KOMOREBI |TAEJIN|

By bbshawggols

135K 14.9K 17.4K

Yanaklarımda hissettiğim yoğun ısıya bir de midemdeki tuhaf kıpırtılar eklenince yerimde huzursuzca kıpırdand... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
❓❔
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
60
61
62
63
64
65
FİNAL

59

1.5K 159 453
By bbshawggols

Yarın yine devam ederim, gözlerinden.☁️

"Ben de geleceğim SeokJin."

SeokJin hızlıca kafasını salladı. "Tabii ki de gelmeyeceksin. Aklından bile geçirme Taehyung."

Dün gece MinAh'tan SeokJine kısa bir mesaj gelmişti. Döndüğünü bildiğini ve onunla görüşmesi gerektiğini yazmıştı. Mesajı alır almaz içini büyük bir huzursuzluk kaplamıştı SeokJinin. Şu an onunla daha iyi başa çıkabilirdi ama kadının ne kadar tehlikeli olduğuna bizzat şahit olmuştu. Her şeyden önce o bir katildi. Hem de annesinin katiliydi. İntikam için can atıyordu ama biraz daha zamana ihtiyacı vardı. Bu intikam uğruna kimseyi tehlikeye atamazdı. Bu yüzden mu mesajı Taehyung'dan saklamak istemişti fakat daha mesaj geldiği ilk anda bir sorun olduğunu anlamıştı. Şimdi de onunla gitmek için ısrar ediyordu.

"Seni o kadınla baş başa bırakamam. Ben de geleceğim."

SeokJin yine kafasını sallayıp üzerine kapüşonlusunu geçirdi. Kimseyi istemiyordu yanında.

"Taehyung haklı hyung. Tek başına gidemezsin. Hala bacakların eski kuvvetine ulaşmadı bile. Sana bir şey yaparsa ne olacak?" JungKook Taehyungun yanına gelip destek olurcasına kolunu omzuna yaslamıştı. Evde sadece SeokJin, Taehyung, JungKook ve YoonGi vardı. YoonGi olayı öğrendikten sonra ortalarda pek görülmemişti fakat JungKook olayın başından beri ikilinin yanındaydı.

SeokJin gözlerinin üstünden ikiliye bakış atıp tek elini saçlarından geçirdi. "Tek başıma gideceğim diyorum. Konu kapanmıştır. Kendimi koruyabilirim bu kadar endişelenmeyin. Gidip ne istiyormuş onu öğreneceğim ve hemen geleceğim."

Taehyung dolu dolu gözlerini sevgilisine dikip kollarını göğsünde birleştirdi. SeokJinin atladığı bir şey vardı, Taehyung oldukça inatçı bir çocuktu. Bir şey istiyorsa mutlaka yapardı. O buluşmaya da gidecekti tabii ki.

SeokJin Taehyung'un aklından geçenleri okumuş gibi gülümseyerek sevgilisine yaklaştı. Ellerini yanaklarına yerleştirip alnına uzun bir öpücük kondurdu.

"Aklından ne gibi şeylerin geçtiğini tahmin edebiliyorum. Ama gelmeni istemiyorum Taehyung. Burada bekle hemen geleceğim tamam mı? Sana güveniyorum çiçeğim, bugün beni dinle."

Taehyung yumruk yaptığı elini SeokJinin omzuna geçirip dolu dolu olmuş gözlerini görmemesi adına arkasına döndü. "Çok acımasızsın sen."

SeokJin gülümseyerek telefonunu arka cebine atıp Taehyungun saçlarına ufak bir öpücük kondurduktan sonra salondan çıktı. Onunla beraber aynı anda YoonGi de banyodan çıkmıştı. Hızlıca SeokJini süzüp "Çıkıyor muyuz?" diye sordu. SeokJin kaşlarını çatmış karşısındaki çocuğu izlerken Taehyung ve JungKook'un gözleri parlamıştı.

"Nereye çıkıyor muyuz YoonGi?"

"O kadınla buluşacaktık. Beraber gidiyoruz. Yanına gelmeyeceğiz merak etme. Ama oraya tek başına gidemezsin SeokJin. Arkanda bu kadar telaşlı insan bırakmayı düşünmüyordun herhalde."

SeokJin bu üçlüye karşı gelmeyeceğini anlayınca derin bir nefes verip kafasını salladı. "Peki o zaman, gidelim."

Ardından Taehyung sevinç nidaları eşliğinde YoonGi'nin üstüne atlamıştı. SeokJin karşısındaki görüntü yüzünden ikisini ayırmaya çalışırken dirseğini JungKook'un burnuna geçirmişti. Burnu kanayan JungKook çığlık atarak ağlarken YoonGi burnuna giren Taehyungun parmaklarından kurtulmaya çalışıyordu. Kargaşa gittikçe büyüyordu, neyse ki fazla dağılmadan toparlandılar ve evden çıkarak buluşacakları kafeye gitmek için taksiye bindiler.

———————

SeokJin

Çocukların görünüp görünmediğini tekrar kontrol edip önüme döndüm. Yüzlerini menülerle kapamışlardı ve oldukça komik görünüyorlardı. Neyse ki kim oldukları anlaşılmıyordu. Saati kontrol ettim. Yaklaşık 10 dakikadır bekliyordum. Taehyung hariç birilerinin beni bekletmesinden hiç hoşlanmıyordum. Özellikle konu MinAh olunca işler daha da çıkmaza giriyordu. Neyse ki daha fazla beklemeden topuklu ayakkabılarının rahatsız edici sesi kulaklarıma ulaşmıştı. Aklıma eski günler gelirken kafamı sallayarak bu düşüncelerimden kurtulmaya çalıştım. Geçen 3 yılda etkisinden kurtulduğumu sanıyordum ama öyle olmamıştı. Nefesim kesiliyordu sanki.

Önümdeki sandalye çekilince bakışlarımı yavaşça kaldırdım. Tek değişikliği zifiri siyah saçlarını sarıya boyatmasaydı. Yüzünde yine aynı korkunç ifadesi vardı. Onu gördüğüm an midem bulanıyordu, aynı şu anki gibi.

"Oğlum, özlemişim seni."

Gözlerimi devirip ifadesiz tuttuğum yüzümle ona bakmaya devam ettim. Dudaklarına hafif bir gülümseme yerleştirip uzun tırnaklarıyla masada ritim tutmaya başladı.

"Dün alışveriş merkezinde gördüm seni. Şaşırdım aslında. Geri dönmeni beklemiyordum. Geri dönersen neler olabileceğini söylemiştim sana. Unuttun sanırım."

"Hiçbir şeyi unutmadım. Ama sen unutmuş gibisin."

Kaşlarını çatıp "Ne gibi?" diye sordu. Elimde olsa onunla ikili diyaloğa asla girmezdim.

"Sana intikam için geri geleceğimi söylemiştim. Ve bak, buradayım. Senin için döndüm. Şimdi sıra bende."

Tek eliyle ağzını kapatıp ufak bir kahkaha attı. Yüzümü buruşturmadan edemedim. İğrençti. Her hareketi midemi bulandırıyordu.

"Hoşgeldin o zaman oğlum. Madem geri döndün, bunu kutlayalım. Ne içersin?"

"Şaka mı yapıyorsun? Ne söyleyeceksen söyle, gideceğim. Seninle vakit geçirmeye gelmedim."

"Doğru diyorsun. Hem arkadaşların da orada oturmaktan sıkılmışlardır." Parmağıyla bizimkilerin oturduğu masayı işaret edip el salladı.

"Her neyse buraya seni görmek için geldim. Başka bir nedenim yoktu. Oğlumu özlemişim, yüzünü görmek istedim. Zaten çok yakın bir zamanda görüşeceğiz."

Masadan kalkıp telefonumu elime aldım. "Haklısın, yakında görüşeceğiz. Merak etme, intikamım habersiz olmayacak."

———————

Taehyung

"SeokJin öyle zor tuttular ki beni! Bıraksalardı saçını başını yolardım ama bırakmadılar!"

YoonGi hyung gözlerini devirip MiSoo'ya çorbasını yedirmeye devam etti. Ne vardı yani işin içine biraz mübalağa kattıysam? Beni destekleseler olmaz mıydı?

"Zor mu tuttuk? Böyle bir şey ne zaman yaşandı Taehyung? Benim niye haberim yok?"

JungKook'un kafasına ufak bir şaplak geçirip yanımda oturan sevgilime biraz daha sokuldum. "Sus JungKook. Neyse öyle yani sevgilim. Az kalsın o sarı cadıyı yoluyordum."

SeokJin eliyle saçlarımı karıştırdı. "Bilmez miyim hiç, bu kediciğin altında dişli bir aslan var." Göz kırpınca utanarak önüme döndüm. Yine neler diyordu böyle bu çocuk?

"Jinnie çok doğru söyledin. Aşk seni öperken aynı kükreyen bir aslan gibi oluyor! Görmeniz lazımdı kurabiye ve kedi adam! Jinnie'nin dudakları görünmüyordu bile, onu yiyecekti!"

Yutkunup kafamı SeokJinin kolunun altına sakladım. Şu kız yüzünden her gün rezil oluyordum.

"Size inanamıyorum! Küçücük çocuğun karşısında neler yapıyorsunuz Tanrı aşkına? MiSoo sen onları izleme bir daha tamam mı?"

Omuzlarımı silktim. "Bilerek yapmadık herhalde hyung. Her an odamıza pat diye girdiği için böyle ufak kazalar olabiliyor."

YoonGi hyungun pek de umrumda gibi gözükmüyorduk. O büyük bir dikkatle çorbasını MiSoo'ya yediriyordu. MiSoo ellerini çenesi altında birleştirip YoonGi'ye SeokJinden öğrendiği uçan öpücüklerinden birini attı.

"Onları kıskandın mı kedi adam? Yalnızsın dimi sen? Aşkın yoktur umarım. Çok istersen büyüyünce seninle evlenebilirim."

YoonGi hyung şaşkınca ona bakarken ben de arkadan tezahürat yapmakla meşguldüm.

"Yürü be MiSoo! Yürü be Chucky! Kesinlikle evlenmelisiniz. Ben sizi shipliyorum. Yüce YoonSoo!"

"Kusura bakma aşk ama kedi adam benim ikinci kocam olacak. Birincisi Jinnie tabii ki!" Elini ağzına kapatık gülmeye başlayınca surat astım. Ben de tam ondan kurtulduğum için seviniyordum oysa ki!

"Beni bir an unuttun sandım sevgilim, çok üzülecektim."

MiSoo göz kırpıp "Seni unutur muyum yakışıklı? Sen benim kalbimi çalan bir hırsızsın!" deyince kocaman açtığım gözlerimle SeokJine döndüm.

"Ay bu ne diyor SeokJin?! Tansiyonum çıkıyor bak benim! Fenalaşıyorum! Sen sadece benim hırsızım olabilirsin tamam mı?! Sadece benim kalbimi çalabilirsin, çıldıracağım ama ben!"

Kendimi onun kollarına doğru atıp tek elimi alnıma yasladım. "SeokJin çok fenayım. Bu kız beni delirtti."

"Sen de beni delirtiyorsun, ben bir şey diyor muyum hiç?" Ardından eliyle yüzümüzü kamufle edip dudaklarını dudaklarım üstüne kapattı. Hızlıca geri çekilip bir de burnumu öptü. Üzerine bir de o tapılası gülüşüyle gülümseyince daha fazla dayanamayıp kendimi yere attım.

———————

MiSoo'yu evine bırakıp geri dönmüştük. Bu gece SeokJin bende kalacaktı. Sabah erken saatte dersimiz vardı ve beraber gidecektik. İlk defa kalıyor olmasa da beraber uyuyacağımız için heyecanlıydım. Gerçi SeokJinle olduğum her an heyecanlıydım ben.

"Ben bir duşa girsem sorun olmaz değil mi Taehyung?" Yutkunup kafamı salladım.

"Sorun mu? Ne sorunu? Ne gibi bir sorun olabilir ki? Sorun asla olmaz. Olamaz. Çünkü neden olsun. Ama sakın havlulu bir şekilde benim yanıma gelme, hemen giyin tamam mı?"

SeokJin göz kırpıp havluyu omzuna attıktan sonra banyoya girmişti. Elimi kalbimin üstüne yerleştirip sakinleşmek adına bekledim bir süre. Hemen ardından da telefonuma bir mesaj gelmişti. Cebimden telefonu çıkarıp bilinmeyen numaradan gelen mesajı açtım.

Gönderen: +07*********

Ben MinAh. Anlatmam gereken bazı gerçekler var. Direkt SeokJinle konuşursam bana inanmazdı. Bu yüzden önce olanı biteni sana anlatmalıyım. Yarın akşam okulun bir üst sokağında seni bekliyor olacağım. SeokJinin annesini ben öldürmedim. Kimin öldürdüğünü de ispatlayacağım. Bu yükle daha fazla yaşayamam. Lütfen gel, her şeyi anlatacağım.

—————

Continue Reading

You'll Also Like

6.5K 624 11
Tanrı'nın doğası vahşidir, Jimin. Sen, değilsin. / Slow update.
4.1K 274 30
"Seni bırakmam. Bu uğurda ölsem bile seni asla bırakmayacağım." "Sen ölürsen asla kavuşamayız." '𝑻𝒊𝒆𝒅-𝑪𝒓𝒐𝒔𝒔𝒆𝒅' serisinin ilk kitabıdır.
11.3K 1K 18
[ Tamamlandı.] "jiminie bana çok büyük bir teklif geldi!!" seokjin'in neşeli ve hâlâ aldığı teklife inanamadığı sesi ile jimin en yakın arkadaşına ba...
40.6K 2K 33
Kızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi al...