CLOUD (ChanBaek texting)

By k4ylaCB

19K 1.5K 427

cloud: Seni seviyorum. ch4npcyeol: Defol. •••••••••• cloud: Mutlu ol, gidiyorum. ch4npcyeol: Defol. •••••••••... More

C°1
C°2
C°3
C°4
C°5
C°6
C°7
C°8
C°9
C°10
C°11
C°12
C°13
C°14
C°15
C°16
C°17
C°18
C°19
C°20
C°21
C°22
C°23
C°24
C°25
C°26
C°27
C°28
C°29
C°30
C°32
C°33
C°final say -I will love you until death do us part.

C°31

469 35 9
By k4ylaCB

Bitmişlik nedir? Ellerinden her şeyinin alındığını hissetmenin acısını ne geçirir? Göklere yükselmiş olan meleklerimizi geri getirmenin formülü hangi kitapta yazılıdır? Bilen biri olursa, buradayım. Bana söyleyin olur mu?

Canım acıyordu. Kalbim, bedenim, beynim, hayatım acıyordu. Bir de ellerim acıyordu. Ben küçük bir çocuktum ve birileri gelip acımasızca elimdeki bütüm şekerlerimi almıştı.

"Y-yıkılma."
Chanyeol konuşuyordu. Bir haftadır sadece bana sarılıyor ve sesi titreyerek konuşuyordu. Ağlayıp krizlere girdiğim zaman ağlıyor, psikolog odasına girerken hep yanımda olduğuna dair birkaç şey söylüyordu.
Cevap vermiyordum. Hani şu bomboş bakan balmumu heykelleri olur ya, onlardan biri de ben oldum. Chanyeol ne söylerse söylesin sadece bakıyordum. Bu sadece onun için de geçerli değildi. Bağırmak istiyordum. Hani hepsi senin yüzünden falan muhabbetleri.. Hepsi benim yüzümden diye bağırmak istiyordum. Ama Chanyeol kendime sövdüğüm her an duyuyor ve beni azarlıyordu. Hayatımdaki ilk kaybediş acım değil ama içim yanıyordu.

Chanyeol belimden sarılıp başını sol omzuma koydu. Bir süre büyük kapının girişinde öyle bekledik. Hayatımda tek girmek istemeyeceğim kapıydı muhtemelen. Her geldiğimde koşarak geri kaçmak istiyordum ama aklıma iki meleğimin de burada olduğu geliyordu. Sonra Chanyeol sarılıp biraz rahatlatıyordu.

Chanyeol sağ elini sol elime kenetledi. Küçük adımlarla içeri girmeye başladığında beni korumak ister gibi arkasına almıştı. Ama nedeninin ağladığını görmemi istememesi oldugunu biliyordum.

Fark ettiniz mi? Ben yine çok çok büyük kayıplar vermiş ve karşısında bir şey kazanmıştım. Ailemi verip yeni bir aile kazanmştım ; Jongin ve Kyungsoo'mu verip karşılığında Chanyeol ve sonsuz bağımlılığını kazanmıştım. Hayatım boyunca sevdiğim bir şeye sahip olmam için diğer sevdiğim şeyleri kaybetmem gerekti. Ben değerlilerimi vermesemde, bunu bana yapan dinlemeden alıyordu. Baekhyun! diyordu, Canını vermeden yeni bir can kazanamazsın Baekhyun! Kulaklarımı tıkayıp duymamazlıktan geliyordum. Ama bu seferde hiç haberim olmadığı bir anda gelip koparıyordu benden.

Farklı isimlerin yazılı olduğu taşların arasında yavaşça ilerleyerek son bir haftadır sürekli gittiğimiz yeri bulduk. Elimi Chanyeol'un elinden çekip korkakça bir adım attım ileri doğru.

"Selam ailem."

Chanyeol sıkıntılı bir nefes verip karşı tarafıma geçti ve toprağın üzerindeki yeni ekilmiş çiçekleri düzenlemeye başladı. Canımın yanması için bu görüntü bile yeter biliyor musunuz?

"Sizi özledim. Çocuklar."

Dayanamayıp tekrar ağlamaya başlayıp dizlerimin üzerine çöktüm. Chanyeol hızlıca gelip beni kucağına kaldırdı ve kafamı boynuna koyup bastırdı.

Biraz sakinledikten sonra kucağından kalkıp Kyungsoo'nun önüne gittim.

"Yemek yapacak kimse yok biliyor musun? Chanyeol ve ben yemek yapmakta berbatız."

Jongin'e bakıp kaşlarımıdaha da çattım.

"Kalk da Chanyeol'u döv seni salak. Tanrı şahit sesimizi çıkartmayacağız."

Flashback__

Chanyeol mutlulukla sevgilisinin elini tutup öpmeye başlamıştı. Bir süre sonra kalkıp Jongin'e sarıldı.

"Seni hep sevmiştim zaten Jongin kanka."

Jongin 'hıı tabi' temalı bir bakış atınca hepsi birden gülmeye başladı.

"Yalnız şimdi tatile falan ayrı gitmek yok ve Chanyeol, Baekhyun senin yanına değil sen bizim yanımıza taşınacaksın."

Chanyeol hemen olumlu anlamda kafasını salladı. Baekhyun'un olduğu her yere gidebilirdi. Sorun değildi.

Kyungsoo Baekhyun'a bakıp göz kırptı.
"Hadi bak yine iyisin."

Yemek yemişler ve birazda sohbet etmişlerdi. Tabii ki konuşmanın çoğu Jongin'in Chayeol'u taşlamalarıyla geçti.

"Biz şimdi Jongin ile alış-verişe çıkıyoruz. Siz de azıcık oturun. Chanyeol bana bak, oturun!"

Chanyeol, Kyungsoo'nun korkunç bakışlarını görünce uyarıyı alıp kafasını olumlu anlamda salladı.

Jongin spor ayakkabısının bağcıklarını bağladıktan sonra Kyungsoo'nun belini tutup kapıya yönlendirdi.

"Baekhyun.. Gelince sürprizimiz var sana kardeşim."

Baekhyun heyecanla bakınca Jongin ve Kyungsoo aynı anda sırıtıp ağızlarına fermuar çekiyormuş gibi yaptılar. Hızlıca kapıyı açıp çıktıklarında oflamaya başlayan Baekhyun'u tutup kucağına aldı Chanyeol.
*
"Ona güvenmiyorum."
Gülümsedi küçük adam. Sevgilisinin korumacı tavrını biliyordu.

"Baekhyun iyi Jongin. Bu sefer cidden Baekhyun iyi. Nasıl güldügüne bir baksana. Ne zamandır ilk kez.. Kaç yıl sonra ilk kez.."

"Biliyorum, biliyorum ama.. Üzmez değil mi?"

"Chanyeol'un gözleri bile değişti sevgilim. Baekhyun'a bakışı, gülüşü, hareketleri bile değişti. İyi olacaklar."

Jongin rahat bir nefes verdi. Eski bir tanıdığından ödünç aldığı arabayı daha hızlı sürmeye başladı. Baekhyun'a sürpriz yapmaları için biraz yol gitmeleri gerekiyordu ve bu cidden yürüyerek veya toplu taşıma araçlarıyla olacak iş değildi.
*
"Burası mı?"

"Evet. Bayağı değişmiş."

İkili eski ahşap kapıyı tıklatıp bir adım geri çekildi. Bir kaç dakika sonra siyah önlüklü, minyon bir amca kapıyı açtı.

"Merhaba efendim. Ben Jongin. Tanıdınız mı?"

Yaşlı adam biraz bekledikten sonra yüzündeki tonlarca kırışıklığa rağmen kocaman gülümsedi.

"Sen ne kadar da büyümüşsün böyle. İçeri geçin oğlum."

"İşte burada. Baekhyun oğlum bunu unutmuştur belki ama.. Görünce sevinir."

"Teşekkürler efendim. Bunca yıl sakladınız. Annesinden kalan bir kaç şeyden biri bu. Sevinmemesi mümkün değil."

"Sadece birkaç düzenleme yaptım oğlum. Malum yıllar geçtikçe bakım istiyor arada."

İkili gülümseyerek selam verdikten sonra hızlıca yola geri koyuldular.

****

O akşam Baekhyun'un telefonu çaldığında, evde eksik bir şeyler olup olmadığını soracaklar sandı.

Olmadı.

Chanyeol'un kucağında gülerek açtığı telefonu ağlayarak geri kapattı. Olay yerine gittiğinde eline verilen bir tek; kullanılamaz hala gelmiş bir araba, Jongin'in spor ayakkabısının teki ve kendisi için hazırlandığı çok belli olan mavi ve üzerinde bukutçuklar olan bir ahşap kutuydu.

Flashback end

O gece Jongin ve Kyungsoo gitti.

O gece Baekhyun yine keşke dedi. Keşke geri gelselerdi de annesinden kalan bulutlu müzik kutusu ve kendi yaptığı bulutların olduğu kutuyu onlar verseydi eline.

Keşke dedi.

Keşke gitmeselerdi de dördü birlikte aile gibi olup biraz daha gülebilselerdi.

Keşke Jongin çıkıp Chanyeol'u dövseydi, sonra gülüşürlerdi.

Ve keşke Kyungsoo kalkıp yemek yapsaydı.




_________________
Selam bebeklerim
Kambek yaptım sonunda
Okul cidden çok fazla zorluyordu ama artık sürekli bölüm gelecek tabii okuyan var mı hala bilmiyorum ama..

Yakında yeni ficlerimi yayınlayacağım umarım beğenirsiniZ

Sizi seviyorum bulutçuklarım<3

Continue Reading

You'll Also Like

890K 71.2K 14
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...
43.3K 3.7K 13
Kim Taehyung öğrencisine fazla mı ayrıcalık tanıyordu? Daha ona sınav cevaplarını verdiği kısma gelmedik. Yaş farkı !
23.3K 6.5K 12
panik atak jisung & hallederiz minho
163K 17.1K 53
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...