Kalbimsin

152K 7.6K 567
                                    

Gözlerimi hafifçe araladığımda, bir çift siyah göz ile karşı karşıya geldim.





"Günaydın. " dediğinde tebessüm ettim ve" Günaydın " dedim. Girdiğim uykudan uyanınca , sevdiğim adamı kollarımın arasında ve beni izliyorken bulmak çok güzeldi. Bunu hep kitaplardan okur veya filmlerden izlerdim ama bu kadar güzel olabileceğini hiç tahmin etmemiştim.




" Ağrın ya da sancın var mı? " diye sorduğunda, kafamı iki yana salladım. Cebinden telefonunu çıkarttı ve Engin'in numarasını aradıktan sonra, ona tekerlekli sandalyeyi getirmesini söyledi. Az sonra kapı tıklatıldığında, kapıyı açtı ve beni de kucağına alıp sandalyeye oturttu. Açıkçası beni kucaklayıp odama götürmesini isterdim ama sanırım bunu daha iyi bir yol olarak bulmuştu. Asansör ile odamın bulunduğu kata çıktığımızda, sandalyeyi süren Hakan'a, Engin'in sessiz bir biçimde sorduğu soru ile, adeta yüzüm alev aldı.




"Bana yalnızca bir saat demiştin Hakan. Bana bak, kız bu haldeyken bir şey yapmadınız değil mi? " dediğinde saniyesinde Hakan" Saçmalama Engin! " diyerek onu susturdu.




Odama geldiğimizde, Hakan beni kucağına aldı ve başıma küçük bir öpücük bırakıp, uzanmamı sağladı. Üzerime beyaz örtüyü örttükten sonra elimi tuttu ve yatağın yanına çöktü.



" Nasılsın Ahsen? " diye sorduğunda ona baktım." Çok iyi görünüyorsun. " dediğine, Hakan elime bir öpücük bıraktı.



" Teşekkür ederim. " dedim." İyiyim. "



" Sadece aylar önce, ikiniz de birer ölüden farksızken, şimdi tam bir aile tablosu çiziyorsunuz. " dedi ve güldü." İnşallah ufaklık bu mutluluğu perdelemez ve annesi ile babasını bırakmaz. " dedi. Aylar önce, Hakan'ın hayatına ilk girdiğimde, Engin'in bana karşı olan tutumu aklıma geldiğinde çok buruk bir gülümseme dudaklarımdan geçip gitti. Beni ne olarak gördüğü belliydi ve hatta gitmem için bana para bile teklif etmişti. Şimdi o anlar aklıma geldiğinde, şükrediyordum. Sağlıklı biri değildim, ruhum ve aklım sağlam çalışmıyordu ama yine de akıllılık edip teklifine hayır diyebilmiştim. Şimdi düşündüğümde, eğer evet deseydim, sahip olduğum ve içinde mutlulukla yer aldığım bu tablo olmayacaktı. Anaç bir insan olmamıştım hiç ama yine de bu güzel bir duyguydu. Yani içinde kendinden bir parçayı taşımak, o parçanın annesi olmak.. . Bu harika bir duyguydu ve tabi elde ettiğim bir kavram daha vardı. Aşk. Şimdi düşününce anlıyordum ki, Hakan yaşadığım onca şeyden sonra aşık olabileceğim, aşkı tadabileceğim tek erkekti. Ve o erkek şimdi elimi tutuyordu.




"Açelya nasıl ? " diye sordum. O gece, benim yüzümden yaşadıkları zihnimde canlandığında, ağır bir ağrı başıma saplandı.




" İyi olmaya çalışıyor. Yani onun için de zor bir travma oldu. O gece sonrasında sizin sahte evliliğiniz ile ilgili her şeyi ona anlatmak zorunda kaldım. Sanem olayından sonra bu durum da yaşanınca, küçük bir sinir krizi geçirdi. Ama geçen günlerden sonra şimdi daha iyi, yani psikoloğu şimdi biraz daha iyi olduğunu söylüyor. Tuba ile birlikte şimdi annesinde kalıyor. " dedi. Hakan 'ın tuttuğu elimi çektim ve saçlarımın arasına daldırdım. İçinde bulunduğum karanlık yalnız benim mezarım olmakla kalmamış, başkalarının hayatına da bulaşmış, onların temiz yaşamlarına da leke bulaştırmıştı. Mahir denen o pisliğe Belalı deniyordu ama şimdi düşününce, belki de ben ondan bile daha belalıydım.




"Özür dilerim. Bunlar benim yüzümden. " dedim, boğuk bir ifadeyle.




" Saçmalama Ahsen. " dedi." Son  birkaç haftadır hepimiz kötü şeyler yaşadık. Ama sen sağsın, Hakan şu an senin yanında. Kızınız düşük tehlikesi olsa da, her şeye rağmen hayatta. Açelya ve Tuba'nın başına o gece daha kötü, daha beter şeyler gelebilirdi. Ama onlarda şu an sağlıklı ve bu olay sonrasında pek çok kadının hayatı kurtuldu. Bir fuhuş çetesi çöktü. " dediğinde, Hakan elini yüzümde gezdirmeye başladı.




Çocuğumun Annesi Olur musun?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin