Çocuğumun Annesi Olur musun?

By B_Batur

12.4M 503K 53.1K

Romantizm #1 Hiçbir hasta inancını kaybetmiş bir insan kadar umutsuz vaka değildir. Umudumu ve sahip olduğum... More

GİRİŞ BÖLÜMÜ
Çocuğumun Annesi Olur musun?
TELİF HAKLARI ( Emek Hırsızlığına Başvuranların Başına Neler Gelebilir? )
Bitmiş Bir Hayat...
Kaza
Daha Çok Vicdan Azabı Çekeceksin
Hayat Kurtaran Teklif
Karar
Kuşku
Yüzleşme
Nikah
Beklenmeyen telefon
Korkmak Yok!
Komedi Filmi
Hayata Dön!
Saat Kulesi
Tanıma
Özgecan İçin Destek
İş Daveti
Hakan Hâlâ O Kadını Seviyor
Hakkım Yok!
Sen Bana İnanmadın!
İlk İtiraflar
Seni Seviyorum
Ben Onun Annesiyim
Gerçekler
Cevapsız Sorular
Çok ÖNEMLİ!
Bıçak
ÇAOM - Alıntı + Önemli
Haram Mutluluk - Part 1
Haram Mutluluk - Part 2
Ölüm Haberi
Telif Hakları
Veda
Korku
ÇAOM - Alıntı + Röportaj
Belalı - Part 1
Belalı - Part 2
Gökyüzü Kan Renginde
ÇAOM - Alıntı
Umut
Bildirim
Geri Dönüş...
Plan - Part 1
Plan - Part 2
Karşılaşma
Yardım Edin!
Kızım
Sana Tapıyorum
#taciziifşaediyoruz
Kalbimsin
Sürpriz
Geçmişin İzleri - Part 1
Geçmişin İzleri - Part 2
Umut Işığı
Umut Işığı - Part 2
Can Acıtan Sözler
Davete Sürpriz
Cennet Kokulu
Babamla Evlenir misin Anne?
Ziyaret
Kına
Aidiyet
Üzgünüm
Doğum Günü
ÇAOM - ALINTI
Uzlaşma - Part 1
Uzlaşma - Part 2
Korku
Final - Part 1
Final - Part 2
Çocuğumun Annesi Olur Musun? 2 "Aşk Affeder mi?"
Özel Bölüm 1
Özel Bölüm 2 - Part 1
Özel Bölüm 2 - Part 2
Özel Bölüm 3
Özel Bölüm 4 ( 7 MİLYON OLDUK! )
Özel Bölüm 5 ( 8 Milyon Olduk! )
Özel Bölüm 6 ( 11 Milyon Olduk! )
ÇAOM'UN DÜZENLENEN HALİNDEN BİRKAÇ KISIM & İSİM SORUSU
🖤 Ahsen & Hakan Özel 🖤
İlk Kitabın Final Bölümünü Yazdım

Olmaması Gereken Hisler

182K 8.1K 538
By B_Batur

   Evet,yeni bölümle geldim!Aslında yeni bölüm yazmak ve yayınlamak için biraz daha bekleyecektim,kafamı tam toparlayabilmek için.Malum dönem sonu yaklaştı ve sınavlar yeni bitti,not telaşı başladı ama her zamanki gibi dayanamadım.Doğrusu pek içime sinen bir bölüm olmadı ama yine de sizlerle paylaşmak için engel olamadım kendime.Yorum konusuna bir önceki bölümde değinmiştim ama yine değinmek zorundayım. Bölümlerdeki yorum ve vote sayısının az olması beni gerçekten üzüyor ve hikayemin beğenilmediğini düşünmeme neden oluyor. Elbetteki yorum yazmassanız yeni bölüm yayınlamam diye saçma sapan sözler kullanmam çünkü ben kendimi iyi hissettiğim ve sevdiğim için yazıyorum. Ama yorumlarınızı,düşüncelerinizi gerçekten merak ediyorum ve bölümde sizden tek kelimeylede olsa yorum bekliyorum. Lütfen yorumlarınızı ve votelerinizi benden esirgemeyin,keyifli okumalar!

                       *****************************************

Yeni ve güzel olmasını umut ettiğim bir sabaha daha açmıştım gözlerimi,dün akşam film izlerken burada uyuya kalmıştım sanırım,yastıktan düşen boynum birazcık tutulmuştu.Gözlerimi biraz ovuşturduktan sonra kalkmak için arkamı döndüm ama arkamda, yere düşmüş pikeyi katlamaya çalışan kadını görünce reflex olarak ağzımdan bir çığlık fırladı ve bomboş evde yankılandı. Gözleri büyümüş bir şekilde karşımda duran kadınının da şaşkın olduğu her halinden belliydi.

"Sizde kimsiniz?"

"Kusura bakmayın Ahsen Hanım,ses yapıp sizi uyandırdım galiba. Ben evinizde yeni çalışmaya başladım,Hakan Bey'in isteğiyle bu sabah. Ama sanırım size haber verilmemiş"

Hemen ayağa kalktım ve kendimi topladım.

"Öyle mi? Kusura bakmayın,ben şaşırdım birden,hoşgeldiniz."

"Sağolun. Ben size kahvaltı hazırlayayım hemen Ahsen Hanım,izniniz olursa sonra da odaları temizliyicem,yumurtanızı nasıl istersiniz ya da kahvaltıdan önce kahve almak ister misiniz?"

Bu orta yaşlı kadının benden çekindiği her halinde belli oluyordu,elinde katlamak için savaş verdiği pikeyi yanına yavaşça yaklaşarak aldım elinden ve katlayıp koltuğun kenarına bıraktım. Sesimin en doğal haliyle konuşmaya başladım kadınla.

"Adınız ne?"

"Melek efendim."

"Mekek Hanım... Melek abla... Sanırım siz beni tanıyorsunuz ama benimde Ahsen. Ben de sizin gibi bir insanım,daha da somut bir örnek isterseniz benim de annem temizlikçiydi hatta ona yardıma ben de giderdim,temizlikçi sıfatıyla. Beni sevmeyen insanların bana taktığı lakap "Temizlikçinin Kızı " olmuştu ve tabi ben bundan hiç utanmadım,tam tersi annemin çabalarını hep takdir ettim ve bizim için yaptığı her şey için ona minnettarım,hakkını asla ödeyemem.O yüzden bana efendim,hanım tarzı şeyler söylemenize gerek yok,hatta söylemeyin,olur mu?"

Karşımda bana büyük şaşkınlıkla bakan kadının gözleri dolmuştu,zenginlik meraklısı ve ukala bir kadın ya da hanım beklediği çok barizdi,bir eliyle gözlerinde hucum eden yaşları geri itmeye çalışırken öte yandan benimle konuşuyordu.

"Ben şey... Çok teşekkür ederim kızım,benim kendi öz kızım bile bana böyle davranmamıştı, hep,hep utandı benden,çok sağol."

Cümlesini tamamlamadan bani o sımsıcak kollarının arasına aldı ve sımsıkı sarıldı,gözlerine dolan yaşlara izin verdiği sürekli çektiği burnundan anlaşılıyordu,gerçi bende benimkilere izin vereli çok olmuştu. Henüz yirmi bir yaşındaydım ama sarılmak istediğimde sarılacak bir anne,bir baba bulamayacak kadar çok şey yaşamıştım ve o adamın telefonu,Engin'in dünkü sözleri daha fazlasını yaşayacağımın birer habercisiydi. Sahi bir de Engin meselesi vardı,ben yarın o adama ne cevap verecektim? Her şey bu kadar zor olmak zorunda mıydı? 

Birlikte sofrayı hazırladık ve kahvaltı ettik,bu kadının sadece havadan sudan konuşması,bana geçmişim hakkında pek bir şey sormaması hoşuma gidiyordu,bu onun karakteri miydi yoksa böyle bir tenbih mi almıştı,henüz bilmiyorum. Biz kahvaltımızı etmiş tam toplarken bir ses doldurdu kulaklarımı,bir kedi sesi ama bu ses sokaktan deği yakından geliyordu. Kafamı çevirdiğimde pencerenin önünde bir kedi olduğunu gördüm,ona doğru yaklaştım ama kaçmak yerine korku dolu gözlerini bana dikmiş miyavlamaya devam ediyordu. Biraz daha yaklaştığımda bu kedinin parmaklıklara sıkışmış olduğunu gördüm,çıkartmaya çalıştım ama olmadı,dışarıdan parmaklıklara fena sıkışmıştı,hemen onu almak için dışarı çıktım ama bir adam hemen yolumu kesti.

"Efendim nereye? Bir şeye ihtiyacınız varsa biz hallederiz."

"Ben sadece pencereye sıkışmış kediyi alacaktım."

  İki koruma kısa süreliğine birbirine bakıştı ve

"Tamam efendim,biz size getiririz,hangi pencerede"

"Arkada,mutfak tarafındakinde ama dikkat edin kötü sıkışmış parmaklıklara."

Biraz sonra küçük yavru kedi kollarımın arasındaydı. Daha yeni doğduğu çok belliydi ve çok tatlıydı,bembeyaz tüyleri,renkli gözleri vardı ve sesi kendinden daha büyük çıkıyordu. Hemen onu içeriye götürdüm ve biraz süt getirip içmesini sağladım. Parmaklıklara sıkışan bu kedicik de benim gibi evsiz ve annesiz kalmıştı sanırım,ha tabi kardeşlerinden de olmuştu. O esnada Melek abla temizliğe başlamıştı,yardım etmek istedim ama izin vermedi,ısrarlarım boşa çıkmıştı. Ben de küçük kediciğin yanına gittim,hayvanlar insanları gerçekten mutlu ediyodu,onunla zamanın nasıl geçtiğini bile anlamadım. Bir gün boyunca onunla uğraşıp durdum,tam bir gün boyunca. Onca insanın mahvettiği,gülmekten yoksun bıraktığı bir yüzü küçük bir kedicik neşendimeyi nasıl başarıyordu? Hava kararmış,akşam olmuştu. Az sonra Melek Hanım aşşağıya inmişti.

"Kızım Hakan Bey telefonda,seni istiyor."

"Tamam teşekkür ederim Melek abla."

Kadın telefonu bana verdikten sonra yukarı çıktı. Ayak sesleri artık yerini boşluğa bıraktığında telefonu kulağıma dayadım.

"Efendim"

"Alo! Ahsen nasılsın?"

"İyiyim de bir şey mi oldu?"

"Ahsen benim birkaç günlüğüne şehir dışına çıkmam gerek,şu an İstanbul'da değilim.Evde korkmana gerek yok,kapıda çocuklar hep orada olacaklar,en ufak bir şeyi onlardan isteyebilirsin. Melek Hanım'a ısınmaya çalış,normalde geceleri aynı evde kalmayacağız ama ben yokken geceleride o seninle kalacak,Ayşe sultanın bir arkadaşı,o gelene kadar bize Melek Hanım yardım edecek,merak etme güvenilir bir kadın. Bir de birazdan çocuklar sana kredi kartlarını ve telefonunu getirecek. Telefonda herkesin numarası kayıtlı ve ayrıca kredi kartlarının limiti sınırsız,acil bir şey olursa beni mutlaka ara olur mu?"

"Birkaç günlüğüne şehir dışındasın değil mi? Yani geri döneceksin mutlaka, değil mi?

Ben bu soruyu neden sormuştum,sanki onun gelmemesinden korkuyordum ama neden?Neden onun şu anda burada olmaması bütün bu korumalara rağmen bende bir huzursuzluğa neden olmuştu?Sadece birkaç günlüğüne burada olmayacağını söylemesi alevli bir merakın,korkunun ve belkide endişenin zehirli bir hançer gibi saplanmasına neden olmuştu titreyen bedenime.

"Tabi,yani tabikide geri dönücem,sadece birkaç günlüğüne... Ve hatta sana bir şey söyliyeyim mi,senin için buradayım!"

"Be... Benim için mi ama neden?Yoksa o adamlar sana bir şey mi yaptı?"

"Hayır,hayır,saçmalama... Zamanı gelnce öğreneceksin,şimdi kapıyı kitle ve uyu,olur mu?"

"Şey... Tamam,yarın hastane..."

"Çocukların haberi var,yarın onlar seni hastaneye götürecek."

"Tek başıma gitmesem,senin dönmeni beklesek olmaz mı?"

"Ahsen,sen de zamanımızın olmadığını bilyorsun,orada sana Engin yardımcı olur, sakın korkma!"

"Tamam! Hakan!"

"Efendim!"

" Kendine çok dikkat et! Yani şey anlamında.... Yani sonuçta tek tehlikede olan ben değilim benimle evlenmekle  sen de..."

"Merak etme,seni sürekli arıyıcam zaten. Ahsen,o Melek Hanım güvenilir bir kadın ama biz o konuda kimseye güvenemeyiz,bunu sakın unutma olur mu?"

"Merak etme,bir şey anlatmam."

"Tamam,kendine çok dikkat  et,yalnız sakın dışarı çıkma,eğer biri ararsa  tanıyorsan aç,numara gizli olduğundan tanımadığın bir kişi seni arayamaz,şimdi kapatmam gerek,iyi geceler."

"İyi geceler..."

Yere oturdum ve güçsüz ellerimi yaralı kendime sardım. Bir damla yaş fırladı gözümden ve göğüsüme doğru bir yol çizdi kendine. Benim içim neden bu kadar daralmıştı,buranın ısısı bir anda neden bu kadar artmıştı? Sanki kocaman bir el esir almıştı boynumu,nefesimi kesmek istercesine sıkıyordu boğazımı,o elden kurtulacak çırpınışı gösterecek direncim bile yoktu üstelik.Bir korku gelip aklımın en baş köşesine kurulmuştu ,ama neden? O sadece birkaç günlüğüne gitmişti buradan ama ben sanki onuda kaybetmiş gibi davranıyordum.Kaybetme korkusu aylar sonra yeniden yerleşmişti zihnime,dirilmişti sanki, oysa kaybettiklerimden sonra kaybedecek bir şeyim kalmadığını söyleyen ben değil miydim?Sanki şimdi onun burada olmasını istiyordum,burada olmasını ve bana iyileşmem gerektiğini anlatıp durmasını.Bir de neden senin için buradayım demişti?Sonra aklıma gelen düşünce ile birlikte topladım kendimi ve hemen odamdaki balkona koşup bahçeden gelen o koku ile doldurdum ciğerlerimi.Duygularımı bastırmaya mecburdum,o adam benim sadece iş ortağımdı,iyi olması,anlayışlı olması,beni bu kadar merak etmesi,bunların beni etkilelememesi gerekirdi. Asla ve asla etkilememeliydi. Çünkü eğer etkilerse,bir kere etkilemeyi başarırsa bir daha geri dönüşü olmazdı.Kaybetmeye dayanacak gücüm yokken asla bu hatayı yapmamalıydım,asla... Balkonun kapısını sıkıca kapattım ve ılık bir duştan sonra kendimi yatağın o cezbedici yumuşaklığına bıraktım,tabi yanımda kedim de vardı artık.Saçımdan damlayan o tanelerin yastıkta oluşturduğu gölcüğü izlerken hiç uyanmak istemediğim bir günün hazırlık gecesinde uyuya kalmıştım.

                                                                *************************************

   Bu küçücük odanın içinde tam yarım saattir bir o başa bir bu başa gidip geliyordum ve o adamın ameliyattan çıkışını bekliyordum. Bir yanda o adama vereceğim cevabın stresi bir diğer tarafta ise bu tedavinin başlayacak olması içimi yiyip duruyordu,beynimi kemiren bu düşüncelerden kurtulmak istiyordum,artık bir an önce bu tüm bunların bitmesini istiyordum. Gözlerim dolmuştu,hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordum,çünkü tam yarım saattir gözümden akmaya hazır bekleyen o damlalara engel olma çabam beni yormuştu.Tam yarım saattir artık parmaklarımda kemirecek tırnak kalmadı derken kapı açıldı ve Engin denen o adam girdi içeri.

Hoşgeldin Ahsen,neden burada dikiliyorsun,geçsene!"

"Hiç gerek yok! Ben söyleyeceklerimi söyliyim sonrada ne yapacaksanız henem yapın ve ben gidiyim,benden haz etmediğinizin farkındayım,ne siz beni daha fazla görün ne de ben..."

"Sen buraya anlaşmayı kabul edip paranı almak için mi geldin yoksa saçma bir maceranın ilk adımını atmak için mi?Kendini sıkmana hiç gerek yok,çek defterim yanımda."

"Bakın,siz o gün bana hiç konuşma hakkı tanımadınız ama siz beni yanlış tanımışsınız,yanlış anlamışsınız,ben satılık değilim,eğer derdim para olsaydı inanın bana sizden katlarca zengin adamların değerli metresi olmak önüme defalarca gelen teklifler arasındaydı.Bu hayatta başıma gelen her şeyin para yüzünden gelmiş olmasına rağmen ben paraya önem vermedim,paranın köpeklerine baş kaldırdım."

"Ahsen sen anlamıyorsun!"

"Lütfen beni dinleyin,evet Hakan ile bir anlaşma yaptım,evet haklısınız dürüst bir anlaşma değildi ama o bana güvendi.Yarı yolda bırakılmanın ne kadar şeytanca bir duygu olduğunu bu kadar iyi öğrenmişken,yaşamışken ben asla başka birine yaşatmam,asla yapmam,yapamam bunu! O yüzden çok zorda olsa bu çocuğu doğurucam ve Hakan'ın hayatından çıkıcam."

"Ayağına gelen fırsatı aptalca ittin,ikinizide şu an şu dakika bir çıkmaza sokuyorsun,hiç aklına gelmiyor değil mi bu hamilelik ya gerçekleşmezse diye,o zaman ne yaparsın?"

"O zaman ne sizden ne de Hakan'dan beş kuruş para almam ve giderim,sokaklarda yatacağımı bilsemde giderim,şimdi ,artık başlayın!"

Continue Reading

You'll Also Like

LALO By Kara Gül

General Fiction

354K 24.5K 27
☘️Günçiçek▪️Fırat☘️ Gözlerinden akan yaşlarla, otuzlarında olan kadını karşısına dikildi "Sen ne arıyorsun burda? Anlamıyor musun ben ne kırkındaki...
BERCESTE By Ley

Fanfiction

45.8K 2.4K 22
Yıllar sonra birbirlerini kaybettikleri yerde bulan iki aşık.. Peki sizce üzülen giden mi? Terk edilen mi?
189K 1.5K 15
"İyi" deyip telefonu kapattı. Ya da kapattığını sandı. Çünkü hala sesler geliyordu telefondan. " Bu oyun nereye kadar sürecek diyordu " bir ses.. Bu...
1M 44.4K 57
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...