Yazar notu: Selam!
Kendime not; bu bölümü 26 Temmuz 2020 tarihinde, saat 14.00'da paylaştım. Sizler de okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya yazabilirsiniz.
Bu arada Youtube hesabıma 2. videomu yükledim, izlemek isteyenler buraya;
BÖLÜM 19
"Ben asla lavaboya işemedim."
Hep birlikte bizim evdeydik.
Saat üçü geçiyordu. İki de mesaimiz bitmiş, etrafı temizleyip toparladıktan sonra barı kapatıp her gece olduğu gibi bu gece de şehrin bomboş yollarında roket gibi giderek üçe doğru eve gelmiştik. Dışarıda hava karanlıktı, çoğu evin ışıkları sönmüştü ve bizim aksimize uyuyorlardı.
Salondaki sehpanın etrafını çevreleyecek şekilde yerde, halının üzerinde oturuyorduk; ben sehpanın bir ucunda ve Sarp diğer ucunda, karşımdaydı, Giray ile Kubilay sağımda, Enes ise solumdaydı. Sehpanın ortasında tekila şişeleri, her birimizin önünde de shot bardakları duruyordu.
Bir içki oyunu oynuyorduk.
Oyunda sırası gelen oyuncu Asla ile başlayan bir cümle kurarak asla yapmadığını iddia ettiği bir şey söylüyordu ve diğer oyuncular o şeyi yaptıysa shot yapıyordu. Eğer söyleyen oyuncunun kendisi de yaptıysa o da shot yapıyordu.
Anlatırken karışık, oynarken basit bir oyundu.
İlk turu ısınma turu olarak kabul edip kolay, masumane şeyler söylemiş ama ikinci tura geçince kanımızdaki alkol miktarının artışıyla birlikte zorluk derecesini de arttırmıştık ve şu anda üçüncü turdaydık.
Sıra Giray'ındı ve söylediği şeyin üzerine kendisi de dahil olmak üzere bütün erkekler shot yaptı.
Yüzümü buruşturdum. "İğrençsiniz."
"Küçükken annem beni zorla misafirliğe götürdüğünde misafirlerin lavabolarına işerdim," diye itiraf etti Giray, sırıtarak. "Sonra bir seferinde gittiğimiz evin sahibi beni suçüstü yakaladı. Ne dayak yemiştim annemden... Ama değdi. Bir daha beni misafirliğe götürmedi."
Sıra Kubilay'ındı. "Ben asla çıplak yüzmedim."
Sadece Sarp shot yaptı. "Bir keresinde üniversiteli bir kızın evine gitmiştim. Ailesiyle yaşıyordu ama ailesi şehir dışındaydı, biz gece çırılçıplak havuzda yüzmüştük."
Kelimeye vurgu yaparak, "Sadece yüzdünüz mü?" diye sordu Giray, imalı imalı.
"Pek sayılmaz," dedi dürüstçe.
Sıra bana geldi. "Ben asla sevgilimi aldatmadım."
Kimse shot yapmadığında önce Sarp'a, sonra önündeki bardağa ve sonra yine ona baktım.
"İçmemi mi bekliyordun, güzelim?" dedi tek kaşını yukarı kaldırarak.
"Evet," diye itiraf ettim.
"Hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama hiç aldatacak bir sevgilim olmadı," dedi samimi bir ses tonuyla.
"Hiç mi?"
"Hiç," dedi üstüne basa basa.
"Sıra bende," dedi Enes. "Ben asla artı on sekiz içerikli bir şey izlemedim."
Benim dışımdaki herkes bardaklarını başına diktiğinde gözlerimi devirdim. Erkekler, diye geçirdim içimden.
Enes sırasını savdığında sıra Sarp'a geçti. "Ben asla penis görmedim," dedi doğruca bana bakarak.
Gözlerimi kısarak bakışlarına karşılık verdim. Benim haricimde oyunu oynayanlar erkek olduğu ve her erkeğin duş alırken, banyo yaparken ya da giyinip, soyunurken penis gördüğü düşünülürse, bu cümleyi kurmasının tek nedeni benim görüp görmediğimi öğrenmekti. Aklınca beni utandırmak istiyordu ama istediğini alamayacaktı. Ona istediğini vermeyecektim.
"Bu kirli oyunlar bana sökmez, Kunter," diyerek bardağımı başıma diktim.
"Gördüğünü kabul ediyorsun yani?"
Omuzlarımı dikleştirip çenemi yukarı diktim. "Evet," dedim kabul ederek. Cinselliğe yabancı değildim, başka birçok şeyle olduğu gibi bununla da beni Ulaş tanıştırmıştı. İlk öpücüğüm, ilk birlikteliğim... Bundan utanmıyordum. Neden utanacaktım ki? Âşık olduğum çocukla kalbimi ve ruhumu paylaştığım gibi bedenimi de paylaştığım için mi? Asla. Onunla yaşadıklarımdan hiç utanmamıştım ve utanmayacaktım. "İstediğin cevabı aldın mı?" diye üsteledim.
Parmağını bardağının etrafında gezdirirken, "Dürüst davranmanı beklememiştim," diye itiraf etti.
"Kızarıp bozarmamı mı bekliyordun, Kunter?"
"Utanırsın diye beklemiştim, yalan yok."
"Çabanı takdir ettim ama boş bir çaba... Beni utandıramazsın. Bu konuda değil."
"Göreceğiz."
Ve böylelikle içki oyunu Sarp'la benim aramdaki bir savaşa dönüştü.
Dördüncü turda sıra bana geldiğinde durup ne söyleyeceğimi düşündüm. "Ben asla bel soğukluğu kapmadım," dedim ve hemen ardından ekledim: "İç bakalım, Kunter."
"Ben her zaman prezervatif kullanırım, güzelim," dedi ve içmedi.
Ama Giray içti. "Ben Sarp kadar akıllı değildim maalesef," dedi utanarak.
"Şapka takmadan ilişkiye mi girilir lan?" dedi Enes, onaylamayan bir tavırla başını iki yana sallayarak.
"Lisedeydim lan daha," diye savundu Giray kendini. "Omuzlarımın arasındaki beynimle değil de bacaklarımın arasındakiyle düşünüyordum o zamanlar."
Enes, "Aradan geçen zaman seni hiç değiştirmemiş desene," dediğinde Giray gözlerini devirdi.
Benden sonra sıra Enes'e geçti. "Ben asla bir öğretmenime ilgi duymadım," dedi ve Giray'la birlikte içti.
Giray soran gözlerle Sarp'a baktı. "Hadi Kubi'yi anladık da... Sen? Nasıl olur da hiçbir öğretmeninle ilgili fantezi kurmazsın? Erkeklerin en büyük fantezilerinden biridir bu!"
Sarp omuz silkmekle yetindi. "Neyse, sıra bende," diye duyurdu. "Ben asla seks yapmadım," dedi doğruca bana bakarak. "Utanma, güzelim. İç." Başıyla önümdeki bardağı işaret etti.
Kubilay bakir olduğunu ilan ederek içmezken, sırasıyla Sarp, Enes, Giray ve en son olarak da ben, "Utanacak bir şeyim yok," diyerek bardağıma uzandım ve içtim.
"Çerçeveyi kırdırdın yani?"
Utanmaz bir tavırla başımı sallayarak, "Kırdırdım, Kunter," diye onayladım. "Kır-dır-dım." Heceledim ve her hece arasında durakladım.
Sonrasında tur döndü ve sıra bana geldiğinde ne söyleyeceğimi çok iyi biliyordum. "Ben asla iktidarsızlık yaşamadım," dedim ve hemen ardından ekledim: "Utanma, Kunter. İç." Onun kelimelerini ona karşı kullanmıştım.
Masadakiler kıkırdarken Sarp dişlerini sıktı. "Hiç öyle bir sorun yaşamadım," diye sıktığı dişlerinin arasından konuştu. "Yatakta hiçbir kızı hayal kırıklığına uğratmadım ama yatak dışında uğratmışlığım çoktur."
"Ona ne şüphe. Bir tanesini kendi gözlerimle gördüm," dedim ilk tanıştığımızda şahit olduğum olayı kastederek.
"Benim kızlardan istediğim tek bir şey var: Seks. Aynı şeyi istedikleri sürece sorun yok ama daha fazlasını isterlerse... Hayalleri yıkılır. Yıkarım."
"Umarım bir gün biri de senin hayallerini yıkar."
"O günü göremeyeceksin," dedi kendinden emin bir sesle. "Ben hayal kurmayı bırakalı çok oldu."
Birkaç tur daha döndükten sonra oynamayı bıraktığımızda Enes, Giray ve Kubi sarhoş olmuş vaziyetteydi. Ben ve Sarp'ın ise durumunu söylemek zordu. Açıkçasını nasıl hissettiğimi bilemiyordum. Gülüşlerim sarhoş olduğumdan mı yoksa kendiliğinden gelişen bir şey miydi tam olarak kestiremiyordum. Sarp ise bana göre daha normal görünüyordu.
Giray ve Kubi burada kalacaktı, Sarp'la işbirliği yaptık ve o, ikisiyle ilgilenip salondaki koltuklara yatırırken ben de Enes'le ilgilendim. Enes'in koluna girip önce banyoya, sonra da yatak odasına kadar eşlik ettim ve yatağa yatırdım.
"Niye beni yatağa yatırıyorsun?" diye sordu, kelimeleri uzatarak. "Yoksa sarhoşluğumdan faydalanmayı mı planlıyorsun?"
"Nereden anladın?" diye takıldım. "Tam da bunu planlıyordum, yakaladın beni."
"Seni suçlamıyorum. Senin yerinde hangi kız olsa aynı şeyi yapardı," derken bazı harfleri yutuyordu, söylediklerini anlamamı zorlaştırıyordu. "Hangi kız bundan bir parça istemez ki?" derken tişörtünü kaldırıp çıplak karnını gösterdi ve göz kırparak sırıttı.
"Tabii, kim istemez ki?" dedim sırıtarak ve tişörtünü indirip eski haline getirdim. "Hadi, uyku vakti."
"Ama benim uykum yok ki," dedi dudağını sarkıtarak.
"Koyunları say," diye öneride bulundum.
Hevesle, "Birlikte sayalım!" dedi, yanıma yat dercesine eliyle yatağa vurarak.
Onu kırmadım. "Peki," diyerek yatakta yanına iliştim, bedenimin yarısı dışarıda kalmıştı.
Birlikte saymaya başladık. Bir koyun, iki koyun, üç koyun... Otuzunca koyuna geldiğimizde Enes uykuya daldı, ben de yataktan kalktım ve kapıyı da arkamdan kapatarak odadan ayrıldım.
*
Not 2: Önceki bölümdeki oy ve yorumlarınız için teşekkürler, desteğinizi eksik etmeyin lütfen :)
Not 3: Tenimdeki İmza dışında hangi kitaplarımı okudunuz, okuyorsunuz?
Ahali 1-2?
Ruhumdaki İmza?
Bende Son Durum: Servis Bekliyorum, Gözlerim Kapalı?
Not 4: Wattpad hesabımı yazardayazar veya Instagram hesabımı dem.irem takip ediyor musunuz?