Çocuğumun Annesi Olur musun?

By B_Batur

12.5M 504K 53.2K

Romantizm #1 Hiçbir hasta inancını kaybetmiş bir insan kadar umutsuz vaka değildir. Umudumu ve sahip olduğum... More

GİRİŞ BÖLÜMÜ
Çocuğumun Annesi Olur musun?
TELİF HAKLARI ( Emek Hırsızlığına Başvuranların Başına Neler Gelebilir? )
Bitmiş Bir Hayat...
Kaza
Daha Çok Vicdan Azabı Çekeceksin
Hayat Kurtaran Teklif
Karar
Kuşku
Yüzleşme
Nikah
Beklenmeyen telefon
Korkmak Yok!
Komedi Filmi
Olmaması Gereken Hisler
Hayata Dön!
Saat Kulesi
Tanıma
Özgecan İçin Destek
İş Daveti
Hakan Hâlâ O Kadını Seviyor
Hakkım Yok!
Sen Bana İnanmadın!
İlk İtiraflar
Seni Seviyorum
Ben Onun Annesiyim
Gerçekler
Cevapsız Sorular
Çok ÖNEMLİ!
Bıçak
ÇAOM - Alıntı + Önemli
Haram Mutluluk - Part 1
Haram Mutluluk - Part 2
Ölüm Haberi
Telif Hakları
Veda
Korku
ÇAOM - Alıntı + Röportaj
Belalı - Part 1
Belalı - Part 2
Gökyüzü Kan Renginde
ÇAOM - Alıntı
Umut
Bildirim
Geri Dönüş...
Plan - Part 1
Plan - Part 2
Karşılaşma
Yardım Edin!
Kızım
Sana Tapıyorum
#taciziifşaediyoruz
Kalbimsin
Sürpriz
Geçmişin İzleri - Part 1
Geçmişin İzleri - Part 2
Umut Işığı
Umut Işığı - Part 2
Can Acıtan Sözler
Davete Sürpriz
Cennet Kokulu
Babamla Evlenir misin Anne?
Ziyaret
Kına
Aidiyet
Üzgünüm
Doğum Günü
ÇAOM - ALINTI
Uzlaşma - Part 1
Uzlaşma - Part 2
Korku
Final - Part 1
Final - Part 2
Çocuğumun Annesi Olur Musun? 2 "Aşk Affeder mi?"
Özel Bölüm 1
Özel Bölüm 2 - Part 1
Özel Bölüm 2 - Part 2
Özel Bölüm 3
Özel Bölüm 5 ( 8 Milyon Olduk! )
Özel Bölüm 6 ( 11 Milyon Olduk! )
ÇAOM'UN DÜZENLENEN HALİNDEN BİRKAÇ KISIM & İSİM SORUSU
🖤 Ahsen & Hakan Özel 🖤
İlk Kitabın Final Bölümünü Yazdım

Özel Bölüm 4 ( 7 MİLYON OLDUK! )

37.5K 1.7K 460
By B_Batur



7 MİLYON OLDUK!

Yazmamı en çok istediğiniz sahne / kısımdı. Hakan 'ın, ağır yaralı kadının Ahsen olmadığını öğrendikten sonra olanlar. Beğenmeniz dileğiyle...

Ve Çocuğumun Annesi Olur musun? 'un ikinci kitabı olan Aşk Affeder mi? ile bir başka kurgum YEİS onlara da sizleri muhakkak beklerim.

Sıkıntıyla, nefesimi bıraktım. Yaklaşık bir buçuk saattir, Hakan'ın odasında oturmuş onun gelmesini bekliyordum. Nereye gitmişti, bir fikrim yoktu. Kimsenin bir fikri yoktu. Hiç kimseye haber vermeden ortalıktan kaybolmuştu.

Onu arayamıyordum çünkü telefonum yoktu. Nereye kaybolmuştu bu telefon , bilmiyordum. Galiba harika haberi öğrendikten sonra havalara uçtuğumdan bir yere düşürmüş olmalıydım. Ve koskoca telefonu artık nereye yanlışlıkla düşürdüysem ruhum bile duymamıştı.

Elimi karnımın üzerine koydum. İki yıl sonra yeniden içimde sevdiğim adamdan bir parça vardı. Yeniden anne oluyordum. Sevgilimi yeniden baba yapacaktım. Bunlar kesinlikle cehennem gibi geçen günlerimin bir mükafatı olmalıydı . Olmaz denilmişti, olmaz sanmıştık ama olmuştu. Hamileydim. Bunu şu an avaz avaz bağırmak istiyordum.

İki elimle karnımı tuttum ve gülümsedim. "Sana şükürler olsun Allah 'ım."

Kapının gürültüyle açılmasıyla birlikte arkama döndüm. Hakan sonunda gelmişti fakat hali bir tuhaftı. Onu görmemle ben de ayaklandım. Hakan çok hızlı adımlarla yanıma gelip, bana sımsıkı sarıldı. "Ah, çok şükür Ahsen." dediğinde ne olduğunu anlayamamıştım.

Kollarını çözdü ve yüzümü avuçlarının arasına aldı. Yanaklarımı, alnımı, gözlerimi, dudaklarımı onlarca kez öptü. Yeniden kollarını bedenime dolandığına sürekli "Allah'ım, sana şükürler olsun." diye söylenip duruyordu.

Anlamıştım. Hakan, ben daha söyleyemeden hamile olduğumu öğrenmişti. Engin fikrini değiştirmiş ve Hakan'a anlatmış olmalıydı. Oysa ki bu haberi ona ben vermek istemiştim. Engin neden böyle yapmıştı bana bir haber dahi vermeden, bir fikre sahip değildim. Ama bu yüzden ona çok kızgındım.

Ancak ne olursa olsun Hakan öğrenmiş ve tam da tahmin ettiğim gibi havalara uçmuştu. Yapacak bir şeyim yoktu. Ben de ona sarıldım ve mutluluk göz yaşlarımın dökülmesine izin verdim.

"Sana hamile olduğumu Engin söyledi, değil mi?" diye sordum, cılız bir sesle.

Ve o an Hakan sanki dondu. Beni sıkan kolları yavaşça gevşedi. Çok ağır bir biçimde benden ayrıldı. Şaşkın gözlerini, gözlerimin içine dikti. Neden böyle olduğunu hiç anlamamıştım.

" Nasıl, ne hamileliği? "dediğinde, Hakan'ın gözlerine oturmuş ifadeden daha şaşkın bir ifadenin benim bakışlarıma da oturduğuna emindim.

Haberi aldığı için böylesine mutlu olmamış mıydı? O yüzden böyle sevinçli değil miydi?

" Ne hamileliği, ne demek  Hakan? Sen bu haberi aldığın için böylesine mutlu değil misin?"

*****

"Sana inanamıyorum Ahsen! Böylesine bir şeyi benden habersiz yaptığına inanamıyorum!" derken, dolaptan elbiselerini çıkartıp, küçük çantaya sıkıştırıyordu .

Gidiyordu. Lanet olsun, bizi bu evde böyle bırakıp gidiyordu.

Yeniden önüne geçtim. Eline aldığı elbiseleri çekiştirdim. Ona bir kez daha engel olmaya çalıştım." Hakan, bak yalvarırım gitme. Oturup adam akıllı konuşalım. Tamam, bana kız, bağır çağır ama böyle toparlanıp gitme." dedim, sesim titriyordu.

Hakan'ı düşündüğüm için, olur da bu işlem olumsuz sonuçlanırsa diye ona bir şey demeden bu işe kalkışmıştım. Tamam, belki biraz hatalıydım. Ama sonuç olarak tam da şu an içimde ikimize ait bir yavru vardı.

" Çekil önümden Ahsen! Bu evliliği bitirecek kadar ağır laflar duymak istemiyorsan, çekil şuradan!" dediğinde, sanki kalbimde bir şeyler tuzla buz oldu.

"Transferin olumsuz sonuçlanma yüzdesi çok yüksekti. Böyle olur da sen üzülürsün diye söylemedim. Yemin ederim sadece seni düşündüğüm için."

"Yani olumsuz olsaydı sonuç , bana hiç söylemeyecektin öyle mi Ahsen? Hiç dünyadan haberim olmayacaktı." dediğinde, daha çok ağladım. Evet, olumsuz sonuçlansaydı galiba ona hiç haber vermeyecektim. Ama o biraz üzülünce, benim sanki yüreğim bin tane parçaya ayrılıyordu. Tek derdim bu olmuştu. Fakat işleri böyle gizli kapaklı yapınca da Hakan daha çok üzülmüş ve kızmıştı. Keşke olumlu sonuç olacağı kesin olsaydı, o zaman her şey daha iyi olurdu. "Hem bunun yasal olduğunu bile sanmıyorum. O senin aklına uyan Engin 'in de belasını sikeceğim." dediğinde, elim ağzıma gitti.

"Hayır, hayır. Engin'in bir suçu yok. Ona ben yalvardım. Aylarca durmadan yalvardım. Bana kız ama ne olur ona bir şey yapma." dediğimde, çantanın fermuarını kapattı ve kapıya yöneldi.

"Hakan, ben hamileyim. Bak, yeniden bir bebeğimiz olacak. İnanabiliyor musun? Yine bir bebeğimiz doğacak. Bize nasıl kıyabiliyorsun ki sen? Lütfen gitme." dedim ancak Hakan'ın umrunda dahi olmadım.

Hakan, odadan çıktığında iki yaşını henüz doldurmuş kızımız, kapının az ötesinde durmuş öylece etrafına anlamaz gözlerle bakıyordu.

Hakan 'la küçük kavgalarımız her evlilikte olduğu gibi ara sıra olurdu. Ama bir kez bile Burcu' ya yansımamıştı şimdiye kadar . Minik kızım, babasını ilk defa böyle görüyordu.

Ve Hakan onu bile umursamadan gitti.

Burcu, zayıf adımlarla dış kapıdan çıkan babasının arkasından gitmeye çalışırken, koşup onu yakaladım. "Baba işe gitti kızım, onunla gidemezsin." dedim. Ancak sanki bir garipliği olduğunun farkındaydı. Bebekler aptal değildi tam tersi herkesten daha zekilerdi. Kimi kandırmaya çalışıyordum ki?

Burcu, bir elini yanağıma koydu ve "Anne ağlıyor." dedi peltek diliyle. Hemen elimin tersiyle yüzümü kuruladım.

"Meleğim, ağlamıyorum. Hatta çok mutluyum. Neden biliyor musun?" diye sorduğumda, ifadesiz bir biçimde yüzüme bakıyordu. "Çünkü benim prenses kızım abla oluyor."

*****

Telefonun ön kamerasını açıp kendime çevirdiğimde, doktor hanım ile göz göze geldik. Bana tatlı bir biçimde tebessüm etti ve başını olumlu anlamda salladı.

Hamile bir kadının en büyük şansı, galiba bu yolda iyi bir doktorla birlikte ilerlemekti.

Videonun kaydına başladım. "Bu ilk kontrolüm Hakan. Ve sen yoksun." dedim, acınacak bir haldeymiş gibi hissediyordum kendimi. O anda duyulan, odayı dolduran sesle birlikte, göz yaşlarım teker teker süzülmeye başladı. Allah 'ım sen nasıl mucizeler veriyorsun böyle?

"Bak, bu bebeğinizin kalp atışları. Duyuyor musun, ne kadar da güzel." dedim, titreyen bir sesle. Ve bir süre yalnızca bebeğimin kalbini dinledim. Bu sesle ilk kez, Burcu ile tanışmıştım. Sanki eşi benzeri olmayan bir melodi gibiydi.

"Bebeğimiz gayet sağlıklıymış Hakan. Ama bence babasına biraz kırgın." dedim ve sonra ekranı gösterdim. O ekranda benim görebildiğim şey bir keseydi sadece, başka bir şey değil. Ama yine de bakmak, sanki anlıyormuş gibi incelemek çok güzel hissettiriyordu.

"Kızın, minik bebeğin ve ben seni çok özledik Hakan. Lütfen artık bana kızma. Yeterince üzüldüm, yeterince pişman oldum. Bir daha, minik bir şey olduğunda bile senden saklamayacağım, şimdiye kadar hep yaptığım gibi. Engin 'de sana her şeyi açıklamış. Ne olur geri gel. Seni çok seviyorum. Seni çok seviyoruz sevgilim. " dedim ve kaydı bitirdim. Çektiğim görüntüyü hemen, vakit kaybetmeden Hakan' a yolladım ve sonrasında doktor hanımın bana uzattığı kağıt havlu ile karnımı temizledim. Yavaşça doğruldum ve kalkıp doktor hanımın masasının önünde duran koltuğa geçtim.

