KİTAP KOKAN BEYEFENDİ-BERKİNAKDENİZ

1.4K 35 42
                                    

Merhabalar efenim. Nasılsınız? Neler yapıyorsunuz? Var mı bir aksiyon hayatınızda? Beni sorarsanız kimya kafa yapmış durumda. Mühendis olmaya çalışmak zor işmiş azizim. Neyse konumuza dönersek. Başlıktan da anlaşıldığı üzere bu seferlik bir değişiklik yaptım ve Kitap Kokan Bir Beyefendi'yi misafir ettim. Bugün ki konuğumuz Berkinakdeniz kendisi Bir Boncuk Hikayesi ve Yarım Ali hikayelerinin yazarı. Hadi bakalım kahve tadında okumalar. 😄😄

Medyaya bakmayı unutmayın bence.

1)Öncelikle seni biraz tanıyalım. Berkin kimdir? Ne yapar? Ne eder? Ne yer? Ne içer?

Berkin Akdeniz ben. Babam belki pilot olurum diye bir isim daha koymuş adımın başına. Sami diye kullanmadığım bir adım daha var. Baktım pilot olamıyorum 3 isimli yazar olmaya karar verdim ben de . Bir Clark Kent olmasam da sabahları bir makine mühendisi olarak işe gidiyor akşamları da yazar kimliğime bürünüp bi şeyler karalıyorum. Hayat çok zor Mervecim . Ne yer kısmına çok girmek istemiyorum ama ne içer sorusuna alkolle aram yoktur ama anasonla seviyeli bir birlikteliğimiz var diyebilirim.

2) Bir çizgi film karakteri olsaydın. Hangisi olmak isterdin?

Eğer bir çizgi film karakteri olsaydım kesinlikle Road Runner'ın peşinden koşan, onu yakalayabilmek için mühendislere taş çıkartan hesaplar yapan, başına türlü türlü musibetler gelen ama bir türlü beep beep diye diye insanı gıcık eden Road Runner'ı yakalayamayan tilki Coyote olurdum. Bana gerçekten de çok benziyor.

3) Bir şeyler yazarken birisi seni görse hakkında ne düşünür?

Kesinlikle "bu adam ne yazıyor" demez "bu adam ne yaşıyor" diye düşünürlerdi. Çünkü yazarken ben kendimi kaptırıp yazdıklarımı yaşıyorum bildiğin. O yüzden bence kimse beni yazarken görmemeli :)
4) Pekiii en pis huyun ne?
Çoğu insan için çok güzel bir şey olabilir ama en pis huyum aşırı vicdanlı olmam. Başıma ne geldiyse vicdanım yüzümden geldi. Bu konuyla ilgili daha fazla konuşmak istemiyorum.

5) Hikaye yazarken başına ilginç ya da komik bir olay geldi mi?

Çok kez geldi ama benim için en ilginç olanı anlatayım sizlere. Bir keresinde İstanbul'dan Bodrum'a gidiyorum. Uçaktayım. Orta sıralarda cam kenarında bir yerde oturuyorum. Bu sırada da yanımda 2 tane kız oturuyor. Uçak havalandı ikaz ışıkları kapandı ben de müzik dinlemek için daha önceden uçak moduna aldığım ama kalkış esnasında komple kapattığım telefonumu çıkarttım cebimden. Telefonu açtım ve müzik dinlemeye başladım. O sıralar Bir Boncuk Hikayesi'nden sonraki hikayem olan "Yarım Ali"yi yazdığım sıralardı. Aklıma kurguyla ilgili bir fikir geldi ve telefonumun notlar kısmına girip yazmaya başladım. Yazdıkça yazdım yazdıkça yazdım, nerden baksan 2 bölüm çıkarttım uçak hala havadayken.

Biraz sonra yanımdaki kız dürttü beni. Kulağımdaki kulaklığı çıkartıp "buyrun?" dedim. "Sonu olmadı bence" dedi. "Neyin sonu?" dedim şaşırarak. "O çocuk orda gitmemeli, kızın burnu sürtülmeli bence biraz" dedi. Ben o zaman anladım ki ben yazmaya başladığımdan beri yazdıklarımı okuyormuş çakal. Ben şaşkınlıktan o an bi şey diyemesem de sonra harbiden de dediği gibi yapıp kurguyu değiştirdim ve akış değişince haliyle final de değişti ve çok daha güzel bir final haline geldi. O an o kızla tanışmadım, adını bile sormadım ama şimdi buradan ona seslenmek istiyorum. Bu yazdıklarımı okursan beni bul .

6) Yaptığın en büyük sakarlığı bize anlatır mısın?

Babam polis benim. O zamanlar küçüğüm. Bi gün arabada unuttuğu bi şeyini almam için anahtarı bana verip arabaya gönderdi beni babam. Anahtarı soktum çevirmeye çalıştım ama çeviremedim. Sıkıştı anahtar. Be yavrum sıkıştı, sıkıştığı yerde bırak di mi? Ama yok döndürene kadar iyice zorladım anahtarı. Zaten eskimiş olan Kartal'ın anahtarı tık diye kırılıp yuvanın içinde kaldı. Gerçi bu sakarlıktan öte salaklık ama çocuğuz neticede diye hep örtbas ettim kendimce. Babamdan ilk dayağımı da o zaman yemiştim. Bu acıyı bana tekrar yaşattığın için teşekkür ederim Mervecim .

