GÖSTERMELİK SEVGİLİ | Texting...

By bbhikayeleri

7.4M 437K 251K

Terk edilmenin acısını yaşayan genç kızın başvurduğu garip yol kendine göstermelik bir sevgili bulup eski sev... More

açılış
bir
iki
üç
dört
beş
altı
yedi
sekiz
dokuz
on
on bir
on iki
on üç
on dört
on beş
on altı
on yedi
on dokuz
yirmi
yirmi bir
yirmi iki
yirmi üç
yirmi dört
yirmi beş
yirmi altı
yirmi yedi
yirmi sekiz
yirmi dokuz
otuz
otuz bir
otuz iki
otuz üç
otuz dört
otuz beş
otuz altı
otuz yedi
otuz sekiz
otuz dokuz
kırk
kırk bir
kırk iki
kırk üç
kırk dört
kırk beş - sezon finali
kırk altı
kırk yedi
kırk sekiz
kırk dokuz
elli
elli bir
elli iki
elli üç
elli dört
elli beş
elli altı
elli yedi
elli sekiz
elli dokuz
altmış
altmış bir
altmış iki
altmış üç
altmış dört
altmış beş
altmış altı
altmış yedi
altmış sekiz
altmış dokuz
kapanış
yılbaşı özel bölüm

on sekiz

110K 6K 2.4K
By bbhikayeleri

Medya: Yüsra

🌈

Öğlen teneffüsüne girmemizi fırsat bilip boşalan sınıfta en arkaya sıraya geçmiş, sırtımı duvara yaslamıştım. Kulaklıkla şarkı dinliyordum gözlerim kapalı. Şu an bana yemek yemekten daha iyi gelecek bir aktiviteydi bu. Normalde olsa başlattığım gösterinin hakkını verir, kantine inip Cem’e boy gösterisi yapardım ama… Artık yapmak istemiyordum. Baştaki gibi keyif vermiyordu oyunumuz, aksine her Ilgaz’la el ele tutuşup yanlarından geçtiğimizde kendimi kötü hissediyordum. Bu hisleri bastırmanın, duymamanın en iyi yolu da yüksek sesle müzik dinlemekti.

Her şeyi boş verip kulaklarımda çınlayan sese odaklandığım sırada o sesi kesen biri oldu. Sağ kulağımdaki kulaklığı çekmişti biri. Kim olduğunu görmek için anında yumduğum gözlerimi açtığımda karşımda Ilgaz'ı görmek yumruk yaptığım elimi gevşetmeme neden olmuştu.

Çünkü Ilgaz, müziğimi kestiğinde yumruklamayacağım kişiler listesine girmişti.

Baya önemli bir listeydi orası.

“Seni küçük rockçı yumurta,” diyerek kulaklığımı komple çekip aldı benden. Hemen sonrasında sıranın üstünde duran telefonumdan şarkıyı kapattı. “Bu davulcular göstermelik sevgilinden daha önemli galiba. Neden kantine gelmiyorsun?”

Omuz silktim. “Canım istemiyor Ilgaz. Ne bir şey yiyecek halim ne de milletin bakışlarını kaldıracak gücüm var.”

Tam o sırada bana ihanet eden karnım guruldamıştı.

Ilgaz iki eliyle karnımı gösterip, “Anlaşılan miden seninle aynı fikirde değil,” dedi. “Yemek istiyor belli, hadi gel doyuralım şunu. Yumurtaların yanında mı? Kantinciyi ayartıp omlet yaptırabiliriz.”

İyi olurdu ama… “Bu zamana yumurta mı kalır Ilgaz? Eve götürene kadar 5 tanesi pert olmuştu zaten, kalanını da yedim.”

“Afiyet olsun Niloş,” dedikten sonra düşünürcesine sıranın üstünde parmaklarını tıkırdattı sırasıyla. “O zaman yine tosta kaldık. Kalk, kantine iniyoruz.”

“Gerçekten gelmek istemiyorum, sen git. Benim yüzümden aç kalma.”

Beni umursamadan parmağıyla yeleğimi işaret etti. “Yeleğinin şurasına ne bulaşmış senin.”

Gösterdiği yeri görmek adına başımı eğip yeleğimin karın kısmına baktım. Tam o sırada Ilgaz işaret parmağıyla burnuma vurup, “Kandırdım,” demişti. Başımı kaldırıp ona kötü kötü baktığımda gülüp ayaklandı. “Hadi hadi bu bakışlarını biraz da diğerlerine at. Kantine iniyoruz, yemek yiyeceğiz. Yüsra bizi bekliyor.”

Pes etmeyeceğini anladığımda telefonumu ve kulaklığımı çantama atıp ona ayak uydurdum. Beraber sınıftan çıktığımızda havadan sudan konuşmak için sohbet başlatmıştım. “Yüsra yalnız bekliyor çünkü Soner yok… Neden gelmedi bugün biliyor musun?”

“Ne o boğazına yapışmak istediğin arkadaşımı merak mı ettin?”

Göz devirdim sorusuna. “Hayır tabii ki. Öylesine sordum, zihnimi başka şeylerle meşgul etmek için.”

“Biliyordum ki,” deyip benden omuzuna tokat yedikten sonra devam etti. “Bir işim var dedi ama ne işi olduğunu söylemedi. Belki öğleden sonra gelir okula.”

“Siz arayı düzelttiniz mi? Biliyorsun o gün benim…” derken sözümü böldü. “Düzelttik Nil, düzelttik.”

“Emin misin?”

“Sandığın gibi aramız açılmamıştı zaten. İyiyiz ama hala bana derdini anlatmıyor. Yok diyor ama biliyorum var bir derdi.”

İmayla ona baktım. “Nedense bu bana birini hatırlattı.”

“Kim? Ben mi? Benim bir derdim yok ki.”

“Ya tabii yok. O yüzden sana sevdiğin kişi var mı diye baskı yaptığımda sürekli konunun üstünü kapatmaya çalıştın.”

Anında modu düşerken derin bir nefes alıp durdu, onunla birlikte ben de durdum. “Kapatmaya çalışıyorum çünkü açılmaması gereken bir konu. Ben çok önceden kendi içimde bu durumu çözüp kapattım. Şimdi yeniden açarsam dağılan kişi ben olacağım bunu biliyorum. Bu yüzden lütfen sen de artık ısrar etme bu konuda Nil. Anlatamam, açamam sana nedenlerimi.” Anlayışla başımı salladığımda bana tebessüm etti. Yeniden yürümeye başladık. Bu sırada Ilgaz’ın kısık sesle kendi kendine söylediği cümleyi duymuştum. “Açarsam sen de diğerleri gibi bakarsın bana.”

Duymuştum duymasına ama bir anlam verememiştim. Ne gibi bir şey ona olan bakışımı değiştirirdi ki?

Hiçbir şey.

Yine de ona verdiğim sessiz sözü tutacaktım. O kendisi anlatmak isteyene kadar ona bu konuyu sorup üzmeyecektim. Konunun ne olduğunu bilmiyordum ama onu üzdüğünü görebiliyordum.

Konuyu hemen orada kapatıp kantine girdik ve Yüsra’nın yanına oturduk. Yüsra yediği tostundan başını kaldırıp karşısına oturan bize bakmıştı hemen. “Nihayet gelebildiniz. Sen niye nazlanıyorsun kızım buna? Saftır bu anlamaz nazdan falan, alttan almaz seni. Sonra bir bakmışsın ayrılıvermişsiniz.”

Hayretle kendimi gösterdim. “Ben mi nazlanıyor muşum Ilgaz’a?”

Yüsra’nın cevap vermesini beklemeden Ilgaz alttan ayağıma vurup söze girdi. “Evet Niloşum, hani bana kızmıştın ya mesajına geç cevap verdim diye. O yüzden gelmedin ya öğlen yanıma. Ben de gelip seni ikna ettim hani, şimdi buradayız.” Ona kötü kötü baktığımı görünce ensesini okşayıp gülümsedi tereddütle. “Ee ne yemek istersin canım?”

Bu konudan kaçamazsınız Ilgaz Bey!

Mesaja geç cevap verdi diye kızmak mı? Nazlanmak mı?

Hayatta yapmayacağım bir şeyi şu an kabullenmek zorundaydım resmen. Ona sahte bir şekilde gülüp Yüsra’ya döndüm. Madem o bu yalanı uydurdu, geliştirmesi de benden olsun. “Ama Yüsracım öyle sıradan bir konu konuşmuyorduk ki. Ona yumurta aşkımdan bahsederken görüldü atıp çıktı konuşmadan, saatler sonra gördü yazdığımı. Sen olsan sinirlenmez misin yani buna?”

Rahatça omuz silkti. “Sinirlenmem.”

“Sen tabii yumurta deyince empati yapamadın. Şöyle düşün tam böyle heyecanlı heyecanlı yendiğin oyundaki skorunu anlatıyorsun sevgiline, o pat diye sana cevap vermeyi kesiyor. Hevesin kursağında kalmaz mı? Kızmaz mısın yani?”

Bir iki saniye durup düşündü. Sonunda bana hak vermiş olacak ki sinirle kaşlarını çatmıştı. Önündeki bitmiş ayran kutusunu Ilgaz’a fırlatıp, “Lan kıvırcık salata,” diye yükseldi. “Ne diye kıza hemen cevap vermiyorsun sen? Haklı kız sana trip atmakta.”

Yüzüne ayran kutusu yiyen Ilgaz şokla bize bakıp hah’ladı. “Ne oluyor ya? Tüm oklar ne ara bana döndü?”

Şapşik ya. Nasıl şoka girdi bize karşı. Neyse bu kadar oyun ona yeterdi. Başkası olsa hıncımı daha kötü alırdım ama onun o bebeksi yüzüne kıyamıyordum.

“Neyse,” dedim omzunu dürterken. “Hadi sen git bize iki tost kap gel. Yemek yiyelim neşemiz yerine gelsin.”

Yani yumurtasız bir yemekle ne kadar neşelenebilirsem işte…

Ilgaz dediğimi ikiletmeden kantincinin yanına gittiğinde masada ikimiz kalmıştık. Yüsra’nın bakışlarının üzerimde olduğunun farkındaydım ama sebebini anlayamamıştım. İyi anlaşmaya başladığımızdan beri bana dik dik bakmayı bırakmıştı. Şimdi yeniden bakması beni tedirgin ediyordu. Bir şey mi anladı acaba?

Yutkunup söze girdim. “Afiyet olsun Yüs, gözlerinle beni de yedin.”

Esprime karşılık sandalyesinde geri yaslanırken yüzünde tek mimik oynamamıştı. Bakışları hep düzdü. Ilgaz’ın esprilerine bile güldüğünü görmemiştim, benimkine gülmemesine çok da takılmamalıydım aslında. Kızın mizacı buydu.

“Bana sadece en yakınlarım Yüs der.”

“Af edersin, rahatsız olduysan demem bir daha. Ilgaz senden bahsederken sürekli öyle deyince benim de dilime dol…”

Koluma dokunduğunda sözlerimi yutup ona baktım. Hafifçe tebessüm etti. “Bu kadar gerilmene gerek yok, seni yemeyeceğim. Bana Yüs diyecek kadar yakınım olmanı isterim elbette. Sana neden dikkatli baktığımı biliyorsun. Aniden girdin hayatımıza ve ben seni hala tanımaya çalışıyorum. Evet, zamanla iyi anlaşıyor olabiliriz ama benim için önemli olan Ilgaz’la aranızdaki ilişki. Onunla aranız kötü olursa hepimizle kötü olursun, bunu biliyorsun değil mi?”

Başımı salladım mutsuzca. “Biliyorum.”

“Ona göre kankimi terk etmemeye bak. Yoksa benden yiyeceğin dayağın küçük bir ön gösterimini yarın gösterebilirim sana.”

Güldüm. “Yok, ben almayayım.”

Aramızdaki kısa sohbet Ilgaz’ın yemeklerle gelmesiyle bitmişti. Üçümüz öğlen arasını beraber geçirmiştik. Kimseyi düşünmeden, kimseye bir şeyler göstermeye çalışmadan sadece onlarla oturup dostça muhabbet etmiştim. Ve bu; sabahtan beri beni ilk defa iyi hissettirmişti.

Sahtelikten yılmıştım artık, hayatımda gerçekliklerin olmasına ihtiyacım vardı.

Bunun için de öncelikle oynadığımız oyunu bitirmeliydim.

🌈

Tik tak tik tak gösterinin bitişi yaklaşıyor...

Seviliyorsunuz♥
Instagram: bbhikayeleri

Continue Reading

You'll Also Like

16.5K 520 21
Mina:bak aşk diyorumm Mina:yanaş diyorumm Mina:kime diyoruuuummm
56.6K 709 44
Nerdeyse yedi yıldır beraber olduğumuz bir arkadaş gurubuyla aynı üniversiteye başlamamız ile gerçekleşen olaylar. - Cinsellik içerir 25.08.2019 - ar...
1.4M 59.6K 98
Birçok erkek kızlar futbol oynayamaz kafasında... Eslem,Gece,Esim,Nefes bunun tersini yapmak için varlar.Ve kanıtladılarda.Bu 4 çılgın kız yanlızca...
256K 1.5K 2
"Peki en sevdiğin renk ne Şervano?" Gökyüzüne bakıyordu bende ona. Onu izlemek gökyüzünü izlemekten daha cazip geliyordu bana. "Firuze. " " Efendim...