Merhabalar! En hayırsızdan bir adet Merve geldi. Sizi birazcık bekletmiş olabilirim ama çok keyifli bir röportaj ile geldim. Bugün ki Kitap Kokan Kadın'ımız ancakendineyazar. Kendisi İstanbul Masalı adlı hikayenin yazarı. O zamaaaan dondurmalı irmik helvası tadında okumalar💜
Medyadaki şarkıyı açmayı unutmayınız.
1) Öncelikle seni biraz tanıyalım. Melis kimdir? Ne yapar? Ne eder? Ne yer? Ne içer?
Melis 21 yaşında hayatın karmaşasında kaybolmamaya çalışan, ailenin en küçüğü olmanın şımarıklığını sonuna kadar kullanan biri. Basitçe anlatmak gerekirse biyografimde de bahsettiğim gibi pofuduk terliklerinden vazgeçmeyen dizi film sevdalısı kitaplarına aşık hanım hanımcık bir ev kızı. Detaylara indiğimizdeyse akıl mantık insanı, prensiplerine hayat damarı gibi bağlı. İnsanların içinde her daim gülen kendi başına kaldığında melankolik hale bürünen sıradan bir insan.
2) Bir mevsim olsan. Hangisi olurdun?
Ben kesinlikle ilkbahar olurdum. Her daim neşeli, çevresine umut vaat eden, dönem dönem ağlayan ama genel olarak çevresine bunu ılık güneş ışıkları gibi minimum düzeyde yansıtan mevsim olurdum.
3) Bir şeyler yazarken birisi seni görse hakkında ne düşünür?
Hikaye yazarken biri beni görse önce çok utanırım. Çünkü yakın çevremde kimse bu maratona dahil olduğumu bilmiyor ama eğer görselerdi delirdiğimi düşünürlerdi. Replikleri kendi kendime tekrarlayıp en doğru vurguyu bularak noktalama yapmaya, mimikleri yapıp onu tasvir etmeye çalışıyorum bu dışarıdan bakıldığında fazlaca ucube gibi görünememe sebep olurdu eminim.
4) Plansız gelişine mi yazarsın ? Yoksa her şeyi planlar mısın?
Ana başlıkları planladığım bir ajandam var. Olmasını istediğim, tasarladığım sahneleri not alıyorum daha sonra akışa göre onları sıralıyorum. Bölüm içinde işlenecek ana konuyu belirledikten sonrası gelişine şekilleniyor. O kısımda kendimi planla kısıtlamak istemiyorum çünkü.
5) Bir kitap karakteri olsan ve karakter ne yaşıyorsa yaşamak zorunda olsan. Hangi karakter olmak isterdin?
Vurdu ve Aşk'ta ki İdil olmak isterdim. Kim Sinan gibi harikulade bir adam tarafından sevilmek istemez ki? Ayrıca hayat görüşü, arkadaş çevresi olarak da bana çok benziyor. Alışmakta zorluk yaşamazdım.
6) Bize yaptığın en büyük sakarlığı anlatır mısın?
Sakar biri değilimdir. Yaşadığım çok büyük bir sakarlık olmadı bu güne kadar. Tabi İstanbul'a ilk geldiğim zamanlar metrobüs kapısına sıkıştığımı saymazsak.
7) Yazma serüvenin nasıl başladı?
Benim işim bu piyasayı analiz edip popüler kültür gereklerini halka arz etmek. Bu dönem popüler kültürü kadını korunmaya muhtaç bir obje olarak tasarlıyor ben bu fikre karşıyım. Bunundan duyduğum rahatsızlığı da kimsenin emek verdiği bir hikayenin altına nefret ve kin dolu hakaretler yazamazdım. Herkesin kendi hayal dünyası kurgularında özgürler. Bende kurulu düzeni beğenmiyorsan kendi düzenini kur mantığıyla bir kurgu yarattım ve olmasını istediğim düzeni içine serpiştirdim. Aslına bakacak olursak okuduğum hikayelerdeki kadın karakterlere tepki olarak yazdım da denilebilir. Bu dönem okuduğum her hikayede ya da romanda hatta ve hatta izlediğim dizilerde kadınlar saf, masum ensesine vur ekmeğini al şeklinde tasarlanmış oluyor. Ben buna karşıyım. Kadınlar yer yüzündeki en zeki varlık bana göre. Bizler köşede ilgi bekleyen, verilenle yetinen sevda uğruna her şeye sessiz kalan tipler değiliz en azından ben öyle değilim. Yazmak benim için kendini ifade etme şekli aslında. İşin matematiği şu hepimiz insanız ve birbirimize fikirlerimizi kelimeler hariçi bir şeyle aktarabilmemiz mümkün değil. Yazdığım karakterlerin yaşadıklarını hayatıma tecrübe olarak ekliyorum. Onlarla büyüyor onlarla üzülüyorum. Bundan önceleri kendim yazmak yerine yazarlara kurgu desteği sağlamakla yetiniyordum. Sinem’in hikayeleri şekillenirken saatlerce telefonda fikir alışverişinde bulunurduk. Bu bana inanılmaz keyif veriyordu. Bir gün bende neden kendi dünyamı yaratmayayım ki dedim ve bilgisayar başına geçtim.
8) Her şeyin üzerine geldiği, en huzursuz, mutsuz anlarında yaptığın ve sana motivasyon kazandıran, iç dünyana huzur getiren şey ne olur?
Balkona çıkıp gökyüzüne bakarak saatlerce oturup düşünmek ve sahip olduklarıma şükretmek. Çokça motivasyon düşüklüğü yaşayan biri değilim. Her daim mutlu olmaya hayattan keyf almaya çalışırım. Bana göre mutluluk bir tercihtir. Varılacak bir nokta bir eşyayla kazanılacak ya da kaybedilecek bir obje değil. Bundan dolayı halime şükrediyorum ve önüme bakıyorum.
9) Bize çok az kişinin bildiği bir huyunu ya da özelliğini söyler misin?
Eğer kişisel özelliğimden bahsedeceksek sinirliyken gerginken deli gibi iş yaparım. Dolapları döker baştan dizerim mesela. Eğer sonradan edindiğim bir özellikse bu kesinlikle stalk yeteneğim olur. Bu özelliğimi artık cümle alem biliyor arkadaşlarım sayesinde. Çok üst düzey stalk yeteneğim var birinin okul numarasına kadar bulmak beni çok zorlamaz.
10) Hikayedeki gibi bir WhatsApp kız grubun var mı? Aynı çılgın dozda olacak ama. 😄
Her kız gibi benimde sahip olduğum bir WhatsApp grubu var. 'Burada yazıldığı gibi mi?' derseniz çok çok daha iyisi derim.
Bütün gece mesajlaşırız ve kan bağından daha güçlü bir bağa sahibiz ama bizden çıkan fikirleri burada yazabilmem mümkün değil. Onlara bayılıyorum ve bana saklı kalmalarını tercih ediyorum.
11) Beliz'in giyiniş tarzı baya hoş. Bu konuya özel bir ilgin mi var?
Evet ilgim var. Hatta anneme göre en kötü huyum alışveriş bağımlılığım. Tam bir bağımlıyım, sürekli bir şeyler alma güdüm var. Almayınca günüm eksik kalmış gibi hissediyorum. Moda koleksiyoneri sayılabilirim. Ayakkabı çanta ve saat bu üçüne çok ayrı bir bağlılığım var. Tüm yatırımımı bu üçlüden yana kullanıyorum. Günün birinde bir oda dolusu ayakkabım olma hayali bile kalbimi tekletiyor. Beliz'in giyim tarzını ise kendi stilime yakın olarak tasarladım. Tek farkla Beliz belki benden daha cüretkar olabilir.
12) Mehmet Asaf mükemmelmiş gibi gözüken ama aslında hiçte öyle olmayan içimizden bir erkek. Bunu nasıl başardın? (genelde çok abartılır ya esas adam.)
Mehmet'i hayatımdaki erkeklerin birleşimi olarak tasarladım. Çok ütopik karakterleri okurken onlara sahip olamayacağını bilmek insanı üzüyor. Ben insanlara biraz daha nadir bulunan ama kesinlikle gerçek bir erkek vaat ettim. Hepimiz hikayelerde kendimizi muhakkak bir karakterle bağdaştırırız benimde temennim okuyucularımın böyle erkeklerin varlığından haberdar olarak hayata daha umutla bakmaları.
13) Bildiğimiz üzere Beliz Arap kökenli. Hikayeyi okurken bu konuda baya bilgili olduğunu gördüm. Bu konuya ilgili misin?
Ben de Arap asıllı bir ailenin kızıyım. İlgiden ziyade kültürün içine doğmak denilebilir.
14) Bu Bihter kıza bir yiğit bulacak mıyız sevgili yazar? Garibim yalnız mı kalsın yazık.
Bihter'in bir hikayesi kesinlikle olacak ama onu bu hikayeye paralel olarak mı işlerim yoksa ayrı bir başlık olarak mı inceleriz şu an bilemiyorum.
15) Her kadın güçlüdür ama herkesin bir "güçlü kadın" tanımı vardır? Senin tanımın nedir?
Bu dönemde hayatta kalmaya başarabilen kadın güçlü kadındır bana göre nede olsa çok zor bir dönemde yaşıyoruz. Felsefeyi bir kenara bırakacak olursak. Güçlü kadın, kendine yetebilen kadındır. Hayatın rüzgarı ne yönden eserse essin dimdik duran acılarını tecrübeyle kucaklayan her kadın benim için inanılmaz kudrete sahiptir.
16) Bu gariban okurlara azıcık böyle minnacık kaşığın ucu kadar spoiler verir misin?
Spoiler sayılır mı bilemem ama ben hikayelerde dramalara ya da trajedilere çok yer verilip mutluluğun daha kısıtlı sahnelerde yansıtılmasına her daim tepkili oldum. Kendi hikayemde bu tarz dramaları hızlı geçip mutluluklarını yayarak anlatmak istiyorum. Yani okuyucularım Beliz'le Mehmet'in her haline, her mutluluğuna dahil olacak. Bunları hızlı geçip kimseyi bu sürecin dışında bırakmak istemiyorum. Mehmet'e aşık olacağınız Beliz'i ise alnından öpeceğiniz sahneler çok yakın diyerek küçük bir spoiler vermiş olayım.
17) Efenim burası" Merve'yi nasıl bilirsiniz? " köşesi. Benim çok tanımıyorsun ama ilk izlenimlerini ya da görüşlerini merak ettim. Eğer zorlanırsan ulusa sesleniş yapabilirsin. 😄
Merve, kısa zamanda insan tahlili yapmakta oldukça başarılı olduğum söylenir. Benim seninle söyleyebileceğim çok az şey var ama kesinlikle hepsine değineceğim. Emeğe bu kadar saygı gösteren bir insan olmak her yiğidin harcı değildir. Sabırla her konuya ince ince yorumlar yapman ve bunları yaparken beni bolca eğlendirmen seni oldukça sevmemi sağladı. Bu platformda ki ilk röportajım ve onu da senin gibi tatlı bir insanla yapmış olmaktan dolayı çok mutluyum. İyi ki senin gibi insanlar var bu hayatta. Ben kendimi şanslı addediyorumki seninle tanışabildim. Soruların için beni kitap kokulu sayfana davet ettiğin için çok teşekkür ederim. Her günün diğerinde güzel geçsin, her gülümsemen bir öncekinin izini silecek kadar büyük olsun.
Bu güpgüzel ve içten cevaplar için sevgili Melis'e çok teşekkür ediyorum. Beni kırmayıp kabul etti. Ve tabi ki beni İstanbul Masalı ile tanıştıran mitolojikbiri iyi ki varsın kadın!
Yeni bir köşe oluşturdum. Yorgan üstüne oturup dertleşme köşesi. Hadi herkes derdini, sıkıntısı ya da mutluluğunu anlatsın. Hepimizin buna ihtiyacı var biliyorum. ♥️
Kendinize çok iyi bakın. Hiçbir şey mutluluk ve huzurdan önemli değildir. Bunu sakın unutmayın olur mu? ❣️❣️❣️