Hayat Kurtaran Teklif

275K 11.7K 1.6K
                                    

Birkaç Önemli Husus (Okumanızı Rica Ediyorum Canlarım):

Sevgili okurlarım, sürekli şikayet ettiğiniz ve oldukça alaycı bir biçimde yaklaştığınız yazım ve mantık hatalarının maalesef ki ben de sizler gibi farkındayım. İlk bölümde de belirtmiş olduğum gibi, Çocuğumun Annesi Olur musun? isimli bu hikayeme biraz uzun bir zaman önce, siteyi kullanmayı öğrenmeye çalışırken, devam etme gibi bir düşüncem olmadan öylesine başlamıştım ve klavyem de bozuktu. 

Zamanla, zihnimden parmaklarıma dökülen o dünya sizler tarafından çok beğenildi, milyonlara ulaştı ve ben de geçen süreler içinde karakterlerime, hikayeme daha büyük bir tutku ile bağlandım, bundan dolayı da daha özenli ve dikkatli bir biçimde bu yolda ilerlemeye başladım ve aynı dikkat ve özen ile sona ulaştım da.

Kurgunun girişi niteliğinde olan bu ilk bölümlerin devamında gelen bölümlerde yazım ve mantık hatalarının hiçe yakın bir noktada olduğunu siz de fark edeceksiniz. Diğer iki hikayemde ( YEİS ve Aşk Affeder mi?) ve bu hikayemin de bu ilk bölümlerinin dışında ki bölümlerde  bu konuda herhangi bir şikayet veya olumsuz eleştiri almadım çünkü elimden geldiğince dikkat ederek yazdım. Okudukça fark edeceğinizi düşünüyorum.

Düzenleme yapmıyorum aslında daha doğrusu yapamıyorum çünkü dosya tasdike bu hali ile gitti ve site içinde düzenleme yapıldığında bölümlerin yayım tarihleri değişiyor, bu da beni olası bir emek hırsızlığı durumunda haksız konuma düşürebilir, bunu göze alamıyorum.

Bu yüzden şikayet ettiğiniz bu birkaç noktanın kitaba devam etmemenize neden olmamasını dilerim. Bir de bildiğim bu detayları sürekli gözüme sokmanız da beni sadece üzer, geçmişe gidip bir şeyleri düzeltmemi ne yazık ki sağlamaz.

Keyifli okumalar. ÇAOM ailesine hoş geldiniz.

Kırdığı cam vazonun, her bir parçası dağılmıştı, yattığı yerin her bir tarafına. Sağ elinde, kırılan cam parçaları arasında en büyüğü duruyordu. Uğursuz olan ben miydim, yoksa tüm uğursuzluklar beni mi buluyordu, bunu anlamamıştım.

İçinde bulunduğum şok etkisinden kurtuldum ve hemen yanına koştum, bileğini tuttuğumda içimin bir tuhaf olduğunu hissettim. 

Kanaması fışkırır tarzda değil, sürekli akan tarzdaydı ve kanama rengi de açık kırmızı değil koyu kırmızı renkteydi. Atar damara denk getirmemişti neyse ki ama her ne kadar bir atar damar kesiği olmasa da kanama miktarı fazlaydı, derin kesilmişti bu yüzden kurtulması için acele etmem, hatta çok acele etmem gerekiyordu.

Üç parmağımı boğazına, karotis arterin tam üzerine götürdüm, palpe ettiğimde zayıf bir nabız hissettim, teni çok soğuk ve soluktu, hipovolemik şoka girebilirdi. 

Acili aramak için elimi cebime telefona attım ama sonra vazgeçtim. Hastane yakındı. Acil ekibinin gelmesini beklemek yerine onu çok kısa bir sürede hastaneye ben ulaştırabilirdim. Belki bu yanlış bir karardı ama düşünemiyordum. Beynim durmuş gibiydi. Aslında şirkette belirli aralıklarla bize ve çalışanlarımıza her kurumda yapıldığı gibi ilk yardım eğitimleri veriliyordu. Öğrendiğim bilgileri bu güne kadar hiç kullanmak zorunda kalmamıştım. Kullanmam gereken o zaman gelmişti ama sanki zihnim uyuşmuş gibiydi, ellerim hareket edemiyordu. Ben soğuk kanlı olmayı becerilen bir adam değildim.

Çocuğumun Annesi Olur musun?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin