatağıma giderek uzandım.Zor ve yorucu bir gündü.Aklımdaki tek şey beni ona ulaştırabilecek basamağa ulaşmaktı.
                                                      ******
"İlkiim!"
"Efendim." diye sordum.Odamda saçımı sarıyordum.Dün gece düzleştirdiğim için fazla uğraşmama gerek kalmamıştı.Aşağıya inerek Emir'in yanına gittim.Telefonu elinde çeviriyordu.Bir şeyer düşünüyor gibiydi.
"Ne oldu?" diye sordum.Kalbim bir tık daha hılı atmaya başlamıştı.
"Haber geldi.Anıl bizim eski okul yakınlarında iki trafik cezası yemiş hız yüzünden.Biri okulun olduğu cadde biri de ormana yakın bir taraflarda.Yani haklısın buralardaymış." dedi Emir.Orman yakınlarında mı?Anıl bana ne anlatmaya çalışıyorsun?Dur bir dakika!Orman yakınları...Aras'ın evi...
Çantamı alarak hızla dışarı attım kendimi.Emir de arkamdan bağırıyordu.Umursamadan çantamdan telefonumu çıkararak taksiyi aradım.Taksiyi beklerken Emir yanıma gelerek kızgın gözlerle beni inceledi.
"Nereye gidiyorsun?"
"Ufak bir işim var."
Tam o sırada taksi geldi.Emir'in bir şey daha söylemesine izin vermeyerek arabaya bindim.Adresi söylerken sesimin titrememesine dikkat ettim.Gözlerimi kapatarak kendimi sakinleştirmeye çalıştım.Bir,iki,üç,dört,beş...Sakin ol...
"Geldik hanımefendi."
Şöförün sesini duyana kadar açmamıştım gözlerimi.Görmek istemiyordum çünkü...biliyordum ki görürsem dayanamayacaktım.Yine eskiye dönecek eskiyi hatırlayacaktım.Yüzleşecek gücü bulamıyordum kendimde.Elim titreye titreye parayı vererek arabadan aşağıya indim.Buraya ilk kez geldiğimde kalbim heyecandan yerinden çıkacakmışcasına atıyordu.Şimdi de kalbim yerinden çıkıyormuş gibi atıyordu değişen tek şey ise duygulardı.Bizi oradan oraya sürükleyen duygularımız.Ogün zıplaya zıplaya girdiğim eve çekine çekine,korka korka yürüyordum.Gündüzdü ve hava aydınlıktı ama yine de kendimi korkmaktan alamıyordum.Kapıyı ittirdim.Yine açıktı.Tıpkı o günkü gibi.Yutkunarak İçeri girdim.Aras'ın oturup yüzüme baktığı merdiveni gördüm.Gözlerim doldu.Ağlayamadım.İçimde inceden bir acı belirdi.Göz yaşlarım her yeri bulanıklaştırdı.Keşke şimdi de orada otursa diye düşündüm.Orada otursa bende ona koşup sarılsam.Parmak uçlarıma kadar acı çekiyordum.Arkamdan bir ses duyunca kafamı o yöne çevirmemle donup kalmam bir oldu.
"A-Anıl?" diye sordum.Sesim yine çatlamıştı.
"Merhaba İlkim." dedi çarpık bir şekilde gülümseyerek.
"Ne istiyorsun benden?" dedim.Sesim yne çatlamıştı.Gözlerim dolu doluydu.Ağlamakla ağlamamak arasındaydım.ama şimdi ağlarsam bayılacağım ihtimali yüksekti.Ağlayamazdım.
"Senden kuzenimi istiyorum." dedi.Şaşırdım elbetteki.
"Kuzenin beni bırakıp gitti Anıl...Yanlış kişiye gelmişsin.Ki-Kime gittiyse ondan iste." dedim.Gözümden bir damla yaş aşağıya süzüldü.Elimle hızla sildim.Anıl bana küçümseyen gözlerle bakıyordu.
"Başka birine mi gittiğini sanıyorsun?Aras'ın ne olduğunu biliyor musun İlkim?" diye sordu.
"E...Evet." dedim.Biliyordum.O gece beni kurtardıktan sonra Güneş her şeyi anlatmıştı.Kimseye söylemedim.Ama sevmekten de vazgeçmedim.Tehlikeli oluşu sevilmez oluşu anlamına gelmiyordu ki...
"Bir vampir aşık olduğu zaman,aşık olduğu kişiyle arasında görünmez kablolar oluşur sanki...Nereye gitsen seni bırakmaz...Birbirlerine hep bağlıdırlar.Aras da sana aşık oldu.sana zarar verdiğini gördüğü an oradan uzaklaştı.Senden uzaklaştıkça mantığından da uzaklaştı sanki...Öldürerek avlamaya başladı.Aşık bir gençken dehşet saçan bir katile dönüştü İlkim.Eğer bana yardım edersen onu geri getirebiliriz.Hala ona aşıksan eğer...Ona kendisini hatırlamasına yardım et."
Yardım et...Her şey yardım et sesni duyduğumla başlamıştı şimdi yine yardım et sesiyle devam ediyordu.Aras da benim gibi birbirimizden ayrıldıkça ruhunu kaybetmişti.İkimizin de ruhu arafda kalmıştı.Ne birleşebiliyorlardı ne de ayrı kalabiliyorlardı...
"Ne yapıyoruz?" diye sordum.Anıl sırıtmaya başladı.Bense gülümsedim.Beklediğim merdiven sonunda ayaklarımın önündeydi.Geriye kalan tek şey tırmanmaktı.Belki yorulacaktım belki de aşağıya düşecektim ama tırmanmazsam yukarıya çıkma şansım hiç olmayacaktı.BEn gökyüzüne merdiven dayamış bir aşıktım.Ya engin maviliklere ulaşıp gülümseyecektim ya da merdivenden aşağıya düşecektim...

(Eveet...Geciken bir SABV bölümüyle daha karşınızdayım.Beni suçalamayın nolur :) İlham yoktu kaç zamandır.Eğer aceleye getirseydim Anıl yerine Aras gelirdi iki de romantik sahneye bağlardım bölümü ama biraz tehlike biraz hareket olsun dedim :) İyi mi yaptıım? Kötü mü yaptııım? Onu sizin yorumlarınızdan öğreneceğim.Bol bol yorum bekliyorum sizlerden :) Yorumlarınız da biraz uzun olursa ooo tadından yenmez :D Buarada bölümümüz uzun oldu bu sefer galiba :) Seviyorum hepiniziiiiii :D )

Sıra Arkadaşım Bir Vampir!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin