KİTAP KOKAN KADINLAR - BUSRALHAN

1.1K 46 67
                                    

Efenim Merhabalar! Mutlu haftasonuları ve mutlu tatiller. Keyifler nasıl? Biliyorum buralarda pek görünmüyorum sanırım yazar tükenmesi yaşıyorum. Tanımak istediğiniz yazarlar varsa bana iletin olur mu?

Efenim bugün ki Kitap Kokan Kadın'ımız busralhan. Kendisi Juliet Yaşamak İstiyor, Nil ve Sevgili Mavi Atlas hikayelerinin yazarı. Medyadaki şarkı yazarımızın seçimidir. Dinlemeden geçmeyin bence.

Karpuzlu sakız tadında okumalar. 😉😉

1) Bir klasikle başlıyorum. Büşra kimdir? Ne yapar? Ne eder? Ne yer? Ne içer?

Büşra; 22 yaşında. İkizler burcu.
Allah'a iyi bir kul olmak için çalışıyor. Bunun yanı sıra anasına babasına hayırlı bir evlat olmaya da çalışıyor. İşi çok zor. Anaokulunda öğretmen ayrıca. Genelde ayak üstü bir şeyler atıştırır, en sevdiğim içecek; sudur.

2) Peki yazma serüvenin nasıl başladı?

İlkokulda 7 ve 8. sınıftayken 18 mart ile ilgili bir senorya yazmıştım. Sahnelenmişti. Hem yazar, hem oyuncu, hem de yönetmeni olduğumu hatırlıyorum. Kilit nokta burası. Sonrasında lisede ilk fantastik kurgumu kaleme alıp kız arkadaşlarımı da etrafıma toplayıp okurdum. Böylece tüm bu serüven başlamış oldu.

3) Bir şiir olsaydın. Hangisi olurdun?

Buna karar veremiyorum. Ama bir şekilde bu şiiri çok seviyorum.

Durakta üç kişi

Adam kadın ve çocuk

Adamın elleri ceplerinde
Kadın çocuğun elini tutmuş

Adam hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü

Kadın güzel
Güzel anılar gibi güzel

Çocuk
Güzel anılar gibi hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi güzel

Cemal SÜREYA.

Bana bir şeyler anlatacak gibi geliyor. O yüzden bu şiiri paylaşmak istedim.

4) Yaptığın en büyük sakarlığı bize anlatır mısın?

Çok ama çok saçma. Sakarlık ile şanssızlık çizgisinde bir olay bu. 5 yaşlarında anneannemin bastonu ile oynarken o bastonu silah tutar gibi omzuma koymuştum. Sen bastonun el ile tutulduğu yeri ağzımın içine gir. Hayal edilebiliyor mu? Baston ağzımda. Sonrasında babam alt dişlerimin hepsinin dümdüz olduğunu ve o şekilde çıkardıklarını söylemişti. Ben de hayal meyal hatırlıyorum. O olay üzerinden belki 10 sene sonra diş teli takmak zorunda kalmıştım. O zamanlar fark edilmeyen bir bozukluk bırakmış lanet baston.

5) Bir şeyler yazarken birisi seni görse, hakkında ne düşünür?

Yazarken değil de, diyalog oluştururken biraz tuhaf oluyor. Böyle anlarda kendi kendime çok konuşuyorum. Ve ister istemez alay konusu oluyorum. O yüzden sesli düşünmemeye çalışıyorum. En azından yanımda biri varken.

6) Her şeyin üzerine geldiği, en huzursuz, mutsuz anlarında yaptığın ve sana motivasyon kazandıran, iç dünyana huzur getiren şey ne olur? (Soruyu bana kazandıran hatuna selam olsun.)

Sanırım böyle anlar da biraz söver çokça ağlarım. Sonra da boş veririm. Gider dizi falan izlerim. Kafamı o an ne dağıtacaksa onunla uğraşırım ki bu genellikle bir şey izlemekle olur. Böyle anlarda uyuyamam. Ya da müzik açıp kitap okuyamam.

7) Okuma ve yazma aşkını hangi kitaba borçlusun?

Okuma ve yazma alışkanlığımı bir kitaptan çok bir şeylere borçluyum bence. Lise ve yurt sayesinde çok okumaya, oluşturmaktan hoşlandığım kurguları paylaşmaktan zevk alarakta yazmaya başladım. Ama şu var ki beni yazmaya teşvik ediyor; "Çünkü yazarlar her şeyi hatırlarlar, Paul. Özellikle acıları,ıstırapları... Bir yazarı çırılçıplak soy. Yara izlerini işaret et. O sana her küçük yaranın hikayesini teker teker anlatır. Büyükler içinse birer roman yazar. Bir yazar hafıza kaybına uğramaz. Eğer yazar olmak istiyorsan az bir yetenek işe yarar. Ama aslında gerekli olan her yara izinin hikayesini hatırlayabilme yeteneğidir." Yazmak için malzemeye ihtiyaç vardır bence. O yüzden başıma gelen olayların bana daha sonra ilham olacağını bilerek onları zihnimde kayıt altına alıyorum. Böylece yazıyorum. Ve gerçekten kolay kolay bir şey unutmam. Ve bu da yukarıda ki satırları doğruluyor!

8) Uzaylılar gerçekse eğer sence nasıl varlıklar?

Kesinlikle uzun, ince ve antenliler. Ayrıca dört parmaklı olmalılar. Ve yeşilden ziyade mavi, mor ve pembe renkli olanlarını da bekliyorum. Biz insanlardan zeki falan da değiller. Arkadaş canlısı da değiller. Ürkek ve yabani bir tür varlık onlar.

9) Bize çok az kişinin bildiği bir huyunu ya da özelliğini söyler misin?

Gerçekten ama gerçekten göründüğümden daha hassas ve kafaya takan bir insanım. Beni yakından tanıyanlar bunu bilmez. Çünkü yansıtmam. Genelde kafam rahat gezerim ve hiçbir şeyi takmam gibi görünürüm. Ama öyle değil. Öyle çok düşünüyorum ki, ben de ki delilik!

10) Fırat mı? Yağız mı?

Bu çok zor. Özgür? Tamam. Yağız diyeceğim. Ona çok gülüyorum ve o oğlan pırıl pırıl bir genç.

11) Hikayen gittikçe ilginç bir hal almaya başladı ama beni ilk etkileyen isim seçimlerin olmuştu. Bu isimler nasıl ortaya çıktı?

İlhan Berk, olayı şöyle ki, İlhan ismini soyadımdan dolayı bir karakterime koymak istiyordum. Sade ilhan yerine ilhan Berk olması daha da cazibe kattığı için öyle oldu. İlhan Berk gibi bir şairin 5 tane ablası olacağı için onlara da yazar abilerimin güzellerinin isimlerini vermek istedim. Bir gece de isimleri topladım ve koydum. Dua'ya gelince. Hep aklımdaydı. Yârim kulağıma çok hoş geldiği için bir anda çıkıverdi.

12) Dua çok zor yollardan geçmiş ve hayata gelme amacı ortada. Sen onun yerinde olsaydın, bu kadar metanetli ve hayat dolu olabilir miydin?

Kesinlikle onun gibi her şeyden vazgeçerdim. Eğer iyi olacaksa kalbimi de verirdim. Ama Dua gibi gülemezdim. Eğer İlhan Berk gibi birine sahip değilsem. Ki bu konuda Dua şanslı... O İlhan Berk'e sahip.

13) İlhan Berk kolay kolay karşılaştığımız erkeklerden değil. İlhan için esinlendiğin birisi var mı? Yoksa olmasını istediğin erkek mi o?

Eğer erkek olsaydım böyle biri olurdum, diyerek kaleme aldığım bir karakter İlhan. Yoksa İlhan gibi bir bence daha doğmadı. Onun böylesine bir beyefendi olmasında en büyük etken gözümün nuru ablaları ayrıca.

14) İlhan'ın beş tane ablası var. Tam tersi olsaydı. Dua'nın beş tane ağabeyi olsaydı, neler olurdu?

Gözümün önüne şöyle bir sahne geldi; abim Özdemir Asaf, diğer abim Orhan Veli... eğlenceli bir şeyler çıkacağı kesin.

15) İlhan bir gün uzaya çıkacak mı?

Bu spoiler olur. O yüzden pas.

16) Her kadın çok güçlüdür ama herkesin güçlü kadın tanımı farklıdır. Senin "güçlü kadın" tanımın nedir?

Benim güçlü kadın tanımım; annemdir. Annelerdir. Diğer laf salataları değil.

17) Peki mutlu, mesut ve yıllar sonraki günlerde karakterler ne yapıyor olurdu?

Hepsi evine ekmek götürme derdine düşmüş oluyor. Kimi çocuk bezinin pahalılığından yakınıyor, kimi akşam ki maçı kaçırmamak için gaza basıyor. Böyle.

Bu güzel cevaplar için ve beni kırmadığı için sevgili busralhan 'a çok teşekkür ediyorum. Hala bana ya da yazara sormak istediğiniz bir şey varsa yoruma bırakabilirsiniz. Kendinize iyi bakın. Görüşmek üzere. 💜💜💜

KİTAP KOKAN KADINLARWhere stories live. Discover now