7) Hayatta 'beni ben yapan bunlar' dediğin şeyler neler?

O konuya girersek çıkamayız be Mervecim. Özetle yaşadıklarım diyebilir miyim? Hani derler ya öldürmeye acı seni güçlendirir diye bende bu durum biraz farklı oldu. Öldürmeyen acı beni güçlendirmedi bana öldürmeyi öğretti. Ama ben kimseyi öldürmedim, kurguladığım hikayelerde Ömerler, Eylüller, Ayseller, Aliler yaşatmayı tercih ettim.

8) Bir kitabın başkarakterinin yerine geçseydin ve o karakter ne yaşıyorsa aynıları yaşamak zorunda olsaydın. Bu hangi karakter olurdu?

Kesinlikle Cemil Usta olurdum. Adam görmüş geçirmiş adam. O kadar olmasak da ee var bizde de bi şeyler işte .

9) Bize çok az kişinin bildiği bir huyunu ya da özelliğini söyler misin?

Çocukluğumdan beri yatarken saçlarımla oynarım. Evlenip barklanacak yaşa geldim bu huyum hala değişmedi. Çok utanıyorum.

10) Kurguların birden bire mi oluşur? Yoksa bir şeyler mi çağırıştırır?

Yazdıklarımın tamamına yakını yazmaya başlarken aklıma gelir. Genellikle hikayelerimin bir başı ve bir sonu zaten vardır, önceden bellidir. Yazmaya başladığımda ben o arayı örerim. Hissederek yazdığım için mi bilmiyorum ama o arada ördüğüm kurguda da bütün olaylar plansız da olsa birbirine bağlanır. Bi şeylerden esinlenerek yazdığım çok azdır. Sadece gördüğüm mekanlardan, fotoğraflardan ya da resimlerden hikayeye konu olan bir yeri esinlenirim, olayı değil.

11) Herkesin kendince bir fikri var. Peki sence Eylül mü? Aysel mi? :)

Güzel günler göreceğiz Güneşli günler...

12) Bizim Boncuk fazla iyi niyetli ( bence saf ama neyse) bu çocuk hiç akıllanmayacak mı?

Fazlasıyla akıllanacak desem bu hoşuna gider miydi?

13) Eylül çok dengesiz davranan bir karakter mal etti çocuğumu. Bu kız niye böyle davranıyor? ( elimde kalıcak bir gün)

Bunu final günü tekrar konuşalım olur mu :)

14) Bu garip okuyucular Emrah'ın mürivetini görecek mi peki? Şöyle bir mahallecek sevinelim demi ama . :)

Emrah ile ilgili bi şeyler göreceksiniz ama buna mürivet mi dersiniz, başka bi şey mi dersiniz bilemem ( Ama ne yalan söyliyeyim Emrah'ın düğününde göbek atmayı ben de isterdim.)

15)Diyelim ki kazara ölümsüzlük iksirini buldun. İçer misin? Yoksa imha mı edersin?

İkisini de yapmaz direk satardım. Bu aralar ayıptır söylemesi biraz sıkışığım da .

16) Bu soruyu bugüne kadar hep kadın yazarlarıma sordum. Erkek gözüyle ilk sen cevaplayacaksın. Her kadın güçlüdür ama bazıları daha başkadır. Sence 'güçlü kadın'  nedir?

İlkler beni her zaman heyecanlandırmıştır. Öncelikle belirtmeliyim ki bu soruyu cevaplayacak olan ilk erkek olmanın ağırlığını hissediyorum üzerimde. Soruya gelecek olursak bence güçlü kadın Aysel gibi bi kadındır. Gözü karadır mesela. Açık sözlüdür. Aşkı da dostluğu da çok iyi bilendir. Sevdiği adam için fedakarlık yapabilendir bana göre güçlü kadın. Her daim sana güven verendir. 

17) Normalde burası 'Merve'yi nasıl bilirsiniz?' köşesi ama sen ulusa seslenebilirsin, istediğin bir şeyi anlatabilirsin. Sahne senin. :))

Bu güzel sayfada bana yer ayıran güzel insan Merve, öncelikle İzmir kitap fuarından sonraki yemekte muhabbetinle bize eşlik ettiğin için sana çok teşekkür ederim. Seninle tanışmak büyük bir keyifti. Muhabbetimiz daim olacak inşallah .
Ulusa değil de kadınlara seslenmek istiyorum. Merve'den böyle tatlı bir röportaj teklifi gelince seve seve kabul ettim hiç düşünmeden. Normalde sizler için ayrılmış olan bu köşede yer işgal ettiğim için kızmayın bana. Kadınlar çiçektir diyorum ve kaçıyorum .

Efenim Berkin'e beni kırmadığı için çok teşekkür ederim. Ayrıca çok güzel ve samimi cevaplardı.  Ben okurken çok eğlendim. Umarım sizlerde aynı keyifi alırsınız. Ve unutmadan hala sormak istediğiniz şeyler varsa yoruma bırakabilirsiniz.  Belki yazarımız cevaplar( biliyorum çok pisliğim) 😄 kendinize çok iyi bakın 😍😍😘😘😘

KİTAP KOKAN KADINLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin