Blue Moon🌙!//Sehun

By Hopeiness

13.5K 1K 1.6K

🌹Lina'nın B612'eki Kitap Fabrikası Gururla Sunar!!🌹 ~Blue Moon - 藍月亮~🌙 ~Chan:"Sehun ondan daha fazla sakla... More

~Tanıtım - 青い夜~
Bölüm 1 🌕
Bölüm 2 🌖
Bölüm 3 🌗
Bölüm 4 🌘
Bölüm 5 🌑
Bölüm 6 🌒
Bölüm 7 🌓
Bölüm 8 🌔
Bölüm 9 🌕
Bölüm 10 🌖
Bölüm 11 🌗
Bölüm 12 🌘
Bölüm 14 🌒
Bölüm 15 🌓
Bölüm 16 🌔
Bölüm 17 🌕
Bölüm 18 🌖
Bölüm 19 🌗
Bölüm 20 🌘
Bölüm 21 🌑
Bölüm 22 🌒
Bölüm 23 🌓
Bölüm 24 🌘

Bölüm 13 🌑

592 46 74
By Hopeiness

"Wake your dreams! Fit to the dreams .. Because the dream wants to happen.~~ İçindeki düşü uyandır! Düşlere uyan.. Çünkü düş, gerçekleşmek ister."

👑🌸"WUAAAAAA 2K olmuşuz Dear Family yaaa!Tebrikler bize!!"🌸👑

~~Blue Moon - 藍月亮~~

Bölüm:13

Ming Ming:"Uzun zaman oldu...Lina.."

Chan:"Evet uzun zaman oldu seni pis yalancı!Ne geziyorsun yine akbaba gibi ortalıklarda ha?"

Ming Ming:"Hey sadece merhaba demek istemiştim.Ben de yarışmacıyım ve..."

Chan:"Evet zaten kemiklerini kırasıya dövdüğün birine de masumane bir merhaba dersin öyle değil mi?"

Ming Ming:"Ben özür dilerim ama hatam yoktu biliyorsunuz o olayda.Bu kadar güçsüz olması onun hatasıydı.Koçlar ve görevlilerce karar verilmişti birinciliğime.Ödülü istemediğimi de söylemiştim hatırlarsanız."

Bak bak bak!Lafa bak!Güçsüz mü?Sen kime güçsüz diyorsun be dallama çirkin şey seni diyece['m gayet de yakışıklı ve yüzü benden güzel olan biriydi.Ama iyi bir dersi hak ediyordu.Ergenliği 11 ay 2 hafta 3 gün 4 saat ve 57 saniye ile atlatmış bir kızdım ben.Hak edene hakkını vermeliydik.Gayet olgun bir biçimde laflarımı sokmalı ve zaferin tadını almalıydım.Kendimi toparlayıp yaşadığım şoktan çok sinir aldı vücudumdaki tahtı.Yumruğumu sıktım ve gözlerinin içine baktım.Hala ne konuşuyordu kan bu?Yüzsüz!

Sehun:"Hyung sorun ne?"

Chan:"Bir şey yok hadi oturalım."

B:"Abi siz gidin ben birazdan geleceğim."

Chan:"Lina...."

Arin:"Yanımızda yer ayırdık senin için çabuk gel."

Chan:"Bana bak cadı...Ahhh kolum!Sen kime şiddet uyguluyorsun?Kızım bak kabile anlaşması demem çekerim kuyruğunu.Bırak kolumu dedim."

Millet yerine oturmak için yanımızdan geçişleri rahat olsun diye pencerenin yanına yürüdüm ve ona döndüm.Bu dünya da affetmeyeceğim iki kişiden biri ile gayette soğuk ve acımasız konuşmak hobimdi ki laflarımı sokmam gerekti.

Kısaca laflarımı sokup 32 yerinde bıçaklanmışçasına cinayetini işleyeceğim kişi yarı Koreli Yarı Çinli olan Hou Ming Hao!Zaten babası Çinin dolandırıcı Mafya babalarının başıydı.Ne beklenir ki ondan!Kısaca kendisine yalancı pislik idiot Ming Ming diyordum işte.

B:"Demek yarışmalara katılacaksın.Ve birinciliğe oynayacaksın?"

Ming Ming:"Yani ben de öğrenciyim ve abin fazla abartmıyor mu bunu?"

B:"Çok çalıştın mı bari?"

Ming Ming:"Zafer zaten belli.Ve.....Baştan bırakmanı söyleyeceğim yine aynı şey olsun istemiyorum.Bu yüzden yanına geldim.Listede adını görmeyi beklemiyordum.Görmeyeli...değişmişsin."

B:"Yenileceğini bilmek güzel ama biz savaş alanından cesedimiz çıksa bir damla göz yaşı dökmeyiz!Hem o değilim yeni oluşan kemiklerimden.Çok beğendiysen sana da uygularız olur biter."

Ming Ming:"Bak buraya tartışmak için gelmedim.Okulumda bir kız var geçen senenin Ulusal birincisi onunla eş olma ihtimalin olursa ve incinirsen üzülürüm."

B:"Pardon benim için üzülecek son insan sensin."

Ming Ming:"Sadece uyardım bir zamanlar arkadaştık o yüzden."

B:''Şeytana aşkla bakınca onu melek sanırsın.Benim ki öyle bir durumdu ve insan akıllanınca insanın ciğerini görür oldum.Eskiden şekerimdin ama şimdi yapay tatlandırıcım bile olamazsın benim.Senin benim hakkımda endişelenme lüxün yok tamam mı?"

Ming Ming:"İlk önce yanlış kişiye sen mesaj atmıştın hatırlatırım."

B:"İsimler farkı ama yavşaklar aynıymış canım gördük ki."

Ming Ming:"Seni incitmek istemediğimi daha kaç kere söylemem gerek?Hatta yarışmadan yine ve yine o zamanda çekilmeni istemiştim."

B:"Hou Ming Hao ben Alzheimer bile olsam bana yapılanları unutmam.Bil ki bu aralar iyi günümdeyim yoksa hayatımdaki yerin aniden gelen herkesi engelleme isteği gibi anlatabiliyom mu?Ama eski olanlara takılıp da geleceğini mahveden biri değilim ve...."

Sehun:"Lina?"

Sesin geldiği tarafa baktığımda elinde bere ile gelen kişiye şaşkınlıkla baktım.Orta sıradaki yerini almış tilki sürüsünden ayrı ne yapıyordu burada?Yanımıza gelip bereyi hafif nemli saçlarımın tamamını içine alacak şekilde kafama taktı.

Sehun:"Babana mı şikayet edeyim seni illaki?Bana emanetsin unutma.Evden çıkmadan al demedim mi sana bunu?"

Sehun yine bana iyi davranacağı bir gündeydi ki çok şefkatli konuşuyordu.Bu gün hem iyi hem ço kötü bir gün geçirebilirdim şu tabloya bakarak.

Ming Ming:"Demek sevgili yaptın.Holll...."

B:"Ne?Sana ne hem...."

Sehun:"Pardon kendimi tanıtayım ben Oh Sehun.Bizim okulun takım kaptanıyım.Neo Hou'ydu değil mi?"

Ming Ming:"Ahh evet.İsmini çok iyi biliyoruz. Yani tüm okul olarak.Başarılarına hayranım doğrusu."

Sehun:"Okulumuzun başarıları...."

Ağzım açık bakakalmıştım.Oh Sehun o çocuk bir zamanlar benim kemiklerini kırdı ve her yağmurda ölüm açısı ağrısı sızısı yaşıyorum.Ve onunla kanka mı oldun hemen?

Gözlerim işte şimdi dolmuştu ve o saçma konferans ya da teknik toplantı umurumda falan değildi.Sinirle o ikiliyi arkada bırakıp koyun sürüsünün içinden kaybolup odama gitmenin ruh halim için daha iyi olduğuna karar verdim.

Açılmış ağzımı kapatıp önümdeki kişiye çekilmesi için rica da bulunacakken bileğimi saran sıcak elle geri döndüm.O pislik yaratık yerine oturmuş bize anlam veremediğim bir ifadeyle bakıyordu.Bu kıskançlık olamaz öyle değil mi?

Sehun:"Senin kadar olmasa da laf soktum ben ona.Takımımız bir dedim.Hadi yanımıza gel."

B:"Sehun...Şuan duygu festivali yaşarken bir de çoklu kişiliğin kafamı karıştırıyor.Odama gitsem daha iyi olur.Lütfen ben....."

Sehun:"Yemekten sonra plan yaparız ve onu mahvederiz.Şimdi abinin yanında otur sessiz ol ve puan kaybetmeyelim."

B:"Huh?Ne puanı?"

Sehun:"Takım puanı.Akşam ki toplantıda anlatacağım şimdi takip et beni."

Tam o ve Chanyeol ortasına oturmuşken o iğrenç insancık da geldi arkama oturdu.Başımı eğip koltuğuma sindim.

Chan:"Sensiz yaşayamıyorum sen ise gidiyorsun.Babama söyleyeceğim eve dönünce."

B:"Park Chanyeol sensiz yapamıyorum,sensiz yaşayamıyorum,sakın gitme diyen biri 1 ay içinde aldatır lafını hiç mi duymadın?"

Kulağıma yaklaşık konuştu sahnedeki adam bize bakınca.Yani herkes konuşuyor niye bize gözünü dikip özellikle bana sinirli bir bakış atmıştı ki?

Chan:"Canım kardeşim kızma hemen.Seviyorum seni."

B:"Kendim de halledip laflarımı bir bir sokuyordum zaten.Şu yalancı oyuncu pislik gelmeseydi ki en büyük olanı sokacaktım!"

Chan:"Sakin ol ve her şeyi Sehun'a bırak o işini biliyor."

İçim titreyince soğumuş elini "hoh" diyerek ısıtmaya çalıştım.Elimin üstünde hatta kucağımda beliren montla yanındakine baktım.Se Na ona kızarak baktı.Gerek olmadığını söyleyip geri uzattım.Kız hiç de geri almam demedi.Bezmişlik ile önüme dönmüşken ellerim bir fırının içine girdi sanki.Karşı sahneye bakan kişi ellerini elleri ile ısıtırken kısa çaplı bir fels geçirdim.Bu kadar bana iyi davranma Oh Sehun diğer kişiliğin bana bok gibi davranıyor çünkü.Ve bu beni çok kırıyor sen farkında değilsin ama.

Sehun:"Anı yaşa bu ellerin fiyatı ve kadar haberin var mı?"

B:"Paha biçilemez olmadığına göre ne kadar söyle satın alacağım ha?Ne kadar?"

Sehun:"Minnet duymaz mısın sen hiç?"

Se Na:"Offf....Başlamayın yine.Sessiz olun hem."

İrene:"Geç kaldım.Kusura bakmayın başka okuldan bir kaç arkadaşımla konuş....."

Koltukların sonundan sessizce gelen kişinin gözü Sehun'un ve ellerimi kenetlenmesine kaydı.Elimi çekecekken Sehun sıkıca sardı.Evlen işte lan benle.Hah olmaz mı?Kalbimin ihtiyaç heyeti.Müdire toplantıdan sonra gelip özel ders programını verdiğinde yanımda Baekhyun abi ile dırdır edip omzumu göçüren kişi sonunda eli ile alnımı yokladı ve hiç de şefkatli değildi bu bakışlar.

Chan:"Hasta hasta ortalıkta dolanarak ne yapmaya çalışıyorsun ha?Aferin sana!Aferin Park Lina!Bravo tek kelime diyemeyeceğim.Nutkum tutuldu."

B:"Park Chanyeol hayatımdaki en büyük mikrop sensin anlatabiliyom mu?Sağlıklı olmamı bekleme benden!"

Toplantı salonundan ya da milletin role kestiği tiyatro salonu mu demeliyim işte oradan çıkıp odaya gelince ardımdan İrene geldi ardından da Se Na.Montumu çıkarmış kendimi yatağa atacakken İrene kolumdan tutup dışarı sürükleyecekti ki diğer kolumdan Se Na tuttu.Savaşın orta yerinde kalacağımı biliyordum zaten bir gün.Ama biraz dinlenseydim biçıslar ha?

İrene:"Konuşmamız gerek bırak onu."

Se Na:"Kız hasta görmüyor musun?Yarışları kayıp mı edelim sizin erkek kavganızda?"

İrene:"Sehun'a nasıl dokunabilir?Biri bunun cezasını vermeli!Eskisi gibi değil mi?"

Se Na:"Pardon Lina bize çok yakın biri tokat da atar öper de dokunur da sana ne!"

İrene:"Bu oyuna inanma mı bekliyorsunuz?Bari biliyor mu her şeyi.Söylediniz mi ona da?"

B:"Kızlar sakin olun.Güzelce oturup konuşabiliriz hani.İrene sakin ol.Sehun ile aramda bir..."

Se Na:"Pardon kimse senin gibi güzel oyun çeviremez aşk ile ilgili!Sehun senden sonra zor toparlandı ve onu bir daha dağıtmadığına emin olacağım."

İrene:"Sehun ve aramdaki ilişki seni ilgilendirmez tamam mı?Hem sizin hakkınızda insanların bilmedikleri gerçeklere sahibim.Zorlama beni.Yoksa tüm kurduğun hayatı anında yıkarım."

Se Na:"Şizofreni birisin kızım sen!"

İrene:"Senin gibi soğuk ve huysuzu oynamaktansa aşık olmuş olmayı tercih ederim.Yalnız öleceksin ilk önce kendine bak sen!"

Se Na:"Abimi aldatıp bir de bunları söylemen.Yüzsüzün tekisin kızım sen!"

B:"Tamam konuşun siz ve beni bıraksanız hani ha?Başım dönüyor gerçekten!Se Na aşkım kendimi iyi hissetmiyorum bırak kolumu."

Sallanan bedenimden sonra konuştukları şeyler kulağımda uğultu ile dolanmaya başladı.Kolumu çekmeye çalıştım ikisinden de sonunda başarısızlık ile bacaklarımı serbest bıraktım sonra daha korku dolu uğultular ile bırakıldığım yumuşak zemin rahatlamamı sağlamıştı.

Gözlerimi karanlık ve soğuk bir yerde açtığımda dışarıdaki rüzgarın sesi ahşap olduğunu sandığım odada yankılanıyordu.Uğultular arasındaki arkamdan gelen tıkırtı ile döndüm.Pencereden içeriye süzülen ay ışığında biri belirdi.Yüzünü tam seçemiyordum ama çok da tanıdıktı.Kolumu tutan sıcak parmaklar ile korkarak çığlık attım.Ama kokusu çok tanıdıktı onunda.

B:"Sehun?"

Yanağımda gezinen elleri o kadar gerçekçiydi ki ona yaklaşınca gözleri görmekten korktuğum gözlere dönüşünce ittirdim onu.Karanlıkta kaybolan beden bir duman bulutuna dönüşünce artık uyanmam gerektiğini hatırlattım kendime.İşte en çok korktuğum rüyalardan bir tanesi daha.Rüya olduğunu biliyordum ama uyanamıyordum bir türlü.Karanlıktan gelen hırlama sesi ve bana doğru yaklaşan şeyin ne olduğunu merak ederken beni kurtaran odada çalan alarmın sesi olmuştu.

Gözümü kırpıştırarak açtığıma sabaha doğru daha hava iyi aydınlanmamıştı ama otel odasında da değildim.Revirdi sanırım burası.Her şey lüxtü ama o fiyakalı cihazlardan yoktu.Kendime geldiğime emin olduktan sonra doğrulup bir gerneştim esneyerek.Karşı koltukta yatan Chanyeol'e doğru yürüyüp uyanması için dürtükledim.Korkuyla uyanınca bitmek bilmeyen azarlaması falan filan.Odaya çıkacak asansörü beklerken sabah koşusundan gelen kişiyi görmemle yine gözlerim doldu sinirlendim.Kendime diyorum seni korkutan hamam böceklerini öldürmen gerek ama kafasını koparırsan yine yaşarlar üstüne terlikle vurman gerek!Chanyeol omzuma montunu koydu bir de sarılıp ben buradayım dedi sesssizce.Yine sessizce asansörün odamızın olduğu kata gelince kapısı açıldı ve Ca Can!Kapıda diğer bir başrol karakter adayım olan Sehun vardı.Kolumu çekip höst sen ne yapıyorsun demeye kalmadan sarıldı.Yeter ulan dedim nereye giderse gitsin bunun sonucu.Ben de kendi filmimde baş rol olmak istiyorum.Buraya kadar!Sonunu düşünmeden ben de birinin hayatında yer etmek istiyordum.

Sehun:"Söz verdin bir daha hastalanmayacak ve benden saklanmayacaktın!Sana demiyor muyum saçını tam kurutmadan çıkma dışarı diye?"

Büyük ihtimal bunları arkamdaki koridora doğru yürüyen kişinin duyması için yapıyordu ama benim de hoşuma gitmedi değil.Onun nasıl biri olduğunu çözmüş olsa gerekti.Ming Ming tam bir kıskanç manyağıydı.Eski oyuncağını bile kimseyle paylaşmak istemezdi o.Kendinden başka kimse iyi olamaz diyen egoistin tekiydi.O da bunu kabul ediyordu.

Sanırım kendi filmim de başrol olmanın vakti gelmişti.Onu omzundan ittirip elinden tutarak abimin girdiği ve yan odamız olan odalarına girdik.Chanyeol de arkadaş kuralını boş vermişe benziyordu.Elimi bırakıp kollarımı göğsümde birleştirip anlaşma yapmak için ona döndüm.

B:"Peki hale bu oyunu oynayacaksak ben de kesin olan bir şey istiyorum."

Sehun:"Ne saçmalıyorsun?Burası erkek odası ve Baek....."

Baek:"AHHH!AMAN TANRIM ONUN BURADA NE İŞİ VAR?"

Baekhyun abi kız gibi banyodan çıkarken yakalanıp utanınca kendini banyoya kapattı.Ona aldırış etmedim çünkü daha çarpıcı sırlarını biliyordum ben onun.Mesela ayrıldığı nişanlısının şuan başka biriyle evli olması ve düğünlerini basması ya da karanlık taraflarla iş birliği yaptığı gibi.Yani bu utanmış kız ayaklarını bıraksın.

B:"O hamam böceğini terlik ile ezilmiş yerde can çekişirken görmek istiyorum.Yarışmaları kazanıp kupayı kaldırırken onun yüz ifadesini çekeceğim ve tüm ülkeye ve sitelere yaymam da yardımcı olacaksın.Fark etmedim sanma hacker gibiydin sende."

Sehun:"Sendeki beyin fırtınası anca beyin esintisi olmuş belli."

B:"Yaa İnternet de benim höngür höngür ağlayan videom vardı ve o yaymıştı bunu yanına mı bırakalım?Ha sevgilim?"

Sehun:"Ay sanırım kusacağım!"

B:"Yardım edeceksin değil mi tez konum, bilirkişi raporum, mastırım?"

Chan:"Lina sana uğraşma şu çan çin çon ile demiyor muyum?Babam ve onun mafya babası arasında çıkacak savaşta kurşununa gideceksin arada söylemiş olayım."

B:"Park Chanyeol intikam diye bir şey hiç duymadın mı sen hiç?Park ailesini küçük düşürmüştü hatırlatırım!Öcümüzü almayalım mı?Oh Sehun yar...Ya ittirme çıkıyoruz tamam!Çıkıyoruz dedim.İşte.Yardım....Yaaa OH SEHUN!!SENİ ONUN BUN...."

Beni odadan attığında kapısını yumruklayıp küfürlerimi savururken kampta bulacağım olası taliplerim geldi aklıma ve kendi odamın kapısını çalacakken başka bir şey daha aklıma geldi.Eğer Sehun ve oyunu yayılırsa kısmetim kapanır!Ama biraz daha düşündüm belki kısmetim açılırdı?Sonuçta Oh Sehun ile sevgili olmuş diyecekler mükemmel kusursuz talip diyecekler.Tanrım bu kadar zeki olmak zorunda mıyım?Yaa tamam tamam mükemmelim tamam.Sevincimi abartmayıp odamın kapısını çaldım ve iki belki beş dakika bekledim.Eminim ki sen aç sen aç kavgası yaptılar ve sonunda dişini fırçalayan Se Na açtı kapıyı.

B:"Özür dilerim anahtar kartım yoktu yanımda."

Se Na:"Çabuk hazırlan.Ortak salonda gün boyu seminer var sonrası antrenmanlar var ve toplu yemek varmış akşamına."

B:"Peki."

Üstüme yine takım formasını giyip ekipmanların çantasını aldım.Sırt çantamı da alıp odadan çıktım.Saçımı toplarken biri saçım karıştırınca sinirlendim.

B:"Yaaa.....Park Chanyeol bak çükünü kescem ha yakında!Beni intikam almaya zorlama!"

Chan:"Neden kardeşimi sevemez miyim?"

B:"Bana daha çok sövüyorsun gibi geldi.Sana kaç kere saçıma dok.....YA PARK CHANYE...."

Karşı koridordan çıkan kişileri görünce kendime çeki düzen verip asansörün önünde bekleyen ve pis pis sırıtan kişinin yanına gittim.Ve saçımın lastiğini çıkartınca öyle ifadesizce asansörün kapısındaki aynaya baktım sonra ayağımı kaldırıp ayağının üstüne vurdum söylenmeye başladı.Arkadan Se Na ve İrene geldi ve başrol oyuncumuz Sehun.Baktım bayağı bir kalabalıklaştı asansörün önü çantama asıldım ve merdivenlere yöneldim.Bir kaç adım sonra omzumdaki ağırlık hafifledi ve onun yerine daha ağır bir yük bindi.

Sehun:"Nereye bu yükle?"

B:"Ana baba gününde 23 nisan çocuğu olmaya hiç niyetim yok.Hem...neyse boşver."

Sehun:"Ne oldu?Yine ne saçmalayacaksın?"

B:"Bak Oh Sehun IQ'n yüksek ve soktuğum laf bana geri döner korkusu ile içimden böyle sokacağım lafları bir bir ipe diziyorum ama ağzımdan çıkmıyor haberin olsun.Okulumuzun gururu söz konususun bu yüzden sana burada laf sokmayacağım.Asımız olduğun için yani.Ama eve dönünce anlaşmaya kaldığı yerden devam edeceğiz."

Sehun:"Ne anlaşması?"

B:"Beni gangsterlerin elinden kurtardın ya sevdiceğim işte o gece yaptığımız.Hani seni affetmem karşılığında yatağın ve sonsuz sana laf sokmam karşılında eve döndüğüm kısımdı hani?Beyninin neresine bellekledin ha sevdiceğim?"

Sehun:"Pek hatır....."

B:"Ya IQ'um 200 diye dolaşıyon ortalıkta ama sanırım o iki sıfır boş.IQ'un 2 bile yok!Aman tanrım çocukların......Neyseki zeka anneden kurtuldular."

Bana böyle onaylar ve şaşırmış gibi bakarken gene bilgi abidesi bilge Lina'ya hayran kalan biri olduğunu görünce havalanmadım değil.

B:"Yaaa tamam eve dönünce ablan sana hayattan karma bir özel ders verecek imrenerek bakama."

Sehun:"Bir an düşündüm de bu kadar zekiyken aptal olman ne biliyim karışık salata canım çekti bir anda."

B:"Bu nasıl bir benzetme ve sen.....Sen bana zeki mi dedin?Yaa Oh..."

Sırıtarak arkasında bıraktı beni ve onu yakalamak için koştum.

B:"Sehun gel buraya!Samurai Jack zekilik abidesi mi dedin?Ha?YAAA KAÇMA!OH SEHUN!"

Salonda kızçelerimin yanına oturup başımı diğer yanımdaki Chanyeol'e yaslamıştım.Koçların konuşması her akşam düzenlenecek ve okullar arasındaki kardeşliği arttıracak yarışmalardan söz etmeli bilmiyorlar ki bu yarışmalar olası kavgaların en birinci nedeni.Çünkü bu küçük yarışlarda yenilenler pisliklik yapıp gerçek yarıştan önce kazananları sakatlıyacaklar.Burası dünya ve karanlık insanlar yanı başımızda.Ben bile bunu bu yaşımda fark ettim hocalarım kendinize gelin.

Herkes kendi branşına ayrılınca bir an spor salonundan içeri girmek istemedim ama uyuz Robin Hood ile yaptığım son anlaşmada o sıçan ve yalancı Ming Ming serserisine yaptıklarını ödetecek bir gün gelmişti sonunda.Ve onun içinde şimdi o salona girmem pratik yapmam gerekti.Ama korkuyordum da lanet olsun sana Ming Hao!!!!!

Ming Ming:"Girmeyeceksen kapıyı işgal etmesen?"

B:"İçeride oksijenimi çalan beyinsiz çok olacak depolamak gerek diye düşündüm."

Çantamın koluna asılıp kapıyı çektim ve içeri giren kızları geçip soyunma odasına gittim.Salon okulumuzun olunca en azından bildiğim bir yer diye düşünüp rahatlıyor insan.Otel de okulun içindeydi zaten.Okulumuz çok büyüktü.Okulda 3 tane spor salonu vardı biri okçular ve jimlastikçiler aldı diğerini taekwonda,judo diğer kalanlar da buraya tıkıştırıldı haliyle.Hapkido,kendo,eskrim ve buz pateni.Lanet olsun büyük salondu tamam hepimiz rahatça çalışırdık ama yarısı buz sahasıydı ve ölümcül derecede soğuktu burası.

Baek:"Hey Lina!Chanyeol nerede?"

B:"Bekçisi...Hapşu!...miyim ben onun!"

Baek:"Sadece sordum.Hastalanma bak okulumuzun gururu söz konusu burada."

B:"Vazgeçmek için çok mu geç?HAYIR!İntikam var sonunda!Lina dayan kızım güçlüsün sen!"

Kafamdaki bazı düşünceleri sesli söyleyerek minderin etrafında yerimi aldım.Başlığımı ve kılıcımı yanıma koydum.Saçımı ensemde toplayıp topuz yaparken yanıma utanmazın teki oturdu.Neyse hamam böceğini yakında ezecektim terliğimle yakalayıp.Şimdilik evin içinde bir süre daha gezinsin istediği kadar.

-"Merhaba millet ben Koçunuz Kim Min Jun."

-"Oha çok genç değil mi?"

-"Koç çok gençsiniz."

-"Ahhh sadece okulum yeteneğimi erken gördü desek daha doğru olur."

Ayyy tanrım bizi kimlerin ellerine bıraktın da çocuk bakıcısı gibi.Erkek lisesinin koçu değil mi bu?Hocaları bile okulumu güzel kutsal okulumu işgal etmişler.Bir kaç kişi daha minderin etrafında toplanıp koçun cebinden çıkardığı kağıtta yazdığı şeyleri dinlerken gözüm buz pistine kaydı.Holll benim hatunum Se Na vuaaaa patenci olarak katılacakmış.Ben Şok!Daha vefat değil ama....Hocayı ve anlamsız kurallarını dinlerken yanımdaki ve arkamdaki kızların dedikodusuna kaydı kulağım.

-"Yaa yaa duydunuz mu?Bu okuldaki sporcuların çoğunluğu milli sporcuymuş."

-"Kazanan takım belli desene!"

-"Ya kazanamazlarsa?Düşünsene rezil olacaklar.Çok komik olurdu."

-"Aslında duyduğuma göre kendi menajer ve koçları bu yarışmayı kazanamazlarsa milli takımdan bide atabilirlermiş.Babam dedi.Milli eğitim bakanlığındadır da kendisi."

-"Yaa onu bunu bırakın da şu Uluslararası Merkez Lisesindeki kızı duydunuz mu?"

-"Umarım onunla eş olmam."

-"Şuna bakın çok korkunç duruyor."

-"Kemiklerim kırılabilir."

Ne demek milli takımdan atılacaklar ya?Alt tarafı okullar arası bir yarışma.Uluslar arası ya da ne bileyim kazancı olmayan bir yarışma.Abartıya ya da çok büyük kayıpların olacağı bir soruna ne gerek vardı ki?Ya da hepsi dedikodudan ibaret değil mi sonuçta müdire hanım ilk 3 dedi.Bir kaç kişinin milli takımdan atılması onunda işine gelmez ve böyle bir riski almaz.Ama o zaman neden uyuz ve buzlar kraliçesi kardeşi bana yardım ettiler?İkisi de isimlerinin 2. sırada yer almasını istemiyordu sonuçta ikisi de ulusal birinci.Doğru ya menajerleri var onlar tehdit etmişlerdir.Zaten o adamdan ve abimin peşindeki kaba saba kişiden hoşlanmıyordum.Resmen onları kölesi gibi kullanıyorlar.Sponsorları var onlar yüzünden böyle strese girdiler ve her yolu deneyip benim gibi biri ile sevgili taklidi bile yapan Oh Sehun........Konuşmamız gerek.

-"Birinizin dikkati baya baya bir denize dalmış.34 numaralı öğrenci!"

B:"Efendim hocam söyleyecekleriniz önemli değilse lütfen konsantrasyonumu bozup geliştirdiğim taktiklerimi bölmeyin!"

-"Oooo biriniz kendinden çok emin görünüyor.O zaman hızlı bir başlangıç için iki kişi seçmeye ne dersiniz?34 numara ha?"

B:"Peki hocam nasıl isterseniz."

-"Immmmmm 67 numara?"

-"Bitti kızı kesin öldürecek!"

-"Bakamayacağım!"

-"Şuna baksana dev önünde karınca gibi."

-"Tam anlamıyla deve cüce savaşı bu!"

Başlığımı takmış ve kılıcımı alarak minderin ortasında duran koç ve başlığını takmış kişinin önünde durdum ve gözlerim Ming Ming'e gitti.Yüzünden endişe vardı.Anladığım kadarıyla karşımdaki kız ki yarışmadan ayrıl diye beni tehdit ettiği kişiydi demek.

-"Hazır mısınız?"

-"Yeeeeeyyyy!"

Elimle sımsıkı kılıcımı kavradım.Düdüğü çalan koçla birlikte karşımdaki kişi hemen saldırdı.İlk olarak nasıl ve ne düşünceler içinde olduğunu çözmem gerekti rakibin bu yüzden üstüme gelmesine izin verdiğim sırada az da olsa nasıl biri olduğunu çözmüştüm.Ki o kadar yediğim dayak boş yere gitmesin öyle değil mi?Yalan değil iyi dayak yedim.

Aşırı saldırgan,belli kuralların dışına çıkmadan hep aynı düzeyde taktik uyguluyordu ki bu da kısa zaman içinde bu yarışmaya özel hazırlanmış biri olduğunu gösterdi bana.Ve en önemlisi benim sahip olduğum tecrübeye sahip değildi.Çok hırs insanın kendisine zarar verir tatlım.

-"Sakin....67 numara sak......OOOOO!AYRIL!Ayrıl!....."

Çünkü ne kadar küçük olsam da karşımdakinin zayıf noktalarını çözdükten sonra Samurai Jack edası ile fare gibi rakibimi hızlıca alt edebiliyordum ki bu bunu öğrenmek için çok uzun ve zor bir yoldan geçmiştim.Ama finale çıkmadan önce herkese her şeyi göstermek yazık olurdu bu yüzden sadece biraz gösterip pes edeceğim...

Yere bilerek kendimi attığımda koluma vurduğu yer acı ve ağrı içinde sızlarken sen finalde karşıma gel kızım göstereceğim sana dedim.Evimdeki 2. hamam böceği sensin aklıma yazdım bunu.

-"Tamam....Ayrılın!Bu kadar.67!"

Kız üstümden kalkınca kolumu tutan kişiden kolumu kurtarıp üstüme başıma çeki düzen verdim.Başlığımı çıkarırken Koç telaşla bakıyordu.Sanki öldük ha?Alt tarafı dayak yedik şurada.

-"34 numara iyi misin?"

B:"Tabiki de Koç.Bu bir pratik ve kendime dikkat etmeden onun beni dövmesine izin verdiğimi düşünmüyorsunuz her halde.Ayrıca.....Park Lina!"

-"Kafanı mı bir yere çarptın?Ya da aldığın darbelerde..."

B:"İnsanlara numara ile seslenmek kabaca değil mi sizce de en azından 10 kişinin isimlerini aklınızda tutacak IQ ya sahipsinizdir sanırım.Bu günlük bu kadarsa.Bye!"

-"Yaaa 34 numara!Ders daha bitmedi!"

B:"Koç burası benim okulum ve kendi derslerin var hani müdire hanımın zorrla bizi içine çektiği...Good bye!"

-"Daebak!Bu okulun öğrencisiymiş."

-"Baksana bu kadar kötüyse diğerleri....."

-"Sanırım dereceye bile giremeyecekler."

-"Şansımız var ha?"

Soyunma odasına girip üniformayı düzgünce katladım ve çantaya koydum.Üstüme kapüşonu geçirip yurda doğru yürümeye başladım.Kantinden meyve suyu alıp fırtlata fırtlata yurda doğru yürümeye davam ettim.Patikanın diğer tarafından gelen mahşerin 3 atlısını görmemle biricik yalancı yarim ile göz göze geldim.Hayır kalbim hiç iyi davranmıyorsun bu aralar bana!Ne oluyor sana kendine gel!İç sesim de beni sizginlemese ele avuca sığmayacağım.

Ve elinde pespembe bir pamuk şeker vardı çok sevdiğimden.Aynısından Chanyeol de de vardı ama neden o kadar güzel bir şeyi yemiyorsunuz aptallar diye düşünmeden edemedim.Giriş kapısına gelince adımlarımı durdurmam ile arkamdan biri zönk diye üstüme abandı ve kendimi yerde buldum.Üstümdeki ağırlık kalkınca kolumdan tutan kişi ile göz göze geldim yine.

Chanyeol:"Yaaa seni pis yalancı kardeşime ne yaptın?"

Ming Ming:"Bir anda durdu onun hatasıydı!Burası dar bir yol ve iki kişi için küçük görmüyor mu?"

Sehun:"İyi misin?Ne yapacağız dizin kanamış."

B:"Sorun değil çok acımıyor.Gidelim hadi.Acıktım ben."

Se Na:"Çantanı ben taşırım ver hadi."

B:"Hayır ben taşırım ağır değil.Bileğin falan incinir yarışmada kaybedemeyiz!Sen çok narinsin kızım fark etmedim sanma."

Layla:"Burada mısınız?Bizde...Lina dizin!Aman tanrım!"

B:"Abartmayın yıkayınca iki çizik kalacak hadi girelim yemek saatini kaçırıyoruz!"

Yerdeki çantama uzandığımda Chanyeol aldı ve özür dilemeden olay mahallini terk eden kişinin ardından yürüdü ve onu geçti.Üstümü silkeleyip kolumu tutan kişiye gülümseyerek bir adım öne doğru attım ama kolumu çekince yine arkamı döndüm sendeleyerek.

B:"İçeri....Ahhhh!Yaa acıttın!"

Aşağıya eğilip mendilini bacağıma bağlarken kalbim böyle hipodromdaki yarış atları gibi.Evlen lan benle.Hah?Fena mı olur türünün tek örneği evde kalmış ve turşumun daha iyi olacağı kanaatindeyim ama al işte beni.Bir alana bir bedeva indirim de yaparım sana.Huh?Olmaz mı?Evlenek ne olur.Evlen benimle sen bence.

iç Ses Kyle:"Lina sen nasıl benim yıllardır koruduğum asilliğimi yıkıp bir abaza olup çıktın ha?Sana ne oluyor bu çocuğu görünce kendine gel lütfen!Teessüf ederim yani."

Evde kalmış kız kurusu iç sesim biraz libido artışından dolayı azdı ama diğer asil iç sesim onu yenip beni kendime getirdi.Doğrulup koluma giren kişiyle olan mesafemi korudum.

Sehun:"Bana bak yarışmalar için eğer...."

B:"Bırak kendim giderim.Asıl bana diyeceğine sen kendin kendine bak.Hoş tipin...."

Sehun:"Kıskanma bu kadar çalış seninde olur hobit."

B:"Bana bak ilerde tasarımcı olur kendime 10 santim dikerim görürsün.Hem anlaşmamıza istersen evde devam edelim ha."

Sehun:"Ne anlaşmasıymış bu?"

B:"Hani beni evden kovduğunda gece gece sokaklarda saldırıya uğrayıp beni kurtardığın ve yaptığımız o hayatının sonuna kadar sana laf sokma anlaşması.Kendimi tutayım arkadaşları arasında bozulmasın dedim ama sen bana laf sokarsan ki özellikle boyla alakalı ben de sen üşüme diye kalın kalın laflarımı giydiririm sana haberin olsun."

Sehun:"Akşam antrenman salonuna gel."

B:"O nedenmiş."

Sehun:"Burada liderin konuşuyor sorgulamasan bir kerede?"

B:"Sen bırak lideri , seni görsem ıyğğğ deri bir kemik bile diyip acımam sana.Yanından geçer giderim."

Sehun:"Tanrım beyin yoksulu bir kişi ile konuştuğuma ve beni anlamasını beklediğime inanamıyorum."

B:"Yaa benimle Korece konuş!Seni yozlaşmış yaratık.Anneme babama küfür ettin değil mi?Yaa buraya gel!"

Sehun işte iyi hallerini bırakıp eski haline döndü.Ne güzel iyi anlaşıyoruz biz demiştim oysaki.Onu çözmek en zor problemi çözmek gibiydi koyduğum teşhise göre.Ama ben biliyordum bunlar hep uyuşturucu yüzünden.Kanıt toplayacağım yarışmalardan sonra.Elaleme beni rezil edenlerin yanına bırakmayacağım o kadar!

Onlar odaya girince sinirle yan tarafıma dönüp odanın kapısını açtım ve kendimi yatağa bıraktım.Dizimdeki acı biraz dinince üstümü değiştirip pansumandan sonra yemek yemek için salona indim.İnmez olaydım.Gözlerim kör olunda bu manzara ile tecavüze uğramayın dedim.Anında arkamı dönüp kendimi gizleyerek okulun arka bahçesine kadar ajan misali insanlarla köşe kapmaca oynadım.

Çimlere uzanıp guruldayan karnıma bastırdım.Acaba Chanyeol neden her önüne gelenle yılışıkça pozlar veren hareketlerde bulunuyon?Ve üstelik onlar başka okulun kızları.Sehun kadar olmasa da sen de bizim okulun ası niteliğinesin.Şimdi düşündüm de hepsi sporda benden iyiler.Böyle düşününce aha da bir korktum.Kesinlikle birinci olmalıydım.Onlar 1. olacaklar hepsi eminim.

B:"Çok çok çok sinirliyim!Ne yapacağım ben bu çocukla.Playboy işte.Ama asıl dileklerimi iyi biliyorsun değil mi Tanrım?Abim ve diğer herkes bu yarışmalardan kazasız belasız çıksın.Ha bir de hepsinde birinci olalım.Bana güç ver çokça.Sehun ve tilki tayfası milli takımdan atılmasınlar bir de.Sonra Se Na çok narin onu hasta etme buz pistinde.Layla da çok naif bir bedene sahip bileğini falan burkmasın esneyip dönerken.Abim ki kendisi adına sana milyon tane dua ettiğim kişi biliyorum yine başına bir şey gelmeden onu koruyacaksın ama bir hatırlatayım dedim.Arin unni de bu günlerde çok halsiz gibi ona güç ver.Baekhyun abi bir sessizleşti kendine gelsin oda.Diğerleri zaten hayvan gibiler.Ha bir de asımız süper egomuz var Sehun ona da bir şey olmasın ve uyuşturucuyu bıraksın lütfen.Bedenine zararlı değil mi?İyi bir insan biraz psikolojisi bozuk ve yanlış şeyler ile telafi etmeye çalışıyor o kadar.Çift kişilikli diye bu kadar yüklenmesin kendisine.İşte şimdilik bu kadar isteklerim daha olursa yine seninle bolca bağlantıya geçeceğim.Teşekkür ederim."

Çalan zil ile boş boş çimenliğin bitimindeki düzlüğe yayılmış takım gruplarına baktım.Bizimkisinden çok farklıydılar.Hepsi eğlenmek için gelmişe benziyordu.Zaten amaç bu değil miydi?Oganizasyon evi ve millilerden kurulmuş takımda olmak çok büyük bir yüktü şuan anladım da.

Kalkıp otelde üstüme okul formasını giyindim ve okula gittim.Sessizce sırama oturduğuma diğer ikili ve ardından İrene geldi.Bize dördümüze özel temel derslerden hazırlanmış program için bir süre sınıf arkadaşı olacaktık.Abimler ise hepsi neredeyse lise son oldukları için aynı sınıftalar.Gırır şamata hoş sohbet ortamı ve en iyi en mantılı düşünen okul hocamız onlardan sorumluyken nasıl olmayacaktı ki?

Her ne kadar hoca sürekli bana laf sokmaya çalışsa da başımı aşağıya inip yarışmaları kazanamazsak ne olur diye düşünüm.Hayatım bir matematikse sanırım içinde bulunduğum durum Trigonometri olmalıydı.Matematiği severdim ama problem ne kadar zor ise başım o kadar çok ağrıyordu.

-"PARK LİNA!"

B:"Huh?Pardon hocam dalmışım.Ne demiştiniz?"

-"Cezalısın ders bitiminde saha etrafına 10 tur koşacaksın."

B."Ne?10..10 tur?Ama..."

Sehun:"Sayın öğretmenim akşam önemli bir program var yarışmacılar için.Lina arkadaşımızda buna dahil.Yorulması takımımıza puan kaybettirebilir."

-"Öyle mi?Peki bu seferlik affettim seni tembel teneke.Şimdi şu soruya bakalım."

Akşama doğru bitmiş dersten ben de bitmiş olarak çıktım.Zihinsel bir çöküş yaşarken ikizler çııp gittiler ve beni İrene denen kızla yalnız bıraktılar.

İrene:"Bekle biraz konuşmamız gerek."

B:"Şey antrenman...."

İrene:"Halim ve hareketlerimden Sehun'a yanık olduğumu anlamışsındır.Onun etrafında gezinmeye ve ona dokunmaya devam edersen aramız kötü olabilir.Bu olsun istemem."

B:"Şey yanlış anladın.Sehun gerçekten iyi bir arkadaş benim için.Aile dostumuz yani.Bana öyle davranması sadece o Ming Hao denen serseri görsün diye.Aslında bana geldiğinden beri bok gibi davranır kendisi.Söz yanında bile dolanmayacağım artık.Yeter ki yarışmalar güzel geçsin ve 1. olalım.Çünkü herkesin hayatı bu basit ama etkili yarışmaya bağlı."

İrene:"Onlar hakkında tek kelime bilgin yok öyle değil mi?"

B:"Ne kadar az bilirsem benim için daha iyi olacağı kanısındayım."

İrene:"O zaman anlaştık diyorum."

B:"Şey bir de lütfen onun kardeşi ile tartışmasanız en azından ben odadayken."

İrene:"O başlatıyor her şeyi."

B:"Anladım."

Kabanımı giyip sırtıma çantamı attım ve koridorda sessizce yürümeye başladım.Bu filmde başrol ben değil başkasıydı ben ancak arka çalışanlardan biriydim o kadar.Hem kız o kadar güzelken şansım bile yoktu.

Chan:"Hey suratın neden asık?"

B:"Yeol?"

Chan:"Ne oldu?"

B:"Bana....neyse boşver.Dersin bitti mi?"

Chan:"Evet çocuklar dışarıda bir kafe de toplanalım diyoruz hazırlanıp gel."

B:"Kafe mi?Hani okulun hemen karşısındaki küçük 6 yaşında kızı olan amcanın yeri?"

Chan:"Evet neden?"

B:"Siz gidin benim...ıııı benim bilirsin işim var.Bilirsin"

Chan:"Hiç boş yere kaçma küçük hanım seni odana dalıp kolundan tutmadan lobide bekliyor olacağım."

B:"Abi bak her zaman söyledim yine söylüyorum pişman olursun bu ısrarına."

Chan:"Lina sen mafya patronu gibi hayırdır."

B:"Yok bir şey hadi abim hadi."

Odaya girince attığım çanta Se Na'nın buz patenlerine değdi ve onlar kutusuyla birlikte sandalyeden yere düştü.Tam da olur ya kız banyodan çıktı ve onunda şok olmuş yüz suratları yarışması yaptık.Hemen üstüme yürümesin mi bir de.

B:"Se Na bak bilerek yapmadım.Özür dilerim."

Se Na:"Onların fiyatı ne adar biliyor musun?Onlar tarihi eser kendini satsan ödeyemezsin!Sen ne sakar ne işe yaramaz birisin ha?"

B:"Özür dilerim bak vallahi bilerek olmadı."

Se Na:"Bir de bilerek olsaymış!Gel buraya kaçma!"

En sonunda odanın dışında altında ezilmekten abim kurtardı.Kız ejderha gibi ateş püskürürken abimin ve uyuzun arkasına saklandım.Kounu sıkıca tutunca sertçe çekti ellerimin arasından.

Se Na:"Seni odamda istemiyorum git nereye gidersen!Ayaklı felaket Sehun!Şuna baksana biliyorsun bunların değerini."

B:"Gerçekten bilerek olmadı.Telafi ederim yeminle.Sana yeni...."

Se Na:"Bunları kendini satsan ödeyemezsin!"

B:"Evet zaten yüksek bir değerim yok biliyorum ama bankada param var biraz sana yenilerini alacağım."

Oda da cinayetim işlenmeden kıyafetlerimi alıp ortak kullanım lavabosuna indim.Üstümü değiştirip lobi de ağaç olmuş kişiye yapıştım.Beni üstünden atmaya çalışsa da karşıdan karşıya geçerken köprü niyetine güvenli bir geçiş sağladım kendime.

Chan:"Hobit ben şu iki yanda bir mağaza var ona bakıp geliyorum."

Kapının önünde ayrıldığımızda içeri girmek istemedim onsuz ama o kalabalıkta kendime yer kapmalıydım.Yoksa beni dışlayacaklardı kenarda durursam.İçeri girince kalabalık iki guruptan tanıdık seslere doğru yöneldim.Etrafı kolaçan ederek topluluğa yaklaştım.

Baek:"Yeol?"

B:"Mağazaya uğrayacakmış."

Se Na:"Ne hoş buraya otobanda zincirleme araba kazasına sebep olmadan gelmişsin."

B:"Se Na bak o konu da özür dilerim.Vallahi yanlışlıkla oldu.Sana yenilerini alacağım."

Se Na:"İstemez!Defol odadan yoksa cinayetini intihar süsüyle bir güzel süslerim kimsenin haberi olmaz."

B:"Oh Se Na!...."

-"Iyyy çirkinde gelmiş!"

-"Baksana nuna halen çirkin."

-"Hayır Yoon fark var.Daha da çirkinleşmiş."

B:"Ufaklık araya girmeseniz şurada şu ablanızla bir......"

-"Unni dünyanın en güzel kızısın.Hayranım sana!Şununla konuşma lütfen."

"Yaa çirkin ortalıktan çekilsen?Se Na nuna sen çok güzelsin benimle evlensene."

Se Na:"Öyle mi yapsak?Ama şu bana kötü davranıyor."

B:"Hah!İnanamıyorum ya!Tamam siz kazandınız!"

Gerisin geri dönüp kafeden çıktım ve en yakın üst geçidi bulmak için caddenin aşağısına yürümeye başladım.Ne zaman kendime yeni bir arkadaş edinecek olsam neden ters tepiyordu şansım?Bir de aile dostumuzun kızı olacaksın hatunum!Bana böyle davranma bu beni çok kırıyor.Fark ettim e her şeye çok kırılır olmuşum.

İç Ses Kyle:"Lina kendine gel ezdirme milleti kendine!"

B:"Tanrım hani sana uzunca dualar ediyorum ya hep.Bana kızmıyorsun değil mi?Belki başka bu kadar senden bir şey isteyen yoktur ama senden başka isteyecek kimsem de yok biliyorsun.Bu yüzden şimdi isteyeceğim şey belki intihar niteliğinde ve bana kızacaksın ama gerçek akrabalarım ile olmayı şunlara tercih ettiğimi bil tamam mı?"

Saatlerce yürümüş olmama rağmen yakında bir üst geçit bulmuştum ne de alt geçit.Olanı da yıkmışlar ve beni saatlerce yürümeye mahkum etmişler.Etrafa baktım ve yarım saate yakın arkadan gelen ayak seslerine anlam vermeye çalışmıştım.Neden arkamı dönmüştüm ki?Arkamda en az 10 kişilik bir fan grubu vardı.Ve onları çok iyi tanıyordum onlarda beni.Çünkü karakolda bitiyordu hep sonumuz.

B:"Merhaba kızlar."

-"Yaa...Yakalayın!"

Kızın biri kolumu tutmuşken kurtulup hemen yandaki ara sokağa girdim.İçe doğru kafe sayısı azalsa da yemek yenecek çok yer vardı ve insanda.Beni öyle kolay kolay dövemezlerdi.Yani ana caddeden ayrılmasam iyi ederdim.Dört kavşağa gelince başka bir yöne saptım.Sokaklar daralıp tenhalaşınca iyi yapmadığımı anladım.En son yol inşaatının olduğu yolda koşarken demire takılan ayağım yüzünden çamurun içinde yuvarlandım.Benimle birlikte iki kızda düştü ve içimin yağları eridi.

B:"Çek elini üstümden seni pis yelloz!"

-"Sana demedik mi onlardan uzak duracaksın diye!"

-"Seni zengin zübbesi çirkin!"

B:"Dokunma bana!Pislikler tek tek gelsenize!Yemiyor değil mi?"

-"Sehun benim ve ondan uzak duracaksın!"

-"Sticker gibi yapıştın üstlerine be!"

-"Çirkinsin kızım sen!Kendini eve kapatman gerekir."

B:"Asıl siz kendinizi eve kapatın!Beyin yoksunu yaratıklar!"

Yine saç baş bir kavgadan sonra beni kuyu gibi üstü açık bir çukurun kenarında sıkıştırdılar.O başları olacak kızın saçı elime yapışmışçasına yine üstüne yürüyüp elime dolayacaktım ki biri karnıma vurması ile iç organlarım yer değiştirdi sanırım orada.Yerde iki büklü yatarken bir de beni kuyuya atmak için kolumdan tutup sürüklediler yerde.

Ve korkumun 10 belki 100 kat artmasının nedeni ise beni atmaya çalıştıkları kuyunun içine düşmüş iki tane kedi yavrusunun olmasıydı.Onlar acıyla miyavlarken daha da bir çırpınıp ellerinden kurtulmaya çalıştım.

B:"Bırakın beni!Söz bir daha gitmem yanlarına.Lütfen!Lütfen!"

-"Ooooo küçük sürtük kedilerden mi korkuyor yoksa?"

-"Ezik!"

Sokağın başından gelen siren sesi ile beni tutan iki kız bıraktı ama olmayan dengem yüzünden burkulan bileğimle birlikte kuyunun içine yuvarlandım.Tam böyle paslı bir demir vardı duvarında ona tutunup küçük kedi yavrularını ezmekten kurtuldum.Kaçışan kızların sessizliği ile bir kaç saniye sonra üştüm düşeceğim ellerim acıyor derken tanıdık bir ses işitti kulaklarım.

Ming Ming:"Hala başını derde sokma konusunda uzmansın.Elini ver."

B:"İhtiyacım yok sana!Çek ellerini üstümden!"

Ming Ming:"İyi kendin bilirsin.Kediler ile kalmak senin kararın."

B:"Beni nasıl tehdit edebilirsin seni haddini bilmez yaratık!"

Ming Ming:"Yardım istiyor musun?İstemiyor musun?"

Denize düşen yılana sarılır dedikleri doğruymuş.Acıyan ellerim yüzünden orada asılı fazlada kalamazdım.Hem yağmurda yağmaya başlamıştı.Bana doğru eğilmiş suratı hiç de bana bir pislik yapacak gibi durmuyordu.Uzattığı elini tutacakken demirin olduğu yerden çıkması bir oldu.Neyse ki beni yakaladı ve ve yukarı çektikten sonra çamurda sırt üstü nefeslendim.Bir de ben nefeslenirken kuyuya düşmüş kedileri çıkardı.Onları bir kuytuya koyup bana elini uzattı.Bir asillik ile yerimden kendim kalktım.

Hava soğur iken bir titredim ve omzuma konan ceketle irkildim.Önüme düşmüş kişiye sinirle bakarken telefonunu çıkarıp birilerini aradı.

B:"Bana iyi davrandın diye seni affedeceğimi zannediyorsan yanılıyorsun Ming Ming!"

Ming Ming:"Bay Kang arabayı atacağım adrese getirebilir misiniz?Teşekkür ederim."

Bir kaç adım sonra durdu ve onu geçip gitmek isteyince baktığı yere baktım.Az önce onlar yüzünden dayak yemiştim onlara sinirli olmam gerekirken bana koşan kişiye koşup sarıldım.

Chan:"Sana gözümün önünden ayrılma derken ciddiydim."

B:"Beni dövdü fanların.Kedili kuyuya attılar!Yıkıl karş...Ahhh!"

Beni hiç zorlanmadan ve rahatça kucağına aldı güven abidem.Gerimizde iki düşmanı bırakırken hiç de üzülmedim birbirlerine yapacaklarına çünkü ikisi de hak etmişti.

Otele gelince elimi yüzümü yıkarken odaya Layla damladı.Zaten bir iki gündür ortalıkta gözükmüyordu ikisi.Abimin tilki tayfasına katılınca beni unuttular.

Layla:"Ponçiğim ne oldu?"

B:"Belli değil mi unni?"

Arin:"Heey...Bize kırgın ya da kızgın falan mısın?"

B:"Aaa siz gidip o tilki takımıyla yemek falan yiyin ya!Merak etmeyin beni."

Layla:"Lina o ne demek?Bu yarışmalara senin için katıldık farkındaysan."

B:"Benim için değil!Benim yüzümden katıldınız.Ve yeni arkadaş grubunu görünce hemen beni sattınız!"

Arin:"Lina sadece yarışmalar için yoğunuz ve sık görüşemiyoruz o kadar.Kendi hatalarını bize yükleme lütfen."

B:"Unni hani abimden ve tayfasından nefret ediyordun?Ama onlarla oturup cheesecake yiyebiliyorsun."

Arin:"Çünkü insanları tanıyınca o kadar kötü olmadıklarını anladım.Senin anlattığın kadar burnu havada bir grup değillermiş.Ve her halde ömür boyu sadece seninle arkadaş olmayacağız.Yeni insanlar yeni çevre yapmamız gerek iş hayatı için."

B:"Immm...O zaman siz yapın çevrenizi kızlar ama ben yokum o çevrenizde."

Layla:"Lina bunu nasıl söyleyebilirsin?"

Arin:"Peki o zaman endişelenip durmak sıkıcıydı zaten senin için."

Layla:"Kızlar yapmayın."

Kapıyı çarpıp çıkarken arkadaşlığımızda kocaman bir uçurumun açıldığını hissettim.Zaten benden büyüklerdi ayrılacaktık en sonunda.Ha bir kaç ay önce ha birkaç ay sonra.Fark etmezdi öyle değil mi?Yalnızlık benim göbek adımdı.

Okulun ince taş patikasından geçip ıssız bahçede bir bank bulup oturdum.Ağrıyan kolum esneyince kasıldı kaldı.Bunun nedeni insanlara çok iyi davrandım olacağı buydu.Satılıp dışlanacaktım.Ben sadece basit okul yarışması diyip rakibimi incitmezken onlar beni acımasızca dövüyorlar.Etrafa baktım da karşı okullardaki takımları görüp kıskanmadım hiç de.Hepsi bir olmuş başkalarına ihtiyaçları yoktu.Gülüp eğleniyorlar.Ben ise resmen dışlanmış biri olarak olanları hak ettim fazlasıyla.İç sesim Kyle'i dinlemeliydim.Kendimi ezdirmemeliydim.Telefonu çıkarıp buz patenleri satan sitelere göz attım.İlk önce keskin sirke küpüne zarar lafını doğrulayan hareketimi telafi etmeliydim.

Gece Se Na yatarken ayak numarasına bakmıştım da hiç de öyle narin nazik bir ayak numarası yoktu.Gayette ayı ayağı gibi ayağı vardı.40 numaraydı sanırım.Öyle ucuza da kaçmadan en iyisini en popüler olanı en güzelini ayakta en zarif duranı sipariş ettim.Saate baktım da yemek saatiydi.Yine her zamanki gibi çimlere oturup çantamdan sandviçimi çıkardım kantinden aldığım.Odada Se Na hala bana kızarken yemeğimi zehir edecek ve kızlar ben masada olursam kalkıp giderler aç kalırlar düşüncesi ile 3 gündür kendi başıma sessizlikte lokmalarım boğazımda kalarak yutkunmaya çalışıyordum.Elimdeki paket ekmek bitince geriye yaslanıp gökyüzüne baktım.Bu günleri atlatırsam her şey güzel olacak eminim.Almanya ya bir gideyim geri dönmeyecektim.Akrabalarımı arayacaktım.Beni öldürmek isteseler bile kanımdan canımdan insanlarla olmak daha iyiydi.

Aklıma bu gelince babamın bilgisayarını hackleyip aldığım dosyalara göz atmaya başladım.Yanıma atılan çanta ile korkup doğruldum.Yüzsüz ve emek hırsızı Ming Ming kendini çimenlere attı.

Ming Ming:"Milletin özeli diye bir şey bilmez misin?MİT ajanı ya da FBI mısın sen?"

B:"Ne yüzle..."

Ming Ming:"Bu halinle mi o mindere çıkacaksın?"

B:"Sayende!"

Ming Ming:"İstersen yardım edebilirim.Bazı çok küçük ama etkili hareketler biliyorum o kızı yenecek."

B:"İstemez!Sen hiç mi vicdan azabı çekmiyorsun bana karşı?Ahh unuttun mafya ailesi üyesisin.İnsanlık nedir bilmezsin!"

Ming Ming:"Lina bak özür dilerim yıllar önce seni incittiğim için.Bu konuda samimi ve ciddiyim.İzin ver yardım edeyim sana."

B:"Hou Ming Hao sen çıkarın olmayan bir şey istemezsin ne yatıyor bunun altında?"

Ming Ming:"Bir şey istemiyorum.Sadece seninle eskisi gibi..."

B:"Seni dilemek tamamen saçmalıkken bir de konuş..."

Yanımdaki çantaya uzanınca kolumu tuttu sıkıca.Bu işte ezik kız güçlü zengin oğlan sahnelerinden sıkılmıştım.Sanırım artık bir çekiciliği kalmamıştı.Bu aralar bir psikiyatriste gitmem gerekli diye düşünüyordum.Çünkü insanlar hakkında supernatural fikirler dolduruyordu beynimi.Özellikle geçende olan olay ve Chanyeol o koluna yediği oktan sonra yaşaması çok ama çok ilginç ve doğaüstü bir olaydı.Ya da sadece sıyırdı geçti ok onu ama en ilginci o çocuk ulusal 4.olan çocukmuş ilk 3 tabi ki de bizden olunca gözün kör mü de diyemedim kesin kıskaçlığından yaptı ama diskalifiye bile olmadı!Bu daha ilginç değil mi?

Chan:"Lina?"

B:"Oppaaaaa!"

Chan:"Takım toplantısı var neredesin sen?"

B:"Geliyorum."

Kapıdan söylenerek girerken biri hemen laf sokmaya başladı.Ve haklı olduğu içinde hiç bir şey diyemedim.Teknik toplantı oldu geyik muhabbeti.Sehun bana sinirli sinirli bakarken yine kişilik değişikliğine maruz kaldığını anladım.Psikolojik bozukluğu olan birine kötü davranamazdım.

Millet şakalaşıp sınıftan çıkarken biri kolumdan tutup koridorun diğer tarafına sürükledi.Sessiz bir yerde çantama yapıştım çünkü dengesiz biri ile konuşmanın korkutucu bir yanı da vardı.

Sehun:"Aşk sohbetinizi bölüp gelmeniz çok ince bir davranıştı küçük hanım!Hiç gelmeseydiniz!"

B:"Sehun kişilik değiştirdiysen git başkasına çat!Ben senin stres topun muyum?Her gelen bana çatıyor yaa!"

Sehun:"Hiç üste çıkma Lina!Biz düşmana açık vermeyelim derken...."

B:"Sehun alt tarafı okullar arası bir yarış.Ve söz verdim neden bana inanmıyorsun?"

Sehun:"Ben söze değil davranışa bakarım!Sana o çocuğa yaklaşma demedim mi?"

B:"Bana yardım edece...."

Sehun:"Yok daha neler?Sen de inandın mı buna?"

B:"Tabi ki de hayır.Tamam yaklaşmam bir daha.Gidebilir miyim?"

Sehun:"Pardon küçük hanım yorulmuş mu?Git eşyalarını bırak da gel koşu parkurunda sana eğitim vereceğim."

B:"What?Hallelujah!Daha neler?Nikomu fark etmedin zaten antrenmandan çıktım.Bir sürü kişi dövdü beni halim yok ve...."

Konuşmadı bile sadece üstüme yürüyüp ateş saçan gözleri ile eni köşeye sıkıştırdı.Çantamın kolunu sıkıp başımı aşağıya eğdim.

B:"Peki kaptan 5 dakikaya yurdun çıkışında olacağım."

Nefesini verip sağa döndü ve gitti.Arkasından Lina o engelli ona iyi davran diyen ve iç sesim Kyle'ye düşman diğer iç sesim Anna konuştu.Yoksa ona küfürlerim ile başlayan saçındaki elimle sonlanan bir son hayal etmiştim.

Orman içindeki yolculuğumuzda onu takip edip arkasından koşarken çürümüş böbreğim ile nefes nefese kaldım.İki büklüm nefeslenmek için durdum.Bir kaç saniye sonra doğrulup baktığım da Sehun kayıplara karışmış.Kesik ve korkulu bir haykırışla konuştum.

B:"Se...Sehun?OH SEHUN?Nereye gittin bekle beni!"

Biraz ilerledim ama yolun sonunda yoktu.Bir an biri beni izliyormuş hissi ile ürperdim.Geri döneyim bari okulda bulurum onu derken aniden dönünce burkulan bileğim ile inleyerek yere çöktüm.Alışkın olduğum bir durum olduğu için biraz bekleyip ovaladım bileğimi.

B:"Seni onun bunun çocuğu!Madem beni arkanda bırakacaksın neden çağırdın?Beraber koşacaktık hani?Hallelujah!!Ahhh....Bileğim acaba her seferinde bana garezin mi varda çok acıyorsun.Sen son günlerde bunu alışkanlık haline getirdin zaten.Yürümek nedir unuttum bile!Bana bak şıllık eğer yarışmada da döner ve burkulursan seni keser atarım anladın mı?Bana ablana sahibine iyi davranacaksın!"

İç seslerim anlaşıp bana sen delirdin artık derken sol tarafımda kalan ağacın arkasında hareket eden şeyle acele ile ayağa fırladım.Fazlası ile korku romanı okumak iyi eğildi Lina diyen iç sesim Anna sen haklıydın demek geldi içimden ama bir adım sonra olduğum yerde buz kesilmeme neden olan şeyle gözlerim kocaman açıldı.

Y/N:"Yazım yanlışları için özür dilerim... :("

"Good NİGHT....Good Dream!!!....🌙~~~~🌟🌟🌟"

Continue Reading

You'll Also Like

790K 64.8K 13
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...
126K 5.1K 33
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!
229K 22K 24
Jeon Jungkook, 20 yaşına gelen herkesin dolunay gecesi kurt cinsiyetini ôğrenmesi şerefine düzenlenen baloda, kardeşinin kurt cinsiyetini kutlamaya g...
30.4K 1.7K 11
"kurtarıcısına aşık kız... klişe hikaye." "komşu kızına platonik aşık çocuk mu söylüyor bunu?" ya da asi'nin şebnem'in kızı olarak doğup büyüdüğü ve...