BITTER WEIN 🌙 VMIN & YOONKOOK

By bitiesbomb

37.6K 3.5K 2.3K

WINE SERİES #1 Bekçinin artık can barındırmayan bedeni yere yığıldı. O gece Jimin'in tüm kana susamışlığıyla... More

Prologue
Bölüm 1: Acımasız
Bölüm 2: Acımasız
Bölüm 3: Hazırlık
Bölüm 4: Hoşik
Bölüm 5: Cinayetler
Bölüm 6: Soğuk
Bölüm 7: Katil
Bölüm 8: Rehin
Bölüm 9: Oyun
Bölüm 10: Ceset
Bölüm 11: Kulübe
Bölüm 12: Sonsuz
Bölüm 13: Çakı
Bölüm 14: Plan
Bölüm 15: Ayrılık
Bölüm 16: Baskın
Bölüm 17: Sahte Polis
Bölüm 18: Mağara
Bölüm 19: Güven
Bölüm 21: Boz Ayı
Bölüm 22: Gözlem

Bölüm 20: Yırtıcı

950 120 69
By bitiesbomb

İyi okumalar ❤

Jungkook

Yoongi ile sakin bir gece geçirmiştik. Bu gece, geçirdiğim bir kaç sikik günü arkamda bırakmama yardımcı olmuştu. Yoongi rahatlamam için elinden geleni yapmıştı. Yanımdaki yataktan düzenli nefes seslerini duyuyordum. O da çok yorulmuştu. Bacaklarının arasından süzülüp yere düşen pikeyi kaldırıp omuzlarının hizasına kadar örttüm. Gözlerinin önüne dökülen gri kahküllerini geriye attıp dudaklarımı, küçük yaralı dudağına kısa bir süre bastırdım. Dövdüğüm için yüzü morluklarla bezenmişti, gelince pansuman yapacaktım. Taehyung'u bulmak için etrafı öğrenmem gerekiyordu. Bu yüzden Yoongi uyanmadan aşağı inip botlarımı ve montumu giydim. Şöminenin önüne oturup ağabeyimin haritasını açtım. Bir kilometreden daha yakın bir mesafeye bir kürk avcısının eski, terk edilmiş kulübesini işaretlemişti. 'İdare edecek bir çatı, rüzgara karşı iyi koruma' yazıyordu. Hoseok, kürk avcının kulünesinin yanına yeşil bir nokta koymuştu. Haritada bunun gibi iki yeşil nokta daha vardı. Biri Jimin ve Yoongi'yle ilk kez karşılaştığımız kulübeyi işaret ediyordu. Üçüncü nokta ise yine bir sığınağı işaret eder gibiydi. Bu son noktanın yanına Hoseok sadece 'Camlar kırık' notunu düşmüştü. Kulüne büyük olasılıkla terk edilmişti ama bulunduğumuz dağ eviyle Rosalin'in arasında kalıyordu. Tae ve Jimin'i ararken, Yoongi'yle orada dinlenebileceğimizi umut ettim. Kürk avcısı kulübesinde işe yarar bir şeyler bulabilme ihtimalini ve çok yakın olduğumu göz önünde bulundurarak gitmeye karar verdim. Birkaç dakika da Yoongi yokluğumu fark etmezdi.

Haritadan faydalanarak ağaçların arasında yolumu buldum. Montuma takılan dallar bana uzanan kemikli parmakları anımsatıyordu. Ürpertiyle bu fikri kafamdan atmaya çalışırken, Yoongi'yi yanıma almadığıma pişman olmuştum bile. Sonunda ağaçlar seyreldi ve karşımda yüz yıllıktan daha eski görünen, çıplak odundan, camsız, döküntü bir kulübe belirdi. Kapısı o kadar dar ve alçaktı ki geçmek için epey eğilmek zorunda kalacaktım. Küçük kapı kulübeyi inşa eden dağ adamlarının yanlış hesaplamalarının bir ürünü değildi. İlk kürk avcıları bölgeye vardıklarında Odeasan'da boz ayısı hayli fazlaydı. Hala buradaydılar ama sayıca azalmışlardı. Avcılar kunduz kürlerini ve canlarını korumak için kulübelerinin kapılarını ayıların geçemeyeceği boyutta yapmışlardı. Bu bilgiyi geçen bahar tatilinde Namjoon hyungla birlikte çıktıkları dağ yürüyüşünde bir fırtınayı atlatmak için benzer bir avcı kulübesine sığınan ağabeyime borçluydum. Yaklaşınca, dikkatimi çalılıklarının üstünde duran bir bir sarı bant parçası çekti.

Bir polis bandı.

Bu ipucu benim için bir anlam ifade etmeliymiş gibi bir ürperti hissettim.

Kulübenin kapısı aniden gıcırdadı.

Bir anda korku bilinç altımı savurduğunda geriye adımlar atarak uzaklaşmaya başladım. Ensemde hissettiğim ılık bir varlıkiyetle nefeslerim düzensizleşerek hızlanmaya başladı. Gözlerimi kapıdan bir an ayırmadım, çünkü arkamı dönemiyordum. Gözlerimin önüne işlenen anılarla beynimin çarkları harakete geçti.

Geçen sonbahar haberleri ve manşetleri.

Bu kulübeyi tanıyordum. Geçen ekim ayında, bu kulübede Amano Yukiteru adında [ y/n yuukkkii ! ] benim yaşlarımda bir erkeğin cesedi bulunmuştu. Ölümü Byun Baekhyun'unki kadar çarpıcı bir haber olmamıştı çünkü Yukiteru varlıklı bir aileden gelmiyordu. Öldüğü gece partiden tek başına ayrılmış, erkek arkadaşı da arkasından gitmişti. Çocuk onu arabayla Odeasan'a götürüp burada boğmuş ve cesedini kürk avcılarının kulübesine atmıştı. Dağcılar ondan arta kalanlara rastlamasa, erkek arkadaşı paçayı sıyıracaktı.

Burada ölmüştü. Benim canımı kurtarmak için mücadele verdiğim ormanda.

Kulübenin kapısı bir daha gıcırdadı ve koyu renkli, canlı bir şey iri pençeleriyle karları ezerek dışarı çıktı. Siyah kurt, köpekten daha iriydi. Durdu, varlığım karşısında irkilerek burnunu havaya dikti. Koyu tüylerinin arkasında, boncuğu andıran bir çift siyah göz parlıyordu. Gırtlağından homurtuyu andıran sesler yükseldi. Kurtlar saldırmazdı fakat dişiydi hırlamasından da anne olduğu gözüküyordu. Koruma içgüdüsüne sahip üzerime atlayabilecek bir anne. Bana doğru atıldığında, kükremek için ağzını aralayınca dişlerinin arasındaki et parçası yere düştü. Gözlerimi kısarak tanıdık gelen et parçasına feneri tuttuğumda gözlerim dehşetle büyüdü.

İnsan eli.

Korkunç çığlığım ağaçlardan uçsuz bucaksız yıldızların karanlığa işlendiği geceye doğru yankılandı. Çevremdeki tüm kargalar ürkerek havalandı. Kurt beni bir tehtid olarak gördü ve üzerime doğru koşmaya başladı. Arkamı dönüp koştum. Beynimde gümbürdeyen tek net düşünce, Yoongi'nin adıydı.

Beni duyması için dua ederek, "Yoongi !" diye haykırdım.

Arkama bir bakış atma riskini aldım. Kurt sadece birkaç adım gerideydi. Ondan hızlı koşma ihtimalim yoktu. Gözleri hayvani bir kararlılıkta kararmıştı. Ağaçlardan sakınarak koşarken yönümü bulmak için delice bir çaba harcıyordum. Gözlerim soğuk zemini taradı. Neden biraz önce bıraktığım ayak izlerini bulamıyordum. Yoksa iyice uzaklaşıyor muydum ? Adını birkez daha haykırdım. Yoongi beni duyamazdı, beni kimse duyamazdı. Ellerim sivri çam iğnelerinden kana bulanmıştı ama acı duymuyordum, kurdun jilet gibi keskin dişleri aklımdan çıkmazken.

Bir anda beni yakaladı.

Çırpınırken, kulağıma çarpan nefes sesiyle durdum. Rahatladığımı gösteren bir initli koyduktan sonra ağırlığımı ona yasladım. "Sakin ol Jungkook, benim."

Yoongi havaya iki el ateş ettikten sonra kurdun hırlamaları, korkak inlemelere dönüştü ve koşarak uzaklaştı.

"Tanrım, Tae dışarda. Bir kurtla karşılaşmış olabilir ya da en kötüsü bir ayıyla. Onları bulmalıyız." dedim telaşla.

"Sakin ol dedim Jungkook, onları bulacağız."

Yoongi ayaklarımın üzerinde durabileceğimden emin olunca, beni tutan kollarını yavaşça gevşetti. Beni yüzüne bakacağım şekilde çevirdi. Soran ve kaygılı koyulaşan kahverengileriyle vücudumu inceledi.

"Çığlık attığını duyunca, sandım ki bir ayı..." Titrek bir nefes aldıktan sonra kollarını boynuma dolayıp beni kendine çekti. Giden korkumun yerini yavaş yavaş büyüyen bir sıcaklık hakim olmuştu. Kasıklarımda başlıyor ve ardından karnıma yayılarak bedenimin en ücra köşelerinde hakimiyet kuruyordu. İnce parmakları yavaşça boynumdan yukarı doğru tırmandı. Önce tereddütle, sonra rahatlatıcı bir ritimle ensemdeki saçları parmaklarının arasında çekiştirmeye başladı.

"Beni korkutan parçaladığı cesetti." dedim. Kaşlarını çattı.

"Ceset mi ?"

"Kürk avcılarının kullandığı kulübede saklanıyordu. Geçen yıl ekim ayında bir çocuğun ölü bulunduğu kulübe. Amano Yukiteru. Hatırlıyor musun ?"

"Hatırlıyorum." dedi uzaklara dalarak.

"Kurtun parçaladığı i-insan eliydi. O çocuğun olamaz değil mi ?! Olay yeri inceleme çocuğa ait tüm kalıntıları toplamıştır, değil mi ?"

Aklıma ilk kulübedeki alet kutusundaki kayışa dönmüş, çürümüş cesedi getirmişti, içi boş ölüm kabuğu.

"Bilmiyorum.. "

"Peki ilk karşılaştığımız kulübedeki ceset ?"

Birden dönüp yüzümü dikkatle inceledi. İfadesi bulutlanmış, dudakları dikkatini bir şeye odaklar gibi sımsıkı kapatmıştı.

"Neden bahsediyorsun ?"

"Alet kutusunda eklem yerlerinden kırılmış bir ceset vardı, erkeğe benziyordu. Onu sen öldürmedin ? Lütfen onu öldürmediğini söyle."

"Ben öldürmedim Jungkook.. Cesedi Jimin'e söyledin mi ?"

"Hayır.."

"Tanrım..." dedi saçlarını çekiştirerek. "O olmasın."

"Bir tanıdığın mı burada öldü ?"

"Evet. Her neyse üşümüşsündür hadi eve gidelim."

Onun hakkında endişelenmeye başlamamın nedeni yüz hatlarının esrarengiz, nahoş bir ifadeyle kararmasıydı.

&

İki couple da sarmaş dolaş mı oldu diye endişeleniyorum, ama sonuçta sekse doğru bir yol alıyorlar ALQXMASDSÖNSDOŞ ve normal olduğunu düşünüyorum. Seviştirdikten sonra üzerlerine oturucam götümde boğulsunlar. [ 'olmayan götünle' diye gelme şimdi mk c: hypnotaese ]

Vote vermeyi unutmayın ❤

Continue Reading

You'll Also Like

14.8M 599K 54
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu...
PUS (+18) By Siriustaki•°

Mystery / Thriller

7.4K 389 34
Sıradan bir hayat ve gizem dolu bir adam. Yalanlar ve suçlarla dolu bir dünya. Pus adlı bir ekip. Onlara sonradan dahil olan ve hayatının dönüm nokta...
89.9K 6.4K 54
Sessizlik. Yalnız kalmak istediğimi söylemiştim sadece ona. Sadece sessiz olmasını! Neden dediğimde susmadın? Şimdi yoksun. Bu senin tercihindi!
11.3M 527K 34
En yetenekli öğrencileri toplayarak onlara en güzel geleceği vermekle ünlü okula davet aldım ve yatılı olarak bu okula geldim.Bir anda bütün hayatın...