Gerekli olan tavsiyeleri ve ilaçları aldıktan sonra çıkmak için ayaklandım. "Diğer kontrole eşinizi de muhakkak istiyorum Ahsen Hanım. Gebemi üzdüğü için ona fırça atabilirim, haberi olsun." dedi doktor.

Yalnızca buruk bir biçimde tebessüm ettim.

*****

Eve girdiğimde, ayaklarım geri geri gidiyordu. Hakan 'ın günlerdir uğramadığı bu ev bana kendimi kötü hissettiriyordu.

Ön bahçeye girdiğimde, Zehra ablanın yalnız başına bahçede oturduğunu gördüm. "Abla, Burcu' yu yalnız başına mı bıraktın?" diye seslendim.

"Sizin odada, uykuya daldı. Uyanmaz birkaç saat biliyorsun." dediğinde, hızla eve girdim. Bebeklerin işi belli olmazdı. Uyanırsa, bir yere bir yerini çarparsa ya da düşerse ben ne yapardım?

Yatak odasına girdiğimde, kızımın yatağın üzerinde oturduğunu gördüm. Uyanmıştı işte. Neyse ki ona bir şey olmadan ben gelmiştim.

"Benim bebeğim, korkmadın değil mi anne yokken?" diye sorduğumda, kızım gülümsedi. Ah, bu beni bir gün öldürecekti.

Ve tam o an arkamda duyduğum sesle irkildim. "Babası yanındayken benim kızım neyden korkacakmış?"

Hakan gelmişti.

Ömrüm, geri dönmüştü.

Dizlerimin bağı çözülürken, tüm gücümle koşup ona sarıldım.

Alnıma dudaklarını bastırdı. Onu çok seviyordum. Ona ölürcesine aşıktım.

Tek elimle hızla çantamı karıştırdım ve ultrason görüntüsünü buldum. Sanki eşi benzeri olmayan bir şey gibi, Hakan 'a gösterdim ve "Bak Hakan, bu bebeğimizin ilk fotoğrafı." dedim.

Hakan, kağıt parçasını eline aldı. Kocamın kocaman ve muhteşem bir kalbi vardı. Gözlerinde gördüğüm o ifade ile benim de gözlerim doldu.

"Seni affetmiş değilim, bana kendini affettirmen için geldim." dediğinde onun boynuna sarıldım.

"Ne istersen yaparım." dedim.

"Göreceğiz." dedi ve eğilip dudaklarıma yapıştı. Onun tadında kaybolurken, göz ucuyla kızıma baktım.

Anne ve babasının bu hallerine galiba o çoktan alışmıştı.

Bu arada, bir gün, birkaç saatliğine mahsus olacak şekilde bir instagram sohbet grubu kuracağız. Sürekli bildirimler herkesi rahatsız ettiğinden, birkaç saat aktiflik sonrası, grup silinecek. Çocuğumun Annesi Olur musun? - Aşk Affeder mi? - YEİS hakkında sohbet edeceğiz. Çok fazla kişi hedeflemiyorum ama aktif olacak okurları hedefliyorum. Katılmak isteyen bana mesaj atsın lütfen. Ben kesin olduktan sonra, a gün, b saat diye tek tek haberdar edeceğim.

İnstagram » bb_batur

Tekrar görüşebilmek dileğiyle...


Continue Reading

You'll Also Like

3.3K 546 39
Şuşa dağlarında Kharibulbul adı verilen alışılmadık bir çiçek yetişir. Gül bu ismi bülbüle benzediği için almıştır. "Khar" diken anlamına gelir, yan...
102K 8.1K 40
(Ben Sokak Kızıyım üçüncü kitabıdır...) ROBİN Hood'u bilir misiniz? Peki bu hikayedeki kahramanımız yerli ROBİN Hood desem ne canlanır gözünüzde? Ars...
3.3K 407 15
Instagram:azimet340 SİYAH VE KARA. KURTOĞLU SERİSİ -2 Yılbaşı Elmas-ı isimli hikayemi okuyan herkesin kulağına tanıdık gelecek olan PUSAT KURTOĞLU'n...
1.7M 88K 50
Şanlıurfa'nın soylu ailelerinden olan Karabulut'ların varlık içinde yüzmesine rağmen kızını iyileştirmek için hiçbir çare bulamayan oğulları Asaf Mir...