Maya yanıma geldi.
- Hayırdır niye yanakların kızarmış?
- Bana çıkma teklif etti.
- Kim?
- Of Maya Elenora olmayacağına göre.
- Yok artık kardeşi mi?
- Evet. O kadar güzel söyledi ki.
- Sen Uzay'ı sevmiyor musun?
- Biz olamayız artık Maya. Zaten o bana beni sevmediğini söyledi. Ben sordum yani.
- Ne diyeceksin ona? Evet demeyeceksin değil mi?
- Bilmiyorum.
- Melodi o bir katil.
- İyi biri olmaya çalışıyorum demişti.
- Evet dün.
- Maya belki iyi biridir.
- Sen bilirsin. Sana karışmayacağım. Fikrimi söyledim sadece. Neyse ben okula gidiyorum. Hadi görüşürüz.
- Maya git gide güzelleşmişsin.
- Sağol canım. Ben hep güzeldim.
- Hadi git. Görüşürüz.
- Bay bay.
Maya gitti. Ben de hazırlanıp işe gittim. Hayatım düzeliyordu galiba. Artık mutluydum. Edoardo artık beni nasıl etkilediyse onu düşünüp duruyordum. Daha 2 gün oldu tanışalı ama böyle içten söylemesi... Of kendime gelmem lazım.
....
Maya okuldadır. Okuldakilere Edoardo'yu tanıyıp tanımadıklarını sorar.
- Maya sen insan mısın ya? O çocuk okulun en popüler ve yakışıklı çocuğu.
- Öyle mi? Peki iyi biri mi?
- Kimse bilmiyor. Sadece uzaktan izliyoruz.
- Iy..
....
Eve geldim. Çok heyecanlıydım.
- Maya ne diyorsun? Sence kabul etsem mi?
- Eğer hoşlandıysan geçmişini unutup git bence.
- Bence de.
- Melodi sen zaten hazırlanmışsın ama.
- Of çok heyecanlıyım.
Kapı çaldı.
- Maya sen aç. Ben hazırlanıyormuş gibi yapacağım.
- Of Melodi tamam.
Maya kapıyı açtı.
- Merhaba.
- Merhaba.
- Melodi kabul etti mi?
- Evet hazırlanıyor şu an.
- Oh çok iyi o zaman ben bekleyeyim.
....
Ben de çıktım. Beraber çok güzel bir lokantaya geldik.
- Bu lokanta çok güzel.
- Senin için özel bir yer olsun istedim.
- Edoardo daha yeni tanıştık. Neden?
- Ben de bilmiyorum Melodi. Önemli olan şu an çıkıyor olmamız.
- Haklısın.
Çok güzel vakit geçiriyorduk. Beni güldürüyordu. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Çok mutluydum.
.....
Eve geldim.
- Maya çok mutluyum ya.
- Anlaşılan eğlenmişsin. Ne güzel. Erken geldin ama.
- Senin için. Seni yalnız bırakmak istemedim.
- Ama bıraktın. Elektrik gitti ve Elenora hemen eve geldi. Tek korktuğu şey karanlıkmış. Elektrik gelene kadar onunla uğraştım. 10 dakika önce gitti.
- Of üzüldüm senin için.
- Melodi yarın benimle okula gelir misin?
- Neden?
- Bir dans gösterisi var da ben tek başıma izlemek istemiyorum.
- Tamam olur. Tabi eğer işte bir sıkıntı çıkmazsa.
- Doğru.
- Umarım biri ölmez.
- Buna gülmemem lazım ama çok komik.
İkimiz gülmeye başladık. O sırada telefonuma mesaj geldi.
" Melodi bu akşam çok eğlenceliydi ama ben seninle çıkmak istemiyorum. "
Neye uğradığımı şaşırdım. Bu neydi şimdi? Benimle resmen dalga geçmişti.
- Melodi iyi misin? Ne oldu?
Mesajı gösterdim.
- Ne? Pisliğe bak. Seni kandırmış mal. Gidip iki çift laf söyleyelim hadi.
- Olmaz Maya. Boşver.
- Üzüldün mü?
- İyi geceler.
- Melodi-..
- İyi geceler Maya. Ben yatıyorum.
- İyi geceler.
.....
- Hadi kalk Melodi. Geç kalacağız.
- Maya sen git ben sonra gelirim.
- Ben sözünü tutmayan arkadaşları sevmem Melodi. O yüzden sözümüzü tutalım değil mi?
- Of Maya olmaz.
Maya beni zorla yataktan kaldırdı. Kahvaltı yapıp hazırlandık. Sonra da okula gittik.
....
Okulları çok güzeldi. Bahçeleri tıpkı bir ormanı andırıyordu. Çok ferahtı.
- Çok güzel değil mi?
- Evet.
Yürümeye devam ettik. Gösterinin başlamasına yarım saat vardı.
Yürürken uzaktan Edoardo ve arkadaşlarını gördüm. Bize doğru geliyorlardı.
- Maya hızlı yürü geliyor.
- Tamam.
Hızlı yürüsek bile onlar geldi. Ben Edoardo'nun karşısına geçtim.
- Çok büyük bir pisliksin.
- Sen gerçekten benimle çıkabileceğine inandın mı? Ben senin gibi biriyle çıkacak insan mıyım? Ablam yaşındasın sen ya. Hatta sana bundan sonra Melodi abla mı desem?
Bana gülmeye başladılar. İlk defa bu kadar dalga geçmişti biri benimle. Ben de geri çekildim. Maya önüme geçti.
- Komik değil mi? Ben sana da kızmak istemiyorum. Yazık sana. Bak ben özel şeyleri konuşmayı sevmem ama sen başlattın. Bence sen annen seni terk etti diye böylesin. Tabi tek kaldın. Senin sevebileceğin tek kişi de kendin oldun değil mi? Mesela dün Melodi'nin kapısına gelip çıkma teklif ederken böyle değildin. Ben bunun sebebini de biliyorum. Büyüyemedin sen. Ergen gibi davranıyorsun. Biriyle çıkıp ayrılınca havalı olmuyorsun. Bana göre biriyle geçinemediğini daha da belli ediyorsun. Ona abla demek istiyorsan de . Abla hasretini giderirsin belki. Seni seven kızların hiçbiri seninle tanışmamış. Seninle tanıştıklarında da ne olduğunu görmüş oldular.
Edoardo gülüyordu.
- Bitti mi?
- Hayır. Bir şey daha söylemek istiyorum.
- Tabii.
- Saçların berbat.
Maya bunu söyleyip gotti. Ben de arkasından gittim. Kendimi onun sayesinde çok havalı hissetmiştim. İyi ki var diye boşuna demiyorum. Beni her kötü durumdan kurtaran arkadaşlarım var.
- Maya sen ne yaptın öyle ya? Çocuğun yerinde olmak istemezdim.
- İçimdekileri döktüm.
- Tebrik ediyorum.
- Ne demek. Hadi gidelim de gösteriyi izleyelim.
.....
Salona gittik. Gösteri spor salonunda yapılacaktı. Çok büyük bir spor salonuydu burası.
- Maya sen resmen sarayda okuyorsun ya.
- Bence de. İyi ki dile çalışmışım. Çok güzel bir bölüm ve üniversitem var.
- Gerçekten.
Gösteriyi izleyecekken Edoardo içeri girdi ve Maya'nın yanına oturdu.
- Melodi başka yere oturalım mı?
Etrafa baktım. Her yer doluydu.
- Maya malesef ondan uzak yer yok. Tek boş sıra burası.
Maya:
- Eduardo kayar mısın?
- Edoardo.
- Her neyse. Bir yana kaysana.
- Malesef burası çok güzel ve kalkmak istemiyorum.
- Off.
Gösteriyi izledik. Çok iyi dans ettiler. Aklıma bizim yarışmaya çalıştığımız geldi. O zamanlar çok eğlenceliydi.
- Maya biz de dans ediyorduk ya aklıma o geldi.
- Öyle mi ne zaman ben hatırlayamıyorum?
- Sen yoktun Josh'a bakıyordun.
- Ha doğru sen söylemiştin.
Gösteri bitti ve eve gittik. Uzay da bize geldi.
- Ee Uzay ne yapıyorsun hiç?
- Önceden ne yapıyorsam onu yapıyorum. Bilimi araştırıyorum. Fizikokimya okuyorum.
- Vayy. Senden de bu beklenirdi. Ee başka bir şeyler yok mu?
- Sana sormalı Maya. Sen ne yapıyorsun?
- Bende de bir değişiklik yok.
- Ne güzel ve eğlenceli hayatlarımız var ya.
- Kesinlikle. Neyse ben kendime kahve yapıyorum isteyen var mı?
- Ben de alırım.
Maya hepimize kahve yapmaya gitti. Artık yetişkin gibi konuşuyorduk. İş güç konuşuyorduk yani. Bazen ekonomi bazen de siyaset konuşuyorduk.
Maya kahveyi yaparken eline kaynar su döküldü.
- Aah!!
Uzay hemen koştu.
- Maya iyi misin?
Elini direk soğuk suya tuttuk. Elini çok kötü yakmıştı.
- Maya kendine dikkat etsene.
- Of ne olacak ya. Alt tarafı yanık. Geçer şimdi.
- Hep böyle söylediğin için kendine bakmıyorsun .
.....
Biraz daha oturduk. Akşam olmuştu. Uzay gitti.
- Maya çöpü dışarı çıkarsana.
- Sen çıkarsana benim dizim başladı.
- Maya ne yapacağımızı çok iyi biliyorsun.
- Ben kazanacağım.
Taş- kağıt - makas oynadık. 3 defa yaptık. 2 kere Maya kazandı.
- Hilesi falan mı var bunun?
- Şans işte. Yoksa süper güçlerim falan yok Melodicim.
- Sen söylemesen ben de bunu düşünecektim. İyi oldu söylediğin.
Çöpleri dışarı çıkarttım. Hava bayağı soğuktu. Çöp tenekesi de biraz uzaktaydı. Oraya doğru yürüyordum. Çöpü attım. Hızlıca eve doğru yürüdüm.
Tam evin önüne geldim ki karşımda Evan'ı gördüm.
- E-Evan?
- Merhaba Melodi.
.......