2.3

384K 13.9K 3.1K
                                    


Yazar notu: Selam!

Kendime not; bu bölümü saat 16.15'te paylaştım. Sizler de okumaya başladığınız saati buraya yazabilirsiniz.


*


BÖLÜM 23


"Ben de anlamadım ne olduğunu. Uyandığımda böyleydi, uyurken çizdim herhalde," dedi omuz silkerek.

Tuttuğum nefesimi bıraktım.

"Herife tırnak izleri bile yakışmış!" diye isyan etti Giray. "Olacak iş değil!"

Haklıydı, nasıl oluyorsa tırnak izleri bile yakışıklılığından bir şey kaybettirmemiş, aksine ona vahşi bir hava katarak arttırmış bile olabilirdi. Sanki vahşi bir hayvanla, bir yırtıcıyla ölümüne savaşmıştı ve bunlar da o savaştan kalan yaralardı. Zaferini temsil eden yaralar. Gücünü. Kuvvetini.

Sarp omuz silkmekle yetindi, sonra da masaya doğru ilerleyerek sandalyelerden birini çekip oturdu. "Anlatın bakalım, şu evde kalma meselesi ne?"

"Giray'a evlenilecek ve eğlenilecek erkek arasındaki farkları anlatıyordum da evde kalacağına karar verdi," dedi Enes açıklayıcı bir ses tonuyla, tabağındaki omletin son lokmasını da midesine indirirken.

Sarp bakışlarını Enes'ten Giray'a çevirdi. "Ne olmuş evde kalacaksan? Siktir et. Evlilik kadar sikimsonik bir şey yok zaten," dedi ve ekledi: "Şahsen ben önümüzdeki yüz yıl içinde evlenmeyi düşünmüyorum."

"Bunu duyduğuma hemcinslerim adına ne kadar sevindim anlatamam," dedim lafa atlayarak. "Senin karın olacak kıza üzülüyordum ama anlaşılan üzüntün yersizmiş."

"Neden üzülüyordun?"

"Çünkü sen sensin," dedim vurgulayarak, cevap çok barizmiş gibi bir sesle. "Muhtemelen bir kızla evlenseydin, senden boşandıktan sonra erkeklerden o kadar nefret ederdi ki bir daha evlenmemeye yemin ederdi."

"Benden bir canavar gibi bahsediyorsun, güzelim."

"Değil misin?"

"Öyleyim," dedi dürüstçe, inkâr etmedi.

Enes araya girerek, "Siz ikiniz hiç 'insan gibi' bir konuşma gerçekleştiremeyecek misiniz? Hep kedi köpek gibi didişmek zorunda mısınız?" dedi ellerini yukarı kaldırıp, parmaklarını kıvırarak tırnak işareti yaparak.

"Kendimi annesiyle babası kavga eden çocuklar gibi hissettim, hatta bir ara filmlerdeki gibi masanın altına girip ellerimle kulaklarımı kapatacaktım," dedi Giray. "Öpüşüp, barışın bence. Öpüşün dediysem lafın gelişi, cidden öpüşün demiyorum. Tabii siz öpüşmek isterseniz, sizin bileceğiniz iş," diye takıldı.

Sarp'ın bakışları gözlerimden dudaklarıma, sonra tekrar gözlerime çevrildi. Aynı hareketi istemsizce ben de yaptım ve bu sırada dün geceye ait sahneler belirmeye başladı gözümün önünde. Sarp'ın dudaklarının dudaklarımda, boynumda, karnımda olduğu sahneler... Bedenimin tekrarlanmasını istediğini, aklımın ise bu isteğe tamamen karşı çıktığı sahneler.

Sarp başını iki yana salladı. "İstemez," dedi burun kıvırırcasına.

Giray, "Barışmayı mı? Öpüşmeyi mi?" diye sorduğunda, "İkisini de," diye cevapladı Sarp.

"Aynen," dedim onun gibi burun kıvırarak. "İstemez."


**

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 11, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

TENİMDEKİ İMZA (İMZA SERİSİ #1)Where stories live. Discover now