BEN GELDİM !!! Hemde güzel bir bölüm getirdim beraberimde !
Nasılsınız bakalım bebeklerim görüşmeyeli ?
Hadi size fazla tutmayayım da bölümü okuyun . Oy vermeyi ve yorum yapmayı da unutmayın. ( Özellikle satır arası yorumları. )
🌊🌊🌊
Bir Deli Rüzgar |26
Gözlerim şok ifadesiyle kocaman açılırken Zeyd kahkaha attı. Müzik sesinden dolayı kahkahasını duyamıyordum ve çok sinirleniyordum.
Yok yok kalp krizi geçirmemi istiyordu herhalde vicdansız.
Zeyd bana gülücük atıp yanına gelen Aras'a döndüğünde bende silkelenip şarkıya devam ettim. Ama elim kolum , sesim bile titriyordu heyecandan.
Mavi boncuk....
Bakışlarım tekrar Zeyd'lerden yana döndüğünde Zeyd görev tamamdır anlamında okey işaret yaptı. Zana ve Alas da Zeyd'lerin yanına duvar dibine geçti.
Şarkıyı bitirdiğimde son kez selam verip kulise geçen koridora yönelmiştim ki gördüğüm yüzle gözlerimi irice açıp hızla Zeyd'lerin olduğu kısma döndüm. Zeyd kaşlarını çatıp bana doğru adım attığında hızla sahneden inen merdivenlere yöneldim. Zeyd de ters giden bir şeyler olduğunu anlamıştı.
Bağladığımızı ve banyoya kitlediğimizi sandığımız assolist kadın benim arkamdan koşarak sahneye çıktı. " Yakalayın onları ! Beni tuvalete kilitleyip benim yerime sahneye çıktı , yakalayın diyorum o yellozu !" Duyduklarımda yerimde durup kadına dönüp elimin birini belime koydum. Diğer elimin de işaret parmağını kadına doğru salladım. " Bana bak , düzgün konuş , elimde kalırsın ."
Kadın dediklerimle ayağını sahneye vurdu. " Onların hepsi sahtekar ! Yakalayın onları !" Adamlar birbir ayaklanmaya başladığında kadınla uğraşmayı boş verip koşar adım bizimkilerin yanına gittim. Neefes nefese Zeyd'in koluna tutundum ve yutkunup bakışlarımı her birinin üzerinde gezdirdim. " Sıçtık gençler ."
" Kaçın amına koyayım !" Aras bağırarak önümüzden ayna olan kısma doğru koşmaya başladığında Alas onun arkasından bağırdı. " Yanlış tarafa kaçıyorsun amına koyayım !"
Zeyd o salakları umursamadan elimi tutup onların tersine doğru koşmaya başladı.
" Bu taraftan gidiyorlar !" Dedi arkamızdan o kadın. " Zeyd ben bu kadını biraz hırpalayıp gelsem ?" Dedim duraklayıp. Zeyd göz devirdi. " Yürü Lilya ."
" Ulan bu depo neredeydi amına koyayım ?" Dedi üç koridorun açıldığı noktada dururken. Omzumun üstünden arkaya baktığımda bize doğru gelen adamlarla Zeyd'i dürttüm. " Zeyd arkamızdalar. "
" Ulan Lilya , sana daldım tüm her şeyi unuttum. " dedi. Ardından da beni en köşedeki koridora soktu. " Bak Zeyd bugün çok değişik şeyler yapıyorsun. Kalbime iniyor haberin olsun :"dedim duyduklarımın etkisiyle. E bu resmen bana açık açık benden etkilendiğini söylüyordu.
" Amacımız o zaten ." Dedi Zeyd. Bir kez daha duyduklarımın şokunu yaşamama izin vermeden elimi sımsıkı tutup odalardan birine soktu. Zeyd önümde durduğundan ve geniş omuzlarından önümü görmediğim için odada neler olduğunu bilmiyordum. Ama Zeyd'in bir küfür savurduğunu duymuştum ve önümde dikilmiş hiç bir yere de ilerlemiyordu. Oda da gözlerimi gezdirmeye çalıştım ama odanın loş ışığı da açıkçası bana çok yardımcı olmuyordu.
" Abiciğim kusura bakmayın siz devam edebilirsiniz biz iki dakika takılıp çıkacağız ." Dedi. Kaşlarımı çattım. " Ne oluyor ya ?" Dedim onun kolunu cimcikleyip.
Zeyd bana dönüp sırtımı kapıya yasladı. Omzunun üstünden odanın içine bakmaya çalıştım ama bu sefer de Zeyd çenemi nazikçe tuttup göz göze bakmamızı sağladı " Şt !" Dedi kaşlarını çattı şakayla karışık. Fısıldayarak konuşuyordu. "Ne yapıyorsun Yaramaz ?"
" Odanın içinde ne dönüyor ?" Dedim ben de onun gibi fısıltıyla. Zeyd'in cevap vermesine gerek kalmadan odanın içerisinden bir inleme sesi geldi. Aklıma dank edenle yüzümü buruşturdum. " Yaşının yetmeyeceği şeyler dönüyor asi kızım. O yüzden uslu dur ." Dedi Zeyd. Ardından da yavaşça yaslandığım kapıyı araladı. Dışarıya göz gezdirdikten sonra elini beline koydu. " Fırla ."
Onun komutuyla odanın içine bakmadan dışarıya çıktım. Zeyd de arkamdan çıkıp odanın kapısını kapattı. " Allah çarpsın midem bulandı ." Dedi yüzünü buruşturarak. " Tüm göz zevkimin içine sıçtılar. "
Kahkaha attım. " Sarışın seviyorsun , zaten senin göz zevkin yok ." Dedim alayla.
Zeyd tek kaşını kaldırarak bana baktı. " Bunu sarışınken söylemen ne kadar doğru Maviş ?"
" Şimdi sen bana ," dedim düşünceli bir şekilde soktuğu lafı umursamadan ." Gözümde mavi lens olduğu için mi maviş dedin yoksa zaten normalde hep maviye aşık olduğum ve saçımda mavi kısımlar olduğu için mi maviş dedin ?"
Zeyd göz devirerek elimden tutup boş koridora soktu. " Buna mı takılıyorsun Lilya ?" Diye sordu o önümden ilerlerleyip arkasından beni de çekiştirirken .
" Evet buna takılıyorum Zeyd ." Homurdanmamla Zeyd durup bana baktı. " Sen ve ruhun , okyanus kadar mavi ile bütünleştiğiniz için Maviş diyorum ."
" Ama ben buna düşerim ." Dedim ciddi ciddi. " Bugün sen gereğinden fazla bana iltifat ediyorsun farkında mısın ? "
" Kafam güzel herhalde ." Dedi Zeyd. Göz devirdim. Haklıydı. Kafası ne zaman sağlam olmuştu ki ?
Zeyd deponun kapısını açıp geçmemi bekledi. Ben depoya girip hızla dışarıya açılan kapıya ilerledi. Kapıdan çıktığımda Zeyd arkamızdan demir kapıyı kapattı ve bana döndü. " Pişt ," onun sesiyle elbisemi düzeltmeyi bırakıp sarı peruğun önüme düşen kıvırcık tutamını arkaya attım. " He ?" Dedim ne diyeceğini merak edip.
Zeyd gülüp elinin birini cebine koydu. " Şurada iki yürü de gözüm gönlüm açılsın ."
Duyduklarımla gözlerim bugün onlarca kez olduğu gibi bir kez daha irice açıldı. Kahkaha attım. " Ne ?! Sen ciddi misin ?"
Zeyd göz devirdi. " Ne var kızım , az önce gördüklerimden sonra..." Yüzünü buruşturdu. " Hadi mavili yorma beni ."
Omuz silkip kollarımı göğsümde bağladım ve duvara yaslandım. Tek dizimi de kırıp ayağımı da duvara yasladım. " Yok öyle Zeyd efendi. Önce mavi boncuk , sonra iltifatlar falan...bunlar hep sarışın kılığına girdiğim için değil mi ? Kusura bakma ama benimle oynuyorsun. Git kendine oynayacak başka sarışın bir bebek bul ."
Zeyd kahkaha atarak yanıma gelip önümde durdu ve elinin birini duvara yaslayıp gözlerime baktı. " Bana ne kızım elin sarışınlarından....hele de mavilimi sarışın görmüşken. "
" E sen bana , benden etkilendiğini söylüyorsun ." Dedim şaşkınlıkla. Zeyd güldü. "Hiç inkar etmedim ki ."
" Ama sarışın olan Maviliden ." Dedim yüzümü küçük bir çoçuğun memnuniyetsizliği gibi buruşturup başka bir yere baktım. O sarışın olduğum için etkilenmişti benden. Yani bence öyleydi....
Allah'ım inşallah öyle değildir. "Lilya , sana bir sır vereyim mi ?" Dedi Zeyd gözlerimin içine derin derin bakarken. Başımı olumlu anlamda salladığımda Zeyd yüzünü kulağıma yaklaştırdı. Sıcak nefesi boynuma vururken yutkundum.
" Esmer Lilya dünyadaki tüm güzelleri , onun kahverengi gözlerindeki o pes etmeyen parıltı ise bütün gözlere bin basar ." Dediklerini daha tam olarak kavrayamadan Zeyd beni bir daha kendime getiremeyecek bir şey yaptı.
Sıcak dudaklarını boynuma bastırdı.
•
Gülümseyerek sağa döndüm. İç çekip aynaya baktıktan sonra gece gece kimseyi uyandırmamak için elimi ağzıma kapatıp sevinç çığlığı attım.
Allahım sana geliyordum herhalde !
Bakışlarım saate kaydı. Saat gece dört buçuk olmuştu. Biz görevimizi bayağı bi eğlenceli ve....Ve çok güzel bir şekilde halletmiştik ve gece 2 de eve gelmiştik. Herkes odasına çekilmişti.
Benimse normalde hiç bir şekilde ayakta olmayacağım ve derin bir şekilde uyuduğum saatte oldukça dinç ve keyifliydim.
Heyecandan uyuyamıyordum ve beş dakika da bir hıçkırık tutuyordu. Karnımda sürekli bi hareketlenme vardı elimi ayağımı bi türlü sabit tutamıyordum ve kalkıp dans etmek istiyordum.
Ama artık bi sakinleşip uyumam lazımdı ama Zeyd'in deli rüzgarları beni çok kötü çarpmıştı. Kendime gelemiyordum şerefsiz yüzünden.
Zalimin oğlu.
Elim istemeden boynuma gitti. Öptüğü yeri okşayıp gülümsedim. Zeyd böyle yapıp beni umutlandırıyordu. Ertesi gün de tüm umutlarımı benden alıyordu.
Ama bu sefer çok değişiktim. İlerde canımı yakacağını bile bile umutlanıp heyecanlanıyordum Ve kolay kolay geçecek gibi durmuyordu.
Aklım eskilere gitti. Eflah'la beraberken henüz 17 yaşının sonlarındaydım. Eflah , Zeyd'in bana yaklaştığı gibi hiç bir zaman yaklaşmamıştı. Zeyd onun düşmanı olmama rağmen beni koruyup kollamış , beni düşünmüştü. Eflah ise bana oyunlar oynamaktan başka hiç bir şey yapmamıştı. İki yıl önceki gerizekalılığımdan da kaynaklı olarak her şeyi kavramam biraz geç olmuştu.
Hakikaten, biz Zeyd'le hala düşman mıydık ?
Güldüm. Düşmansak da ben böyle düşmanlığa ölürdüm.
Yattığım yerden doğrulup kocaman yatağın ortasında oturdum. İç çekip biraz kendimi toparladıktan sonra yataktan kalkıp dağılan saçlarımı tepemde dağınık bir topuz yapıp pijamamı düzelttim ve odadan çıktım. Aşağıya inip mutfağa girdim. Su içtikten sonra tekrar yukarıya çıkan merdivenlere yöneldim. Gözlerimi ovuşturup odama ilerleyecekken ayağımın yerdeki ahşap bibloya takılmasıyla biblo önce sallandı. Ardından da yere düştü.
Çok fazla ses çıkmamıştı. Bunun rahatlığı ile yere eğilip bibloyu kaldırdım ve tekrar yerine koyduğum esnada önünde durduğum odanın içinden ses geldi.
Azur'un odasının önündeydim. Bir süre sessizce bekledim. Azur ufaktan ufaktan ağlamaya başladığında yüzümü buruşturup onun odasına girdim.
Roza Azur'u yeni uyutmuştu. Ve Roza'nın da gözünden uyku akıyordu. O da çoktan uykuya dalmış olmalıydı. Eğer uyanırsa oğlunu uyandırdığım için ağzıma sıçardı. Eh haklıydı da sonuçta zar zor uyutmuştu.
Azur'u beşiğinin içinden çıkartıpdikkatlice kucağıma aldım. " Ama böyle her şeye uyanılmaz ki yakışıklı ." Diye fısıldadım. Azur bir süre yüzüme ' Ne diyor bu mal' bakışları attıktan sonra ağlamaya devam ettiğinde yüzümü buruşturdum.
" Lilya ?" Duyduğum sesle midem kasılırken bakışlarım kapıyı buldu. Zeyd kaşlarını çatmış merakla bana ve kucağımdaki Azur'u bakıyordu. " Yanlışıkla Azur'u uyandırdım ." Dedim.
Zeyd dudaklarını ıslattı. " Roza uyanırsa hepimizi topa tutar ."
" Ne yapacağız ?" Dedim telaşla. " Susmuyor ki."
Azur'u boynuma yaslayıp sırtını sıvazlamaya başladığımda burnuma gelen kokuyla yüzümü buruşturdum. " Altına yapmış bu ." Zeyd güldü.
" Azur'u da al benim odama geç ben de Azur'un alt temizleme malzemelerini alıp geliyorum. " Onu başımla onaylayıp hızlı adımlarla odadan çıkıp Zeyd'in odasına ilerledim. Odaya girdikten sonra Yatağa ilerledim. Önce Azur'u yatağa yatırdıktan sonra ben de hemen yatağa oturup Azur'un altındaki eşofmanı çıkardım. " Bak böyle her şeye kızıp ağlarsan biz seninle anlaşamayız Azur bey. Temizliyorum işte altını ."
Zeyd odaya girip yanıma geldi ve ıslak mendil paketiyle temiz bir bezi yanıma bıraktı. "Sen uyumamış mıydın ?" Diye sordu Zeyd. Gözlerimi kısa bir anlığına Azur'dan çekip Zeyd'e diktim. " Yok , uyku tutmadı . Sen de uyumamışsın ?" Dedim.
" Ben genel olarak zaten uyumuyorum ." Dedi Zeyd yanıma oturup.
Azur'un altını büyük bir dikkatle temizleyip üzerini giydirdikten sonra Zeyd'de baktım. Zeyd kirli bezi banyodaki çöpe attıktan sonra yanıma geldi. "Ne yapacağız şimdi Zeyd ?" Diye sordum Azur'u işaret ederek.
" Uyutup sanki hiç bir şey olmamış gibi beşiğine yatıracağız ." Dedi. Ardından da Azur'u kucağına alıp omzuna yatırdı. " Gel bakalım dayısının aslanı ."
Gülümseyerek onları izledim. Zeyd dakikalarca Azur'la konuşarak odanın içinde volta attı. Ben dakikalarca onları kesintisiz izlemiştim ve uykum gelmişti. Üstelik bir şey de fark etmiştim. Azur hafiften Zeyd'i andırıyordu.
" Lilya , biraz da sen uyutmaya çalışsana ." Dedi Zeyd yanıma gelip Azur'u kucağıma uzattı. " Yemin ederim yoruldum ben. "
Onu onaylayıp Azur'u kucağıma aldım ve pışpışlayarak hafif hafif kucağımda sallamaya başladım. Ama Azur benimle de inatlaştı. Azur'u yaklaşık yarım saat kucağımda pışpışlamam da işe yaramadı ve bir de üstüne beyefendi sinirle ağladı.
" Bu tam sana çekmiş Zeyd ." Dedim sinirle homurdanarak. "Bence Roza hamileliğinin son dönemlerinde sana baka baka çocuğu da sana benzetti. Aynı inatçılığı da var ikinizde ." Zeyd'in homurdanmasına göz devirdim.
" Tut iki dakika. " Azur'u yanımda sırtını yatak başlığına yaşlanmış uzanan Zeyd'de verdim. Ardından da Zeyd'in arkasındaki Yastığı alıp ayaklarımın üzerine koydum. "Ne yapıyorsun Lilya ?"
" Zeyd hiç mi görmedin ? Bebeği ayağımda sallayacağım işte ." Dedim. " Yatır şuraya ." Zeyd Azur'u dikkatle bacağıma bıraktığında yavaş yavaş sallamaya başladım.
Azur yaklaşık on dakika sonra uyuyacak gibi olduğunda yorgunlukla gözlerimi kırpıştırdım. Ama yanlış alarmdı. İki dakika sonra Azur yine ağlamaya başladı.
" Ama Azur ," ded Zeyd. Elini Azur'un karnına koyup ovalamaya başladı. " Neden böyle yapıyorsun oğlum ? "
gözlerimi kırpıştırıp tekrar onları seyrettim. Zeyd Azur'un karnını hafif hafif ovmaya devam ederken Azur sustu. Bakışlarım şaşkınlıkla Zeyd'e dönerken Zeyd de bana aynı şekilde baktı.
Yavaşça ayaklarımı çektim. Zeyd Azur'u kucağıma alıp düzgün bir şekilde yatağın ortasına bıraktı ve yatağın diğer kısmına bırakıp Azur'un karnını ovmaya devam etti. Azur ise bir kaç dakika içinde uykuya yenik düştü.
Şükür ki. El kadar bebek ne kadar uğraştırmıştı bizi.
" Yerine mi yatırsak ?" Dedi Zeyd gözlerime bakıp. Uykuya yenilmek üzere olan gözlerimi kırpıştırıp Zeyd'de baktım. " Ya uyanırsa ?"
Benim cidden tekrar uyutmaya gücüm yetmezdi. Zeyd dudaklarını ıslattı. " O zaman bizimle burada yatacak. " dedi. Başımla onu onayladım.
Zeyd yavaşça yatağın öbür kısmına kuruldu. Dirseğinin üzerinde doğrulup ben ve ortamızda yatan Azur'u baktı. " Çok güzel değil mi ?" Dedi Azur'un elini tutup dudaklarına götürdü. Azur ise uykusunda onun parmağını sıktı.
" Çok güzel ..." diye mırıldandım onu onaylarcasına. Her bebek bir mucizeydi.
" Zeyd," Diyerek onun dikkatini üzerime topladım. " Benim çok uykum geldi kendi odama mı gitsem. Burada uyursam uykumda saki yatıyorum Azur'a falan çarparım ."
Zeyd dudaklarını ıslattı. " Uyu burada Koca yanak. Benim uykum yok. İkinize de bakarım ben. " Zeyd'in söyledikleriyle iç çekerek Zeyd'e gülümseyerek gözlerimi yumdum.
•
" Zeyd , Azur yok !" Dedim hızla yerimden doğrularken. Koltukta yayılmış dizlerinin üzerine koyduğu bilgisayardan bir şeyler yapan Zeyd'in bakışları beni buldu. " Sakin Lilya , Ben uyandığımda da yoktu. Roza almış yanına ." Dedi. Rahatlayarak geri yatağa uzandım. Hala uykum vardı.
Komadinin üzerindeki Zeyd'in telefonunun ışığı yanıp söndü. Dün odada bebek olduğu için sesi kapatmış olmalıydı. " Zeyo telefonuna mesaj geldi. "
Zeyd bilgisayardan gözlerini çekmeden cevapladı. " Aç ekranı bak nerden geldiğini söyle ." Dedi. Telefonu elime alıp kilit ekranına baktım " Şah malikanesi whatsapp grubundan ."
Zeyd göz devirdi. " İşleri güçleri Yok boş yapıyorlardır yine. Aç bak istiyorsan. "
Eh tabiki de bakacaktım. Zeyd'in telefonunu açıp whatsappa girdim. Ardından da yeni gelen mesajın üzerine tıkladım. Roza gruba bir fotoğraf atmıştı.
Fotoğrafı görmemle yerimden doğrulmam bir oldu.
Roza Zeyd , ben ve Azur'un beraber uyuduğumuz fotoğrafını çekmiş gruba 'Bebek hırsızları' diyerek atmıştı.
Fotoğraf , gereksiz fazla güzeldi. Azur benim görüşüme yaslanmışken Zeyd elini belime koymuş ortamızda ki Azur'u da beni de korumaya almıştı.
" Ne oldu ?" Dedi Zeyd. Telefonu kaldırıp fotoğrafı ona gösterdim. Artık uzaktan ne kadar görebilirdi bilmiyordum. " Roza sen ben ve Azur'un fotoğrafını çekip bebek hırsızları diye atmış ."
" Roza ve boşları işte boş ver ." Dedi. Göz devirip telefonu ona doğru yatağın ucuna fırlattım. " Al şu telefonu ." Dedim homurdanarak.
Zeyd bana ters ters baktıktan sonra telefonunu aldı. Yatağa uzanıp tekrar gözlerimi kapandığım esnada Zeyd'in sesi odada yankılandı. " Söyle ." Bakışlarım onu buldu. Telefonla konuştuğunu görünce boş verip uyumaya devam ettim.
" Babam mı bekliyor ? Neden daha önce söylememiş ? " sesinin sertleşmediyse yataktan doğruldum yavaşça. " Lilya'yı niye özellikle istiyor?......tamam Rahdan gidiyorum ama bu işin içinden bir bok çıkacak da hadi hayırlısı. "
Neden her konu dönüp dolaşıp bana geliyordu.
Zeyd telefonunu kapatıp bana baktı. " Hadi hazırlan , toplantıların yapıldığı depoya geçiyoruz.
" Sabahın köründe mi ?" Dedim kaşlarımı çatarak. Zeyd göz devirdi. " Sabahın körü dediğin saat akşam altı. Az sonra hava kararak ve sen hala uyumaya devam etmeye çalışıyorsun ."
E gerçekten bana yuh ! Bu saate kadar nasıl uyuyabilmiştim.
" olabilir ne var bunda ?" Dedim sinirle. Tamam bunun savunulacak bir yanı yoktu bayağı hayvan gibi uyumuştum ama bunu çaktırmayacaktık.
" Ben hazırlanmaya gidiyorum ." Dedim yataktan kalkıp. Zeyd bana kısa bir bakıl atıp önüne döndü. Ben de odama girip dar siyah kotumu geçirdim. Üzerine de siyah sweatimi geçirip saçlarımı toparladım.
Koşa süre içerisinde Zeyd'de ben de hazırlanmış arabaya binmiştik. Ben yol boyunca yine uyumuştum. Araba araziye giren taşlı yolda sarsılmasıyla gözlerimi aralamşltım.
Arabadan inip Zeyd'in peşinden depoya girdim. Ardından da Toplantı salonuna. Yine Ahad Şah bir tek başına baş köşeye kurulmuştu.
Bu adamdan anlamadığım bir şekilde gereksiz fazla nefret ediyordum. " Hoş geldin oğlun. "
" Evet baba , neden çağırdın bizi ? Yine görev muhabbetine dönecekse olay ben yokum. Biz senin kölen değiliz. " Dedi.
" Kulağıma bir kaç duyum geldi Zeyd ." Diyerek karşılık verdi Ahad şah. Kısa bir an karnıma ardından da Zeyd'de baktığında aklıma dank etti.
Ahad Şah hamile numarasını öğrenmiş olabilir miydi ?
" Buraya kadardı Zeyd , Lilya ile artık yollarınız ayrılıyor. Lilya benimle beraber gelecek ve mahzendeki odalardan birinde kalacak. Annesi eğer çok isterse kızını kurtarmak için ayağımıza gelebilir. Biz artık o kadın bize gelsin diye uğraşmayacağız. "
BÖLÜM SONUUUU !
Umarım bana sövmüyorsunuzdur.
Sınır : 185 oy 250 yorum
Sizleri çok seviyorum ,
Sağlıkla kalın....