Ailecek Tuna'nın doğum günü şarkısını söyledik. 5 yaşına giriyordu. Pastasını getirdik. Dileğini diledikten sonra müzik falan açtık. Tabii ben kalabalık olmayacağız diye umarken teyzem ve Büyük babam da geldi. Kuzenlerim de malesef.
- Maya ona bakmayı keser misin lütfen? Beni rezil ediyorsun.
- Tamam. Ciddi değildim zaten.
- Oh bir an korktum gerçekten.
- Okul başlıyor. Nasıl hissediyorsun?
- Mutsuz. Liseye geçmeye hazır değilim. Daha ağır dersler olacakmış. Zor olacak yani. Ben zaten okulu sevmiyorum. Neden bu hem sevmeyip hem de çok çalışıyorum bilmiyorum.
Maya'ya baktım. Beni dinlemiyordu. Yine aynı yere doğru bakıyordu.
- Maya?
- .....
- Maya!
- Bence de. Ben de öyle düşünüyorum. Yarın çok heyecanlı olacak.
- Off. Bence odama gitmeliyiz.
- Neden?
Amcam buraya doğru geliyordu. Kesin rezil olmuştum. Ah Maya başına getirmediğin şey kalmadı.
Amcama gelmemesini işaret ettim ama yine de geldi.
- Melodi nasılsın?
- İyiyim amca sen?
- Bana amca diyen tek yeğenim sensin.
- 2 tane var sadece ama olsun.
- Okula başlayacakmışsın. Başarılar.
- Teşekkür ederim.
- Sana da başarılar Maya.
Maya heyecanlanmış gibiydi. Biraz da üzülmüş gibi. Ben onu her halinden anlıyordum.
- Teşekkür ederim amca denilemeyecek kadar yakışıklı olan Josh.
Amcam gülümseyerek gitti.
- Neden üzüldün?
- Resmen abi tavsiyesi verdi Sera. Neyse zaten ciddi değildim. Hadi odaya gidelim. Film falan izleriz.
- Mesela romantik olabilir.
- Ya da suç filmi olabilir.
- Taş- kağıt - makas zamanı geldi sanırım.
Biz küçüklükten beri sorunları hep böyle hallediyoruz. Kim kazanırsa onun dediği oluyor. Bu işe yarar bir yöntem bence.
Taş- kağıt- makası Maya kazandı. Onun kanlı filmlerinden birini izleyecektik yine. Geriliyorum o filmlerde. Off...
....
Ertesi Gün
Okula gitmek için hazırlandık. Çok heyecanlıydım. Aynı okul ama farklı sınıflar olacaktı. Umarım Maya ve Uzay ile aynı sınıfta olurum.
Kahvaltımızı yaptık ve okula gittik. Okulun girişinde sınıf listeleri.
- Melodi bunu görmeme izin veremem. İlk önce benim bakmam lazım.
Maya sınıf listelerine baktı.
- Melodi... malesef...
- Lütfen öyle bir şey yok de.
- Malesef bu kızla aynı sınıftasın.
O kadar sevindim. Okulun ortasında zıplamaya başladık.
- Tamam Maya bence sınıfa gitmeliyiz.
Sınıfa girdik. Uzay da buradaydı. En azından kötü başlamamıştık. Korkum biraz da olsa azaldı. Aslında alışmam lazım ama tüm zamanımı onlarla geçirdiğim için ayrılmak istemiyorum.
- Oha Melodi saat 5 yönüne bak.
Döndüm. Bu Maya ile dondurmacıda gördüğümüz çocuktu. Aslında sadece biraz tipi güzeldi. O yüzden bakmıştım. Ama ben öyle şeylerle ilgilenmiyorum.
- Maya biliyorsun beni. Ben öyle şeyler ile ilgilenmiyorum.
- İsmini sormaktan zarar gelmez. Hadi Melodi.
- Tamam deneyeceğim.
Çocugun yanına gittim.
- Şey merhaba.
- Merhaba.
- Ben Melodi.
- Tanıştığıma memnun oldum Meloodi ben de Efe.
O bir Türk. İnanamıyorum. Böyle güzel tesadüf olamazdı başka.
Maya'nın yanına gittim.
- Maya çocuk Türk.
- Kader işte. İsmi ne?
- Efe.
- Melodi artık lisedeyiz. Bol bir arkadaş çevremizin olması lazım.
Biz konuşurken Uzay geldi.
- Melodi az önce parmak ile göstermek gibi olmasın [ parmakla gösterdi. ] şu tipsiz aptal çocuk ile konuştuğunu gördüm.
- Ben de iyiyim Uzay sen nasılsın?
- İyiyim. Neyse konuyu değiştirme burada ilişkimiz söz konusu.
- Uzay bizim bir ilişkimiz yok ki.
- Ah küçük şirin Melodi Sarah. Sen de biliyorsun.
- Ve yine başlıyoruz...
.....
Ders başlamıştı. Hocalarım benim için çok önemli bir şeydir ve bu sene de aynı hocalara sahibim. Çok mutluyum. Aslında pek zor olacağa benzemiyor.
- Maya. Maya?
Maya her sene olduğu gibi bu sene de ilk ders uyuyordu. Bu onun uğur hareketi gibi bir şey. Bunu yapmadan okula başlamıyor gibi. Gerçi bir tek bu ders değil ama.
....
Öğle arası en sevdiğim zamandır.
- Maya yeni insanlar ile tanışabiliriz. Hadi gidip sınıftakilerle tanışalım.
- Ya da eski arkadaşlar hep birlikte olur.
- Maya hadi.
Sınıfa gittik. Gözüme bir kız kestirdim ve yanına gittik.
- Hey merhaba.
- Malesef aradığınız arkadaş ben değilim.
- Ben Melodi ve bu da Maya.
- Yani? Bakın sizinle uğraşacak zamanım yok. Ayrıca diğerleri bakıyor. Benden biraz uzak durursanız güzel olur.
Maya:
- Biz arkadaşlarımızı " Başkası ne düşünür acaba? " diye düşünerek seçmiyoruz canım.
- O zaman işiniz zor çünkü bu zamanda herkes öyle seçerek ilerliyor. Ben de diğerlerinin fikirlerine bakarak sizinle arkadaş olmam diyorum.
Biz tam gidecekken Efe geldi.
- Başkalarının düşüncelerini kafandan uydurmazsan güzel olur Elenora. Çünkü ben onların ezik ya da kötü olduğunu düşünmüyorum.
- Ah Efe hep böylesin gerçekten. Pozitif. Neyse çekilin yolumdan.
Eleonora gitti. Efe çok iyi birine benziyordu.
- Teşekkür ederiz.
- Ne demek. Eğer isterseniz arkadaş olabiliriz. Ben yalnızım da biraz.
- Tabii. Bize bir kişi daha eklenmiş olur.
Maya'ya döndüm sinirliydi. Efe ile beraber yemeklerimizi alıp bir masaya oturduk. Uzay ve Maya bana çok sinirli bakıyorlardı. Ama ben onlara aldırış etmiyordum. Efe ile konuşuyorduk. Öğle arası bitene kadar birbirimizi tanımaya çalıştık. Sonra tekrar derse girdik.
Okul bitince eve gittim. En güzel ilk günümdü galiba. Bugün de böyle bitmiş oldu.
......