yirmi sekiz

104K 6.1K 3.7K
                                    

Medya: Yüsra

Bölüm günü: kafama estiği zaman hshshdhsh

🌈

Hazırlanmış, evden çıkmıştım. Spor yapacağımızı bildiğimden üzerime ona uygun bir şeyler giymiştim. Siyah sarı şeritli taytımı ve onun takımı olan kalın askılı sporcu büstiyerimi... Elbette böyle dışarı çıkarsam üşüyeceğimi bildiğimden üstüme siyah hırkamı almıştım. Kulağımdaki mor kulaklığımla yürüyerek gidiyordum salona. Bizim eve çok uzak değildi, geçen sefer arabayla gittiğimde bunu anlamıştım. Bu yüzden yürümeyi tercih etmiştim bu sefer. Spor salonuna gidene kadar bana eşlik eden tek şey Arctic Monkeys'in Do I Wanna Know şarkısı olmuştu.

Salonun girişinde Soner'le karşılaşmıştık. Ilgaz her zamanki gibi bizden önce gelen taraftı. Soner'le selamlaşıp beraber içeri girdik. Girer girmez bizimkilerin sesini duymuştuk zaten. Ilgaz her aleti kurcalıyor, Yüsra ise onu durdurmaya çalışıyordu. Pek başarılı olduğu söylenemezdi. Ona durdursam iyi olacaktı. Kulaklığımı çantama koyup, çantamı da bir köşeye bıraktım. Onlara doğru ilerlerken Soner'in ardımdan geldiğini adım seslerinden anlayabiliyordum.

"Ilgaz yemin ederim elimde kalırsın, çık şuradan!"

"Neden ya? Ben barfiks çekemez miyim?"

Elbette çekebilirdi. Soner'le ikisi sporcu olduklarından vücutları esnekti, birçok hareketi yapabiliyorlardı ama Ilgaz'ın amacı farklıydı. Hareketi düzgün yapmayarak Yüsra'yı sinir ediyordu.

"Ilgaz!" diye seslendim çekişmelerine son vererek. Buklelimin bakışları anında bana dönerken asıldığı direği bırakarak yanıma geldi. "Niloşum hoş geldin."

"Hoş buldum."

"Ben de hoş buldum kardeşim."

Soner'in imalı sesiyle Ilgaz başını çevirip arkamızda kalan ona baktı ve hemen onun yanına gitti. Dostça bir el sıkışma, omuz tokuşturma yaşadılar. "Sen de hoş geldin kanki."

"Biraz daha gelmeseydiniz yolacaktım şunun kıvırcık saçlarını."

Yüsra sitemle yanımıza geldiğinde gülümsedim. Onun üzerinde de benimkinin benzeri gri bir tayt takımı vardı. Kısa siyah saçlarını yukarıdan topuz yapmıştı, topuzundan çıkan kısa tutamlar ensesinde toplanmıştı. Kızaran yanaklarıyla sevimli görünüyordu. Bunu ona söylesem muhtemelen bana kıçıyla güler, sevimli olmadığını söylerdi.

Ilgaz ve Soner ise bizim gibi hemen hemen aynı giyinmişlerdi. Sürekli aynı takımın antrenmanlarına gittiklerinden olsa gerek alışkındılar spor giyinmeye. Ilgaz'ın üzerinde kolsuz beyaz tişörtü, altında bordo şortu vardı. Soner'in üzerinde kolsuz siyah tişörtü, altında siyah bileği lastikli eşofman altı vardı. Daha çok yürüyüşe çıkmış gibiydi. İkisinin neredeyse üst vücutları ortadaydı. Kollarındaki tüm kasları göz önündeydi. Aşırı bir vücut yapıları yoktu ama küçüklükten gelen sporcu bünyeleri onları olduklarından yaşça büyük gösteriyordu.

Yüsra'nın saçıyla uğraşan Ilgaz'ın eline vurup hepsine hitaben sordum. "Ee ne yapıyoruz şimdi?"

"Siz takılın benim biraz işim var hemen geleceğim."

Yüsra koşar adım yanımızdan uzaklaştığında onu beklerken salonun farklı yerlerine dağıldık. Müşteri çoktu, Yüsra bu yüzden yoğun olmalıydı. Okan hocanın ona bizimle ilgilenmesi için bir kıyak yapacağına adım kadar emindim. Onun buradaki işi etrafı toplamak, gelen müşterilere yardımcı olmaktı. Sadece pazartesi boştu, onun dışında hafta içi part-time, hafta sonu full olarak çalışıyordu. Kendisi herhangi bir alanda hoca değildi. Yani bir lise öğrencisiydi daha. Yine de bana bildiklerini aktardığında görmüştüm ki neredeyse bir hoca kadar bilgiliydi. Küçüklüğünden beri özellikle dövüş sporlarıyla ilgili olmasının büyük katkısı vardı bunda.

GÖSTERMELİK SEVGİLİ | Texting ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin